Duydukları karşısında çok üzülmüştü Jeongin. İçi sızladı ve her şeyi anlatmaya karar verdi. Bir zararı olacağını düşünmüyordu, abisiydi sonuçta.
Ve anlatmaya başladı.
"O gün nöbetçiydim..."
<Olayın yaşandığı gün 21/12/2022>
"Jeongin oğlum gel buraya"
Nöbetçi öğrenci olan Jeongin gün içinde kaçıncı koşuşturmasını yaptığınu bilmiyordu. Elindeki çayı müdürün masasına koymuş, onu dinlemeye başlamıştı.
"Bodrum katını biliyosun demi?" diye sordu orta yaşlı adam.
"Evet hocam biliyorum."
"Bilirsin tabii yoksa başka nerede içeceksiniz o zıkkımı." diyerek sinirle ima yapmıştı.
Jeongin başını yere eğdiğinde müdür homurdanarak devam etti konuşmasına.
"Her neyse git anahtarı Jong hoca'dan al sonra da bodurumda geçen sene ve bu seneye dair ne kadar mavi dosya bulursan bana getir ama dosyaların tarihine dikkat et. Sorumsuzlar! Yine tüm işi bana bırakmışlar. "
"Tamam hocam. Hocam peki şey," dedi Jeongin utana sıkıla.
"Ney? Söyle."
"Hocam orası karanlık da nasıl önümü göreceğim?"
Müdür yan tarafındaki çekmeceden öğrencisinin telefonunu çıkarıp verdi. Tabii Jeongin'in tek amacı fener açmak değildi, oyununda yarım bıraktığı görevlerini tamamlamalıydı.
"Al bakalım çabuk ol. Telefonla oyalanma yoksa sene sonuna kadar vermem ona göre."
"Tamam hocam hiç merak etmeyin siz."
Uyarsına kulak verir gibi yapıp önünde eğildikten sonra öğretmenler odasına gitti.
Bay Jong'a bodrum katının anahtarını sorduğunda yaşlı adam anahtarı bir türlü yerinde bulamamıştı. Bir süre boyunca birlikte arasalar da anahtar ortada yoktu.
"Jeongin benim şuan çok işim var. Çıkartmam gereken sayısız test var. Ben sana yedek anahtarın yerini söyleyeceğim onu al." dedi.
"Peki hocam. Nerede bu yedek anahtar?"
"Bodrum kapısının üstünde alırsın oradan. Yerini kimseye söyleme sakın."
"Ağzım sıkıdır benim hocam. Doğru kişiye güveniyorsunuz. Kolay gelsin."
Önünde eğildikten sonra katları inmeye başladı. Müdür oyalandığını öğrenirse her nöbetçiye verdiği çikolatalardan asla vermezdi ona. Zaten cimri herifin tekiydi.
"Tabi canım. Cimri herifin teki olmasa buraya bir lamba falan taktırmaz mıydı? Keltoş işte. Yere kapaklanacağım şimdi." diye söyleniyordu.
[Jeongin'in ağzından.]
Yedek anahtara üçüncü zıplayışımda ulaşmıştım. Çok tozlu ve yapış yapıştı. İğrenç!
Bir elimle telefonu tutarken, kapıyı açmaya çalışıyordum.
Kapıyı zorlayınca birden içeriden tıkırtılar geldi. Yerimde sıçradım. 21 kere bismillah. İnşallah faredir. Hayaletler olamaz ya. Görürsem kaçarım. Bu kel müdür yüzünden kafayı yiyeceğim en sonunda! Hepsi çikolatalar için valla.
"Sonunda!" diyerek içeri girdiğimde tıkırtılar yükselmişti.
Bir fare bu kadar çok ses çıkarabilir miydi? Seslere kulak verince şuan emin oldum; kesinlikle içeride biri vardı. Altıma sıçacağım şimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
→School Basement-Hyunin←
Fanfiction▸Okulun bodrum katından çıkıp, tüm öğrencilerin ağzında dolanan korkunç bir olay vardır. Bu olayın mağduru Hwang Yeji'nin abisi Hwang Hyunjin, kız kardeşini tacizciden kurtaran çocukla beraber bu olayı çözmeye çalışır. ▹Bir tik tok editinden esinle...