Bu kurguda geçen her şey hayal ürünü olmakla birlikte gerçek kişi ve kurumlarla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.
Her şeye rağmen yeniden hep ayakta kalmanın yolunu bulduğum ve savaştığım için. Bu defa kendim için.
05.12.2022 - 10.06.2024
Seksendört-Yorma
Cihan Mürtezaoğlu-Derde İhanet Edemem
Bill Withers-Lovely Day
Müslüm Gürses-Sorma
Bir cümle üzerinde saatlerce durmak var.
Yusuf ATILGAN
Dizlerinin üstüne çöküp ağlamak istiyordu.
Oysa bir zamanlar ne kadar da güçlü bir adamdı şimdi sadece içi dışına çıkana kadar ağlamak istiyordu. Bu, onu güçsüz yapar mıydı? Derin bir soluk alıp, sıktığı çenesi ve dişleriyle gökyüzünde kocaman parlayan aya baktı. İçine aldığı nefesler ciğerine ulaşmıyordu sanki. İçindeki acıyı söküp atmak istiyordu, başaramıyordu.
Yağan yağmur yüzünden siyah saçları anlına dökülmüş, cansız cesetler gibiydi. Anlındaki, çenesindeki tüm damarlar belirginleşmişti. Gözlerinde tek bir duygu vardı: Büyük bir acı. Hissettikleri bundan daha fazlaydı. İnsan böyle bir acıyla nasıl yaşardı? Oysa bir zamanlar o gözlerdeki tek duygu, acımasızlıktı.
Avuç içlerini kendine bakacak şekilde kaldırdı ve koyu kahverengi gözlerini usulca gökyüzünden çekip ağır bir şekilde ellerine indirdi. Hızla yağmaya başlayan yağmur şimdi kanlı avuç içlerini döver gibi yağmaya, ellerindeki kanı temizlemek ve sökmek istercesine parmaklarının arasından akmaya başlamıştı. Sağ gözünden yağmurun damlasına karışan gözyaşı, yanağından usulca süzüldü.
''Özür dilerim,'' dedi titreyen ellerine bakarken. Ağlıyor muydu? Ağlamalıydı.
Ellerini, daha fazla görmeye dayanamıyor gibi hızla pantolonunun ceplerine koydu. Gözlerini yumdu ve içinden bir yemin etti. Alev alev yanan gözlerini açıp karşıya baktığında; hissediyordu, hiçbir şey artık eskisi gibi değildi.
Barlas AKAGÜNDÜZ
Ankara
Dizlerinin üzerinden kalktığını hissediyordu. Dizlerinin üstüne çöküp pes etmek Barlas Akagündüz'e göre değildi. Kimse ama hiç kimse onu yıkamazdı. Kendisi hariç. Yürüdüğü yolda kısa bir an için durup bakışlarını yukarıya kaldırdı. Gökyüzünde tek bir yıldız bile yoktu. Gecenin karanlığını aydınlatabilecek tek bir yıldız bile. Belki olsaydı şu an yürüdüğüm yolu da aydınlatırlardı diye düşündü ama sonra bu düşünceden hemen vazgeçti. Hayır, kendinden başka kimseye ihtiyacı yoktu. Gecenin karanlığın da, yürüdüğü yolda insan namına kimse yoktu. Ayaklarındaki postalların, bağcıklarının birkaçı çözülmüş, ayağına dolaşıyorlardı ama umursamıyordu. Elinde tuttuğu sigaranın külü bir kadının saçlarını rüzgarda savuruşu gibi rüzgarının etkisi ile sallanıyordu ama o kadar dalgındı ki farkında değildi. Kafasındaki siyah şapkayı olabildiğince indirmiş, sokakta birinin onu görmesinden korktuğu küçük bir erkek çocuğu gibi ilerliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvercinka
Teen FictionBoşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının, Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde, Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor. Bütün kara parçaları için, Afrika dahil. Cemal Süreya