4

4K 214 10
                                    

Multimediada Aytun var. Gerçek adı Tim Borrmann. Bilmeyenler için söyleyeyim dedim. :)

Arel üstümden kalktığında ben de hemen ayağa kalktım. Aytun kızgın bir şekilde bize bakıyordu ve elinde çantam vardı. Anlaşılan onun için gelmişti. İçeri girip çantayı yere attı ve Arel'in gözüne yumruk attı. "Arel sakın karşılık verme." dedim çünkü eğer verseydi kavga büyürdü. Arel beni dinlemeyip karşılık verince Aytun'u kolundan tuttum ve "Beni bir dakika dinler misin?" dedim.

Kafasını sallayınca dışarı çıktık ve bağırmaya başladı. "Sen benimsin tamam mı? Sadece benim. Biz sevgiliyiz. Ah senin üzerinde başka bir erkeği seni gıdıklarken görmek..." Devam etmesine izin vermedim ve araya girdim. "Evet, seninim. Ona sevgili olduğumuzdan bahsetmemiştim ve engel olamadım. Özür dilerim." Gözlerini kapattı ve açtığında sakinleşmiş görünüyordu. "Özür dileme! Ben özür dilerim. Biraz fazla abarttım." deyip yanağımdan öptü ve arabasına doğru gitmeye başladı. Telefonu çaldığında açtı ve kulağına götürdü. Vampir olmam sayesinde arayan kişinin sesini duyabiliyordum. Bir kızdı. Aytun "Efendim hayatım?" dediğinde "Sen de benimsin! Sadece benim!" diye bağırdım ve eve girdim.

^•^ ^•^ ^•^

Efsa ve Arel'e olanları özet geçtim. Mesaj sesiyle telefonumu elime aldım.

Kimden: Aytun

Kardeşimdi.

Şaşırmıştım. Kardeşi olduğunu bilmiyordum. Telefonumda hâlâ 'Aytun' olarak kayıtlı olduğunu fark edince adını 'Melez Prens' olarak değiştirdim. Bir kaç dakika sonra zil çaldı ve gidip kapıyı açtım. Aytun karşımda duruyordu. Dudağımdan öpmeye başladığında karşılık verdim. İkimiz de nefes nefese kaldığımızda geri çekildik. Kısık sesle konuştu. "İyi geceler küçük vampir." Gülümsedim ve "İyi geceler melez prens." dedim. Gülümsedi ve gitti.

Sırıtarak arkama döndüğümde Arel gözlerini pörtletmiş bana bakıyordu. Efsa ise gülümsüyordu. Yanıma geldi ve sarıldık. Zıplamaya başladığımızda Arel kahkaha attı.

^•^ ^•^ ^•^

Gece 01.00'da film izleme kararı aldık ve sabah 06.00'a kadar film izledik. Öğlen 13.00'da telefonumun sesiyle uyandım. Kim olduğuna bakmadan telefonu açtım ve çirkefleştim. "Ne istiyorsun be?" Kahkaha sesini duyduğumda arayan kişinin yanımda beni izleyen Aytun olduğunu anladım.

"Genç bir kızın odasına izinsiz nasıl girersin sen?" diye bağırıp Aytun'a yastık attım. Kahkaha atmaya devam ediyordu. Sonunda kahkaha atmayı bıraktığında lafa girdi. "Öğrendiğime göre hâlâ dövüş eğitimlerini almamışsın. Birlikte çalışabileceğimizi düşündüm. Ne dersin?" Yine bağırdım. "Ben senden eğitim almam be! Döversin sen beni." Bir yastık daha attım. Gözlerini devirdi ve odadan çıktı. Kapıyı kilitleyip banyoya girdim ve duş aldım. Kot şort ve askılı bir tişört giyip aşağıya indim. "Pikniğe gidelim mi?" diye bağırdım neşeli sesimle. Herkes onayladı. Aklıma bu fikir geldiği için şort ve tişört giymiştim zaten.

Herkes hazırlandı. Aytun "Çık yukarı, üstünü değiştir hayatım." dedi. 'Hayatım'ı vurgulayarak söylemişti. "İyi böyle." deyip dışarı çıktım. Yanıma geldiğinde konuşmaya başladı. "Bu şortla çıkmanı istemiyorum. Seni böyle kimse görmemeli." Gözlerimi devirdim ve "Biz bizeyiz zaten." dedim.

^•^ ^•^ ^•^

AREL'İN AĞZINDAN

Simin ve Aytun bugün fazlasıyla sinirliydiler. Bu gece dolunay vardı. Aytun kurt yönünden dolayı sinirli olabilirdi ama Simin'i anlayamıyordum. Gece geç saate kadar ormanda kalmaya karar verdik.

Gece bir kaç kez uluma sesi gelince eve gitmeye karar verdik. Birlikte bizde kalacaktık. Tam kalkmış arabaya doğru ilerliyorduk ki bir kemik kırılma sesi duyduk. Simin'in acıyla inlediğini duyduğumuzda yanına gittik. Sağ kolu kırılmıştı. Ne olduğunu anladığımızda Aytun "Siz gidin, ben buradayım." dedi ve Simin'e dönüp konuşmaya başladı. "Derin derin nefes al ve kendini rahat bırak. Direnmeye çalışma." Burada kalırsak Simin'in bize zarar vereceğini düşünüp eve gittik.

^•^ ^•^ ^•^

AYTUN'UN AĞZINDAN

Sağ bacağındaki kemikler kırıldığında çığlık atmaya başladı. Son olarak sol ayağının ve belinin kemikleri kırılmalıydı. Daha sonra dönüşecekti. Tekrar çığlık attığında sol bacağındaki kemiklerin de kırıldığını anladım.

Son kemikleri de kırılmıştı ve dönüşmüştü. Dönüşümünü beklediğimden daha çabuk atlattı. Daha uzun süreceğini düşünmüştüm. Bana saldırmaya çalıştığında engel olmuştum. Tekrar insan olduğunda yorgunlukla uyuyakalmıştı ve onu eve ben götürmüştüm.

^•^ ^•^ ^•^

SİMİN'İN AĞZINDAN

Uyandığımda evdeydim. Ne zaman geldiğimizi neden hatırlamıyordum?
Üstümü değiştirip aşağı indim.

^•^ ^•^ ^•^

"Dün gece kurda dönüştün. Vampirlik dönüşümünü tamamladığın ilk gün o adamı öldürünce doğuştan gelen kurt genlerin tetiklenmiş oldu." Efsa sözünü bitirdiğinde ağzım açık kaldı. Ne yani melez miydim?

Arkadaşlar, kitap uzun olmayacak 10-15 bölümde belki de daha az bölümde bitirmeyi düşünüyorum. Bu yüzden bölümler kısa olacak. Kısa olmazsa bölüm sayısı çok az olur. Kısa olacak ve bölüm sayısını elimden geldiğince fazla tutacağım. İlk 5 bölümde başrolümüzün geçmişini ele alacağım ve 6.bölümden itibaren şimdiki zamanla yazmayı düşünüyorum. Final için güzel bir planım var. Şimdiki zamanla yazarak o fikrimi uygulamayı düşünüyorum.

MELEZ PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin