16🌵Empati Sorunsalı

1K 100 0
                                    

ya çok tatlılar çooookk

ya çok tatlılar çooookk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

16| Empati Sorunsalı

"Bana kalırsa Akın sanki biliyormuş gibi."

Yusuf'a aynadan bir bakış atıp göz devirdim. Çorabımı, satın aldığımız sutyenin içine sokuştururken "Biliyor olsaydı niye devam etsin? Hetero çocuk niye bir eşcinselle zaman öldürsün?" dedim.

Yatağıma oturup "Amacı seni küçük düşürmek olabilir." dedi.

Çoraplarla işim bitince ona dönüp düzleştirdiğim saçlarımı toplamaya başladım. "Akın zorba değil Yusuf ölme."

"Bundan nasıl emin olabiliyorsun ki?" deyip yatağıma uzandı "Maç günü seni gördü ve çocuğun keyfi yerine geldi amına koyayım."

Masamın üzerindeki peruğu alıp taramaya başladım. Zaten düzleştirmiştik ama taramak hoşuma gidiyordu. "Ne yani zorbalık yaptığı çocuğun orada olduğunu görünce mi mutlu oldu? Atıyorsun bari mantıklı at bebeğim. Onu tezahürat gaza getirdi."

"Hayır işte öyle değil..." dedi tavanı izlerken "...demek istediğim... Akın zorba demiyorum. Ama senin gerçek kimliğini fark etmiş ve belli etmiyor olabilir demeye çalışıyorum. Eğer o gün hakkında konuşacak olursak iki yoldan gidebiliriz. İlki, tüm seyircilerin tezahürat yapıyor olması hoşuna gitmiş ve onu mutlu etmiş olabilir. İkincisi ise, Akın senin kim olduğunun farkında ve orada olmanı istedi, seni göremediği için önce morali bozuldu ardından görünce de yeniden modu yükseldi."

Yusuf bile Akın'ın beni ben olduğum için sevdiği ihtimalinden bahsetmiyorken benim heveslenmeme gerçekten gerek yok dimi?

"İkincisi çok saçma." deyip peruğu sabitlemeye çalıştım "Neden diye düşünürsek altından milyon tane ihtimal çıkar, geç o işleri."

Yeniden yatakta doğrulup bana baktı mutsuz yüz ifadesiyle. "Mavi, sen... Gerçekten iyi misin? Her şey yolunda mı?"

Sorusuyla maskara süren elim havada kalakaldı. Duymak istediğim, duymaya ihtiyacım olduğu bir soruydu bu. İyi değildim, genel olarak hiç iyi değildim. "Bilmiyorum."

"Çok düşünüyorsun bu aralar, derslere ve takıma odaklanmıyorsun. Depresif görünüyorsun ki bu hiç senlik değil." diye mırıldandı "Senin için endişeleniyorum."

Makyajım bittiği için elimdekileri masanın üzerine bırakıp ablamın parfümünü boca ettim üzerime. "Biliyorum." dedim "Biliyorum ama sorun yok. Akın'la konuşurken, onu gördüğümde, gülümsediğinde... gerçekten mutlu oluyorum. Sadece onu gördüğümde bile kalbim o kadar hızlı atıyor ki Yusuf. Onu bu kadar çok sevdiğim için... sorun onu bu kadar çok sevmeme rağmen kandırıyor olmam. Bok gibi hissediyorum böyle hazırlanırken. Ama görmen lazım, bana bakarak gülerken o kadar mutlu hissediyorum ki, evden çıkarken ki hallerim yok oluyor."

"Ama Mavi-"

Sözünü kesip "Yusuf..." dedim "...boka battığımın farkındayım. Yemin ederim işin içinden nasıl çıkacağım bilmiyorum. Akın'ın beni hiçbir zaman gerçek halimle sevmeyeceği düşüncesi ağzıma sıçıyor zaten. Tüm bunlar üstüme gelirken sadece aşık olduğum çocuğun gözlerinin içine bakmak için tutuşuyorum, anlamıyorsunuz beni biliyorum ama... sadece empati yapmaya çalış."

"Yapıyorum ya zaten Mavi." deyip ayağa kalktı. Aramızda 5cm kadar bir fark olduğu için başımı kaldırma gereği duymadan baktım gözlerine. "Bacak kadar boyum varken aşık oldum ben Altay'a. Her zaman yanındaydım, her an karşısındaydım. Sürekli belli ettim, beni sevmesi için çırpındım. Gözünün önünde yapmadığım şey kalmadı. Herkesi gördü ama beni görmedi, hala görmüyor. Ama bazen bana baktığını yakalıyorum, dalıp gitmiş gibi, uzun uzun bakıyor. Ve sonra ne oluyor biliyor musun? Gerçekten dalıp gittiğini fark edip önüne dönüyor. Ben hiç orada değilmişim gibi devam ediyor."

"Yusuf'um-"

Bu sefer o benim sözümü kesti. "Sen Mavi, en azından sevdiğinin yönelimini biliyorsun, işin sonunu biliyorsun. Sevdiğin çocuk seninle flört ediyor, gözlerinin içine bakıp gülüyor. Ama ben daha kimden hoşlanır, hiç sevgilisi oldu mu bilmiyorum bile. Şunca yıldır bana bakıp gülümsediğini dahi görmedim lan. O yüzden bana seni anlamıyormuşum gibi konuşma Mavi." derken sesi titredi. Gözleri dolmuştu. "Seni en iyi ben anlıyorum, empati yapıyorum."

Alt dudağımı ısırıp "Özür dilerim." diye mırıldandım.

Kollarını açtığında beklemeden sarıldım. Benim sarılmaya ne kadar ihtiyacım varsa uzun zamandır ilgilenmediğim en yakın arkadaşımın da o kadar vardı. Fark etmemiştim.

Birazdan Akın'la baş başa pikniğe gidecek olabilirdim ama şu an arkadaşımla ilgilenmeliydim.

.

mavinin kombini diğer bölüm gelir kendinize iyi bakın

Epiphany | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin