Oy verip yorum yapmayı unutmayın:)
Sessizliğin inatla hüküm sürdüğü Yoldaşlık'ta kimse bir şey söylemeye cesaret edemiyordu. Sirius bu sessizlikten çok sıkılmıştı. Elinden bu sessizliğin bitmesini beklemekten başka bir şey gelmiyordu. Ama gelebilirdi.
Sirius kimsenin yüzüne bakmadan ayağa kalktı ve kapıya doğru ilerledi. Jenna sesinin titremesini bastırarak "Nereye gidiyorsun?" diye sordu. Ama bunu soru sormaktan çok "Beni yalnız bırakma." der gibi söylemişti. Sirius arkasına dahi dönmeden "Bilmiyorum. Ama sen diğer Ölüm Yiyenler'le zaferim için kadeh kaldırmaya gitmemi isterdin herhalde. Biliyorsun, her zaman senin isteklerini yerine getirmek için çabaladım." dedi. Jenna ilk defa Sirius'un ona bu kadar sert davrandığını düşündü.
"Sirius, çok özür dilerim. Onu kast etmediğimi biliyorsun." Yeniden salonu koca bir sessizlik bürüdü. "Her neyse. Şu an gideceğim her yer buradan iyidir." Sirius arkasına bakmadan odadan çıktı. Eğer arkasına dönseydi aşkla arasındaki savaşı kaybederdi.
Jenna buğulu gözleriyle Sirius'un peşinden gitti. "Bekle. Lütfen Sirius." Jenna ağlamaya başladığında Sirius sinirle arkasını döndü. "Ağlama. Ağlamandan nefret ediyorum!" Jenna güneşi kıskandıran sarı saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı. Ancak saçları tekrar gözlerinin önünü kapattı. Jenna bir kez daha sıkıştırdı ve saçları bir kez daha yüzüne düştü. Belki de bunu yapacak en doğru kişi Sirius Black olduğu içindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aykız • JAMES POTTER
Fanfiction[𝐓𝐀𝐌𝐀𝐌𝐋𝐀𝐍𝐃𝐈] Bu hikaye Bellatrix, Andromeda ve Narcissa'nın kardeşinin hikayesi. Bu hikaye Lysandra'nın hayat hikayesi. Lysandra Bellatrix'den 2 yaş küçük ve 5. senesine kadar Beauxbatons'ta okudu. 5. senesinin ve okulunun geri kalanını...
