Göğsüme yasladığı sırtı sıcaktı. Onu sobalı odadan çıkarmadığım için teninin sıcaklığı normaldi aslında.
Burada kalalı bir ay olmuştu. Abim maddi yardım yapmıştı kömür ve gıda alışverişi için. Elektrik ve su faturasını yatırmak dışında çarşıya hiç çıkmamıştım. Hasta haliyle onu yalnız bırakamazdım.Anneme hastalığını söylemiştim, ailem dışında kimse bilmiyordu hastalığını. Kimseye söylemek istemiyordu Sıraç. Kararına saygı duyduğum için arkadaşlarına söylememiştim ama burada kalmak için babamın rızasını almak gerekiyordu.
Sıraç...
Son zamanlarda durumu kötüye gidiyordu. Yüzü bembeyaz, teni zorlukla tamamen ısınıyordu. Soba şuan cayır cayır olmasına rağmen üstünde kazağı vardı. Geceleri ateşi yükseliyor, gündüzleri yataktan çıkamayacak kadar halsiz oluyordu. Ateşini düşürmek için çok çabalıyordum geceleri. Kalp ağrıları sıklaşmaya başlıyordu çünkü kalbi zayıftı şuan.Elimden geldiğince neşelendirmeye çalışıyordum ama çok zordu. Kendim her gece başında ağlarken gündüzleri her şey çok güzel olacak diye masal anlatmak çok zordu...
Elimi okşayıp başını omzuma sürttüğünde ayıkladığım kestaneyi dudaklarına yaklaştırdım. Dudaklarını aralayıp ikram ettiğim kestaneyi yediğinde saçlarını okşayıp yanağını öptüm. Öyle uysal öyle sakindi ki bu aralar, keşke eskisi gibi beni azarlasa demeden duramıyordum içten içe.
"İyi ki eve dönmedik." Dediğinde kaşlarım havalandı merakla. Kendi evi buradan daha lükstü halbuki. "Neden?" Diye sorduğumda dalgınca elimi okşamayı sürdürdü.
"O Yaser itini beğenmiştin, o gün ayar oldum." Komşusunun oğluydu Yaser abi. Gülüp sevimli suratına yavaşça vurdum. Döve döve sevesim vardı. Yanağına kocaman bir öpücük bıraktığımda gözlerini yumdu.
"Seni daha çok beğeniyorum." Dediğimde gözlerini açtı. Açık televizyonu ikimizde izlemiyorduk ama kapatmıyorduk da.
"Bir zahmet beni daha çok beğen." Dediğinde kibirle omuzlarını dikleştirdi. Dayanamayıp bir kez daha yanağını öptüğümde dudakları tebessümle şekillendi. Öpmeme o kaşar çok alışmıştı ki bu hali hoşuma gidiyordu.
"Sen de beni beğeniyorsun ama değil mi?" Diye sorduğumda duraksayıp başını bana çevirdi. Beklentiyle yüzüne baktığımda birden ensemden tutup kendine çekti. Şaşkınlıkla yüzüne baktığımda dudaklarını dudaklarımın üstüne bastırıp kocaman bir öpücük bıraktı. Ayrıldığında aptal aptal yüzüne baktım birkaç saniye. "Almışsındır şimdi cevabını." Dediğinde cevap verip vermemi umarsamadan yanağıma derin bir öpücük bıraktı.
Yutkunup saf saf yüzüne baktığımda gülümseyip alnını alnıma sürttü. "Şöyle tatlı tatlı bakma lan." Dediğinde kafamı iki yana sallayıp kendime gelmeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Solan Zakkumlar | Gay
Teen FictionTAMAMLANDI. ❝ İlk bölümdeki texting metinler değişti, okumuşsanız bir daha göz atmanızı tavsiye ederim. ❞ - Kitabın şarkısı; Dedublüman- Belki. #loveislove- 1 |1.10.2022