Bölüm 61: "Welcome to our life."

651 74 61
                                    

Oy verip yorum yapmayı unutmayın:)

"Ne zaman onu görebiliriz, Lily?" Lily umutsuzca kafasını salladı. "Bir şey söyleyemem James. Buraya geldiğinde çok kötü bir haldeydi. Yüzü ve birçok bölgesi tamamıyla bandaja alındı. Saçları yakılmış ve... Ve derisi yüzülmüştü." Lily'nin ağzından çıkan her kelime bir araya geliyor, ucu sivrileşiyor ve bir kazık hakine geliyordu. Bu kazık hem James'in hem de Sirius'un kalbini delik deşik ediyordu.

Lysandra hasta odasından çıktığında yüzü dehşet içindeydi. "Çok kötü! Çok kötü olmuş!" Jenna'nın yüzünü bandaj içinde görünce kalbi acıyla kasıldı. Ellerinde kuruyan kan aynı zamanda tırnaklarının içine de sızmıştı.

Jenna'nın uyanmasını beklerken hiçbiri sakin olamadı. Sirius ne hissettiğini ifade edemeyecek kadar kötü haldeydi. Onun yüzünden biri daha kurban gitmişti işte! Bütün bu olanlardan kendini suçlu görüyordu. Daha kaç kişiyi öldürecekti böyle! Jenna'ya bir şey olsaydı kendini asla affetmezdi.

Sirius kapının açıldığını duyunca arkasını döndü. Gelen Remus'tu. "Bir problemimiz var." Lysandra bakışlarını Sirius'tan çekerek James'e döndü. Jenna'nın durumu iyiye dönmüştü ama James bunu görene kadar inanmayacaktı. Jenna'dan bir an olsun ayrılmamıştı. Bunu söylemesi onun için zor olsa bile onsuz yaşayamazdı. Anne ve babasını kaybetmesinin üzerine Jenna'yı da kaybedemezdi.

"Daha nasıl bir problemimiz olabilir ki?" James Sirius'u susturarak "Bırak da anlatsın Sirius." dedi. Remus başıyla James'i onayladı ve uzun bir süredir kafasında kurduğu cümleyi toparlayarak söze girdi. "Peter ölmüş." Sirius herhangi bir tepki vermedi. Peter'i bir daha sevebileceğini zannetmiyordu. Ama ölmesine de sevinemezdi.

James hiçbir şey söylemeden yeri izledi. Ona bir şans daha vermeye hazırken bu onun için hiç iyi olmamıştı. Lysandra James'in tepkilerini izliyordu. Ama ne tepki verdiğini anlamış değildi. Remus'a döndü. "Bu nasıl bir problem yaratıyor tam olarak?" Remus stresle ceketinin düğmelerini açtı. Bunu artık söylemeliydi.

"Uzun zamandır Peter'i birinin gizlice görmeye geldiğinden şüpheliydik. Bugün Peter ayılacaktı. Ve tahmin ettiğiniz gibi bir şeyler bildiğini düşünüyorduk. Ancak bu sabah onunla ilgilenen şifacı onun odasına girdiğinde onu ölü bulmuş. Oksijen tüpü biri tarafından kesilmiş. Peter'in elinde bir bıçak vardı. Ve yerde biri yatıyordu. Peter ölmeden önce elindeki bıçakla onu öldürmüş olmalı. Ve ölen kişi hepimizin tanıdığı biri: Barty Crouch Jr."

"Bu iş için Barty'i mi göndermişler yani? Onun öldüğüne emin misin?" Remus ensesini kaşıyarak "Eminim. Cansız bedenini bizzat yerde ben gördüm. Cesedini Ölüm Yiyenlere yolladık." dedi. Sirius Barty Crouch Jr.'ı hiçbir zaman sevmemişti zaten. O en başından beri Jenna'ya yakın davranmak için elinden gelen bütün fırsatları değerlendirmişti. "Layığını bulmuş. Ama Regulus'a nasıl söyleyeceğim, bilmiyorum. İkisi... Bilirsiniz işte en yakın arkadaşlardı."

Lysandra'nın da Barty'i pek sevdiği söylenemezdi. Onun laubali tavırlarından oldum olası nefret etmişti. Ama Sirius'un da dediği gibi bunun Regulus'a olan etkisini düşünmek bile istemiyordu. "Bunu Regulus'a söylemeyeceğiz." Sirius da Lysandra'ya katılıyordu.

"Dolunay yaklaşıyor." diye mırıldandı James. "Evet." Remus'un hiç keyfi yok gibiydi. "Normale göre daha iyi görünüyorsun. Eskiden dolunay haftasında hastalanır yataklara düşerdin. Seninle uzun zamandır konuşma fırsatımız olmadı. Üzgünüm Remus."

Remus anlayışla başını salladı. Bunların bir önemi yoktu onun için. Son zamanlarda oldukça yoğun geçmişti günleri. Çok fazla kayıp vermişlerdi.

Lily odaya girerken herkesin bakışı ona döndü. "Jenna uyandı. Konuşacak halde değil. Ama sanırım sizi yanında istiyor." James ve Sirius hızla ayağa fırladı ve Jenna'nın odasına doğru koştular. Lysandra ayağa kalkmaya çalışırken "Cidden mi ya? Bıktım bu durumdan!" diye bağırdı. Lily Lysandra'ya yardım ederek kalkmasını sağladı. Lysandra teşekkür ederken bir yandan da Lily'e sorular soruyordu. "Çok zorlandın mı doğururken? Umarım çok acımıyordur." Lily yalan söylemeyi tercih etti. Küçük tozpembe bir yalan. "Sen ne olduğunu anlamıyorsun bile. Hiç acımıyor." Lysandra Lily'nin bu kadar çabuk toparlanmasına güvenerek onun dediğini doğru varsaydı.

Aykız • JAMES POTTERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin