Aradan iki gün geçmişti, herkes hazırlığa başlamıştı bile,ama ben daha ne giyeceğime bile karar vermemiştim, gerçi umrumda bile değil,tek isteğim daha fazla gerçek öğrenmek'ti,ben düşüncelere dalmış'ken kumsal beni kaldırıp kendi kaldığı odaya götürdü.
Beni yatağa otuturup.kolarını beline koyup tek kaşı havada beni incelemeye başladı. Burada beklememi söyleyerek odadan çıktı, 1,2 dakkika sonra odaya elinde poşetlerle odaya geri girdi, ne ara alış verişe gitmişti bu kız.
Poşetler'den denemem için 2,3 tene elbise çıkardı ve tek tek hepsini denet'ti vefalı dostum benim ,ilk denediğim elbise kırmız idi vücut hatları mı belli eden dar bir elbiseyidi kumsal çok beğense de benim içime sinmedi,ikinci elbise siyah zarif bir elbiseydi tam benllikti ama kumsal onu ben giyeceğim diye ısrar edince bi'şey diyemedim,en sonuncu elbise ise toz pembe uzun bir elbiseydi siyah elbise ile aynı modeldi sadece siyah biraz daha kısaydı toz pembe ise uzun.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
kumsalın elbisesi
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Badenin elbisesi
Elbiseyi giydikten sonra kumsal, ikimizin saçını da dağınık topuz yaptı hafiften de makyaj yaptı,aslında benim ne makyaj nede saç yaptırasım vardı bence elbise bile fazlalık'tı aynenn aynen , neymiş meydan biraz güzel kız görmeliymiş,bazen bu kumsalı öldüresim geliyordu ama neyse.
Kumsal yüzüme bakmadan konuşmaya başladı
"Tütü maşallah şu güzelliğe bak ALLAH'ım neler yaratıyorsun yarabbim afett afett" dedi.
"İyi de kumsal daha yüzüme bakmadın makyajı bana sen yapmış olabilirsin ama ne bileyim yüzüme bakıp söylesen daha iyi olur" ben böyle diyince Kumsal yüzme garip bir şekilde bakıp konuştu
"Sana demedim ki ben, kendime diyordum ama sende fena olmamışsın ,Allah var" dedi.o an gülsem mi ağlasam mı bilemedim Allahım beni yok et yarabbim,bu kız tatlıyken bir anda nasıl bu kadar gıcık oluyordu anlamıyordum.gözlerimi devirip telefonla oynamaya başladım.Yarım saat sonra kapı çaldı derin nefes alıp kumsal'la birlikte merdivenlerden inmeye başladık.
Merdivenlerden inerken, biriyle göz göze geldim benden 10,11 santim daha uzun, takım elbiseli,24-25 yaşları arasında kumral kahverengi gözlü,yakışıklı biriydi bana bir yerden hatırladık geliyordu ama tam çıkaramadım bakışı hiç iç açıcı değildi biliyorum oğlum ben bu bakışları çocukluğumdan biliyorum hemde, garip bir şekilde bakıyordu sanki oda birine benzetmişti,kumsalın kulağıma fısıldamasıyla kendime geldim.
"Lan bunlar geçen arbadaki çocuklar değilmi hani yakışıklı ve ukala olan badeee, sen evlenmeyi çok istemiyordun benim ismim bundan sonra bade seninki kumsal ben evlenirim hiç sıkıntı yok."
Kumsala gülüp aşağı indim.evet bunlar arabada kilerdi, Onlara bakmadan evin büyüğü olduğunu düşündüğüm yaşlı kadının elini öptüm, bu kadında'da birşeyler vardı ama hadi hayırlısı,sonra çokta yaşlı olmayan adamın,ondan sonrada, adamın yanındaki kadının büyük ihtimalle evlililerdi, yaşlı olan ise adamın annesiydi. Belki kadının annesi kavga etmek istemiyorum iç sesim susar mısınız.
Yanlarındaki kızlara dönerek hoş geldiniz dedim onalrda bana gülümseyerek hoş bulduk dediler.en sonunda onlara dönüp,sizde hoş geldiniz diyip gülümsemeye çalıştım",hoş bulduk yenge" dedi bana ters bakana benziyen ama ona göre esmer olanı, o öyle dedikten sonra yanındaki bana bakmayı bırakıp,esmer olan çocuğa dirsek attı.
"Ne var aram karın olmayacak mı kız,yenge demiyimde ne diyim Teyze mi diyim" dedi esmer olan, bende diyorum bu bakışları nereden hatırlıyorum çocukluğumdan dedim ya iyce leyla olmuşum he.
"Kes sesini yürü yiğit(aramın kuzeni)" kumsal benden önce mutfağa geçmişti bile bende kumsalın arkasından mutfağa geçtim.
3,5 dakkika sonra Berfin geldi.
Berfin" Abla Benan hanım(aramın babaannesi), şirin hanım(aramın annesi),cihan ağa kahvelerini sade içiyolarmış .Yiğit ağbi,aram abi, gülistan abla( aramın kaçan kardeşi)ve hivda abla( aramın diğer kardeşi) İse şekerli içiyolarmış." Diyerek gitti.
Benim hiç içeriye giresim olmadığından berfine sordurtmuştum kahveleri
Ben sade içenlerin kahvesini hazırlıyacaktım kumsal ise şekerli içenlerin.
Kumsal ilk baş büyüklerin ve diğerlerinin kahvelri götürmemi en son ise aramın kahvesini götürmemi istedi.
Herkesin kahvesini vermiştim bir tek aramın ki kalmıştı,mutfaktan onuda aldıktan sonra kumsal'la beraber mutfaktan çıktık. Kahveyi aramın önüne koyduğumda hâlâ bana garip bakıyordu çok beğendi herhalde" Çok bakma nazar değdirirsin" Dediğimde ilk defa gülümsediğine şahit oldum ay gamzesi vardııı küçükken hiç fark etmemiştim somurtıyordu küçükken diyeceğim de hala somurtuyor ,Kumsal ile karşısında ki koltuğa geçip oturduk,aram Yiğit ile birşeyler konuşup gülüyordu tâki kahveden bir yudum içene kadar kumsal babanın çanak tabağına sıçayım
Kahveden bir yudum aldıktan sonra kıpkırmızı oldu zorda olsa kahveyi yutup bu sefer kompile küçük bardaktaki suyu içti,suyu içtikten sonra daha da çok kızardı.
"Lavabo ne tarafta acaba."diye sordu kumsal kahveye tuz koymuştu, yetmedi bi'de suyada koymuştu soluma dönerek kumsal'a ters bir bakış attım o ise hiç bir şey olmamış gibi kahvesini içerek konuşmaları dinliyordu kolunu cimcikkrdiğim de bana döndü, " Acıdııı" Yüzünü ekşiterek kolunu ovalamaya başladı.
"Bade aram oğluma lavaboyu göster" babam öyle dediğinde kafamı sallayıp ayağa kalktım ,ben önden aram arkadan ilerlerken balkona çıkar çıkmaz bir anda bileğim den tutup beni kendisine çevirdi . Bokoko yemişko
