BÖLÜM 1: GÖKYÜZÜNE BAKAN RUHLAR

251 14 29
                                    

Bu kurguda geçen her şey hayal ürünü olmakla birlikte gerçek kişi ve kurumlarla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.

Her şeye rağmen yeniden hep ayakta kalmanın yolunu bulduğum ve savaştığım için. Bu defa kendim için.

05.12.2022 - 10.06.2024

Seksendört-Yorma

Cihan Mürtezaoğlu-Derde İhanet Edemem

Bill Withers-Lovely Day

Müslüm Gürses-Sorma

Bir cümle üzerinde saatlerce durmak var.

Yusuf ATILGAN

Dizlerinin üstüne çöküp ağlamak istiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dizlerinin üstüne çöküp ağlamak istiyordu.

Oysa bir zamanlar ne kadar da güçlü bir adamdı şimdi sadece içi dışına çıkana kadar ağlamak istiyordu. Bu, onu güçsüz yapar mıydı? Derin bir soluk alıp, sıktığı çenesi ve dişleriyle gökyüzünde kocaman parlayan aya baktı. İçine aldığı nefesler ciğerine ulaşmıyordu sanki. İçindeki acıyı söküp atmak istiyordu, başaramıyordu.

Yağan yağmur yüzünden siyah saçları anlına dökülmüş, cansız cesetler gibiydi. Anlındaki, çenesindeki tüm damarlar belirginleşmişti. Gözlerinde tek bir duygu vardı: Büyük bir acı. Hissettikleri bundan daha fazlaydı. İnsan böyle bir acıyla nasıl yaşardı?  Oysa bir zamanlar o gözlerdeki tek duygu, acımasızlıktı.

Avuç içlerini kendine bakacak şekilde kaldırdı ve koyu kahverengi gözlerini usulca gökyüzünden çekip ağır bir şekilde ellerine indirdi. Hızla yağmaya başlayan yağmur şimdi kanlı avuç içlerini döver gibi yağmaya, ellerindeki kanı temizlemek ve sökmek istercesine parmaklarının arasından akmaya başlamıştı. Sağ gözünden yağmurun damlasına karışan gözyaşı, yanağından usulca süzüldü.

''Özür dilerim,'' dedi titreyen ellerine bakarken. Ağlıyor muydu? Ağlamalıydı.

Ellerini, daha fazla görmeye dayanamıyor gibi hızla pantolonunun ceplerine koydu. Gözlerini yumdu ve içinden bir yemin etti. Alev alev yanan gözlerini açıp karşıya baktığında; hissediyordu, hiçbir şey artık eskisi gibi değildi.

Barlas AKAGÜNDÜZ

Ankara

Dizlerinin üzerinden kalktığını hissediyordu. Dizlerinin üstüne çöküp pes etmek Barlas Akagündüz'e göre değildi. Kimse ama hiç kimse onu yıkamazdı. Kendisi hariç. Yürüdüğü yolda kısa bir an için durup bakışlarını yukarıya kaldırdı. Gökyüzünde tek bir yıldız bile yoktu. Gecenin karanlığını aydınlatabilecek tek bir yıldız bile. Belki olsaydı şu an yürüdüğüm yolu da aydınlatırlardı diye düşündü ama sonra bu düşünceden hemen vazgeçti. Hayır, kendinden başka kimseye ihtiyacı yoktu. Gecenin karanlığın da, yürüdüğü yolda insan namına kimse yoktu. Ayaklarındaki postalların, bağcıklarının birkaçı çözülmüş, ayağına dolaşıyorlardı ama umursamıyordu. Elinde tuttuğu sigaranın külü bir kadının saçlarını rüzgarda savuruşu gibi rüzgarının etkisi ile sallanıyordu ama o kadar dalgındı ki farkında değildi. Kafasındaki siyah şapkayı olabildiğince indirmiş, sokakta birinin onu görmesinden korktuğu küçük bir erkek çocuğu gibi ilerliyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 25 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÜvercinkaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin