ガストロノミークラス - Bakugo×Y/N

1.7

"Kacchan, neredesin?" Telefonundan ona laf yetiştiren küçüklük arkadaşına lanet etti, "İşim var Deku. O ekstralar ne güne duruyor? Onları gönder siktiğimin vardiyasına!" Yüzüne kapattığı telefonu cebine attı ve uzakta tavada çevirdiği Anka'yı izlemeye devam etti. Önlerine koyulan malzemerle yapacakları doğaçlama bir tabak hazırlamalarını istemişlerdi.

Rakun Göz
Bakugo Anka nasıl iş çıkarıyor?
her şey yolunda mı?

Bakugo
evet
şimdi siktir git

Rakun Göz
=_=
Camie burada seni soruyor

Bakugo
yolla gitsin
canımı sıkmaya başladı siktiğimin karısı

Rakun Göz
benim de
Anka'ya sarar diye de endişeliyim

Bakugo
diyorsun
o ruh hastasından beklenir

Rakun Göz
yarışmanın bitmesine iki saat var
konuşup göndersen şunu sonsuza kadar?

Görüldü  ✓✓

*
*
*

Bakugo hızlıca çıktığı binadan otomobiline atladı ve ajansına ilerlemeye koyuldu. Direksiyon elleri arasında büzülürken Anka'nın çantası sağ koltukta duruyordu. Kıkırdadı, "Unutmuş salak."

Ajansa geldiğinde hızlıca binaya girdi. Mina ile göz göze geldiğinde Mina işaret parmağı ile üst katı gösterdi. Eliyle saçlarını okşayıp koşarak merdivenleri çıktı ve kendi odasının kapısında soluklandı. Kapıyı açtığında öylece kendi koltuğunda oturan Camie ile göz göze geldi.

"Katsuki! N'aber?" Kadın onun deri koltuğundan kalkıp masasının etrafını dolandı ve yanına yaklaştı, "Benimle konuşmak için bu kadar can attığını bilseydim erkenden dönerdim." Bakugo göz devirdi ve bir adım geriye attı, kaşları çatıldı. "Sana değil, gitmen için geldim buraya. Seninle olan her şey eski bir anıdan ibaret."

Camie gülümsedi, "Bunu biliyorum, o kadın gerçekten çok şans -"

"Şanslı olan benim," deyip kapıyı gösterdi, "Her şeyi mahvetmeden siktir olup git. Seni ve sikik yüzünü görmek istemiyorum." Bakugo keskin hatlarla ilerlediği konuşmayı son kelimesiyle bitirmişti. Camie eğildi ve çantasını aldı, "Pekala. Ben de sana bunu vermek istiyordum." Uzattığı paketteki parfümle Bakugo, "Tch. Sen de kalsın." Paketi ona kabaca verip açık kapıdan kendi çıktı. Merdivenleri inerken çarpıştığı kişiye içindeki tüm öfkeyi kusmaya hazırdı, "Oi! Siktiğimin önüne biraz dikkat et!"

"Kacchan?" Çilli yanakları kasılırken Bakugo onu geçti ve hızlıca ajansın çıkışına ilerliyordu, "Kacchan! Nereye?!"

"Cehenneme!"

Sertçe bindiği araçta derin bir nefes aldı. Camını açıp çalıştırdığı otomobille hızlıca virajı döndü ve caddeye çıktı. Hızlıca ulaşması gereken bir yarış binası vardı.

*
*
*

"Güzel, yetiştim." Hızlıca otomobilinden inip binaya geri girdiğinde güvenlik ve diğer gerekli kontrollerden geçtikten sonra seyircilerin yanında boşta olan koltuğuna geri döndü. Anka ellerini ve tencere içerisindeki sos ve içindeki diğer malzemeleri karıştırıp bir yandan da buharda pişirdiği karidesleri kontrol ediyordu. Beyaz tabağını son on beş dakika kala temiz tezgahına çıkardı ve avokadosunu güzelce kabuğundan ayırdı, ince ince doğradı ve soslu içini yerleştirebileceği şekilde avokadoyu yerleştirdi. Sosunu dibine yerleştirip süzdüğü sebzeli harcı üstüne dikkatlice koydu. Karidesini sıcacık tencereden çıkardı, nar gibi kızarmıştı, Anka gülümsedi ve dikkatlice yerleştirdi. Karidesi kızartığı fırın tepsisinden aldığı yağ ile tabağında son dokunuşları yaparken Bakugo onu büyük bir dikkatle izliyordu.