1743 BxB

4.BÖLÜM TEDAVİ

Medya Benim Kırmızı Turubum Jamie

Kurtarıcım ? Elimden tutarak arkasında sürükleniyordum. "Buradan" Son olayların etkisiyle aptallaşmış ve uysallaşmıştım.

Yeni yol arkadaşımla hızla ağaçların arasından ilerledik, bir yola çıktık. O kadar yorgundum ki ayaklarım benden bağımsız çalışıyordu. Nereye gittiğimizi sormayı akıl ettim. Ondan bir cevap gelmeyince . Yüksek sesle yeniledim. " Nereye gidiyoruz?"

Yüzünü ekşitti , bana sarıldı ve beni yolun kenarına itti. Napıyorsun diye bağırmak üzereyken eliyle ağzımı kapatıp üzerime çıktı.

Çok yakışıklıydı. Mavi gözleri ve turuncu uzun saçları ona çok yakışıyordu . Ağzında bir şeyler geveliyordu. Sert ve kaba geliyordu kulağa . İskoçcaydı sanırım.

Ona ne oluyor diye sormak için altından çıkmaya çalıştım. Bir ses duydum ve hareket etmeyi kestim. Nal sesleri ve İngiliz askerlerin sesiydi. Korkudan kalbim ağzımda atıyordu. Panik yapmıştım zangır zangır titriyordum.

Gözlerini bana çevirdi. Korktuğumu anlamıştı. "Sen burada kal onların dikkatini dağıtıp geleceğim." Hayır olmaz . Beni tek bırakamaz burada. Panikle gözlerimi irileştirip hayır anlamında kafamı salladım. Etrafa baktı tekrar. İngiliz askerleri az ileride durmuşlardı. "Sakin ol. Geliceğim birazdan"
Altında debelenmeye başladım. Beni burda bırakamaz . Ağzımı tutan elini ısırdım. Hafifçe inledi. "Böyle olmayacak . Çok üzgünüm ama bunu yapmak zorundayım . İkimiz için " Ona anlamayan gözler ile baktım. Kafama bir darbe aldım ve etraf kararmaya başladı. Bilincimi kaybetmeden önce "Geri geleceğim gille neamhnaid" bu sözleri duydum ondan.

Gecenin yoğun dişinin arasında gözlerimi araladım. Az ileride taş bir kulübe vardı. Kurtarıcım ve ben atın üzerindeyik. Beni önüne yerleştirmişti. Sırtım göğsüne dayalıydı.

Çok uzun zaman geçmemişti sanırım. Darbeden ileri gelen bir beyin sarsıntısı ya da buna benzer bir belirti göstermiyordum. İkinci sınıf tıp öğrencisiyim ve bölümü çok seviyorum. Asosyal bir tip olduğum için sadece üniversite sınavıma çalışmıştım. İyi bir bölüm kazanırsam ailem belki beni sever ve önemser sanmıştım. Çok iyi bir puanla İstanbul Üniversitesi' ni kazandım ama umduğum gibi bir tepki alamamistim onlardan . Kötü anıları silmek için kafamı iki yana salladım.

"Uyandın demek gille neamhnaid" gille neamhnaid de ne demek ? Bayılmadan öncede bunu söylemişti. "Anlamı ne ?" Gözleri gözlerime değdi. Bir süre yüzümde oyalandı. "Sana baktıkça zihnimde beliren bir kelime " bir daha da sorularımı cevaplamadı.

Taş kulübeye varmıştık. Beyaz atını evin yanındaki kavak ağacına bağladı ve beni eve doğru adimlatti. Eve girdiğimde karanlığa alışmış gözlerim yarı karanlık gözlerimi almıştı. Gaz lambasının aydınlattı bu loş ortamda beş etekli adam vardı. Onlarda iskoçluydu.

"Yanında getirdiğin şey de ne Jamie?" Kurtarıcım adı Jamie'ydi demek. Daha demin beni şey diye adlandıran orta yaşlı saçlarının önü kırlaşmış adam kolumdan tutarak ateşin önüne götürdü.

"Konuşması bir ingilize ait değil. Arada başka bir lisanla konuşuyor ilk defa duyduğum bir lisan. " dedi Jamie. Sarsak adımlarla ateşin başına oturdu. Kolunu tutuyordu.

Odadaki kişiler bana merakla bakıyordu. Gözlerimi orta yaşlı adama diktim. "Güzel bir parça getirmissin. Onda bir kız güzelliği var ha" dedi ve iğrenç ağzını aralayarak güldü. Jamie ve ben hariç odada ki adamlar gülmeye başladı.

Elinin tersiyle yüzümü kaldırdı . Elini ittirdim. "Dokunma bana " dedim ve Jamie'nin yanına adımladım. Bu adamlara yakın olmaktansa ona yakın olmak biraz da olsa iyiydi.