7

2.5K 170 8
                                    

İnsanlığımı kapatmamın üzerinden bir hafta geçti. Arel beni vurduktan sonra bodruma kilitledi. Bu bir hafta boyunca Arel, Efsa ve Aytun sürekli eziyet ederek insanlığımı açtırmaya çalıştılar ama başarılı olamadılar. Onlar eziyet ettikçe direniyordum. Sonuçta ölmeyecektim. Şimdi de şiddeti değil sadece konuşmayı seçtikleri bir zaman.

"Simin, canım bak, annemin senin yüzünden ölmediğini biliyorum. Sen istemedin. Durdurmaya da çalıştın. Ben seni affettim. Seni çok seviyorum, biliyorsun. Seni üzecek bir şeyi asla yapmam. O sözleri bir anlık sinirle söylemiştim." Söyledikleri beni etkiliyor. Ona güveniyorum. Bir kaç şey daha söylüyor. Gözlerim doluyor ve gözümü kapatıp insanlığımı açıyorum. Gözlerimi açtığımda Efsa'nın yüzündeki kocaman gülümsemeyi görüyorum. Gülümseyip ona sarılıyorum. "Seni özledim." diye fısıldıyor. Sarılmayı bıraktığımızda Arel içeriye giriyor ve onunla da sarılıyoruz.

^•^ ^•^ ^•^

Odamda oturuyor, kitap okuyorum. Bir anda içeriye Aytun giriyor. Ona çok sinirli olduğumu fark ediyorum. Gelip bana sarılıyor ama onu itiyorum. Sarılmasına izin vermiyorum.

^•^ ^•^ ^•^

AYTUN'UN AĞZINDAN

Ona sarılmama izin vermiyor. Ne olduğunu anlayamıyorum ve sorar gibi bakıyorum. "Sen Efsa'nın annesini öldürdün. Katil!" diye bağırıyor. Kalbim parçalanıyor gibi hissediyorum. Ben onun yaşaması için uğraşırken o benim katil olduğumu söylüyor. Gerçeği yüzüne vuruyorum. "İnsanlığın kapalıyken masum insanları..." devam etmeme izin vermeyerek "Aynı şey değil." diyor ve ağlamaya başlıyor. Gözümden yaş geliyor. "Ben bir şey yapmadım. O ben değildim." diyerek ağlıyor. "Ben katil değilim. Hayır! Ben bir şey yapmadım."

İçeri Efsa ve Arel giriyor. Arel endişeli sesiyle konuşuyor. "Ne oldu burada?" Kısaca anlatıyorum. Simin'in yanına oturuyor ve ona sarılıyor. Kısık sesle Simin'i sakinleştirmeye çalışıyor. "Şşş. Sakin ol. Hepimiz senin bir şey yapmadığını biliyoruz. Sen katil değilsin. Derin nefes al ve şu ağlamanı durdur." Derin nefesler alarak ağlamasını durduruyor. Bana bakıp "Git!" diyor. Kafamı yavaşça sallayıp odadan çıkıyorum.

^•^ ^•^ ^•^

SİMİN'İN AĞZINDAN

"Git!" diyorum ve kafasını sallayıp çıkıyor. Onu hâlâ çok severken böyle yapmak beni parçalıyor ama affetmeyi gururuma yediremem. Efsa'nın bunu biraz da olsa atlatması gerekiyor.

^•^ ^•^ ^•^ 1 ay sonra ^•^ ^•^ ^•^

"İyisin değil mi Efsa?" diyorum. Kafasını sallayıp sabırsızca konuşuyor. "Hadi anlat bakalım neler yaptın ben yokken?" Efsa, ben insanlığımı açtıktan sonraki gün insanlığını kapattı ve evin bodrumuna kendini kapattı.. Yaklaşık bir ay oradan hiç çıkmadı. Kendini çürümeye bıraktı. O zamanlar nerede olduğunu bilmiyorduk. Dün Arel'le bir cadı bulup yer bulma büyüsü yaptırdık ve onu bulduk. Eğer bir kaç gün daha öyle kalsaydı çürüyerek ölecekti.

Düşüncelerimden sıyrılıyorum ve "Aytun'la sadece bir kez görüştüm." diyerek konuşmaya başlıyorum. "O görüşmemizde 'Bir süre konuşmayalım.' temalı bir konuşma yaptım ve ondan itibaren hiç görüşmedik. Başka önemli bir şey yok." Kaşlarını kaldırıp "Bence onu affetmenin zamanı geldi." diyor. Kafamı olumlu anlamda sallıyorum. "Evet, geldi."

Ayağa kalkıyorum ve kıyafet dolabıma gidiyorum. Dolabın kapaklarını açıp bir pantolon ve tişört alıyorum. Efsa odadan çıkınca banyoya giriyorum ve uzun süreli bir duş alıp ne yapmam gerektiğini düşünüyorum. Gidip özür dilemem gerekitği kararını alıp banyodan çıkıyorum. Hazırladığım kıyafetlerimi giyiyorum ve aşağı iniyorum. "Ben dışarı çıkıyorum." diyorum. Arel "Bir aydır ilk defa." diyor.

^•^ ^•^ ^•^

Zile basıp kapının açılmasını bekliyorum. Kapıyı benden küçük olduğu belli olan bir kız açıyor. "Abim odasında." diyor ve kenara çekiliyor. Gülümseyip içeri geçiyorum. Aytun'un odasının önüne gidip kapıya vuruyorum. "Git başımdan." diye bağırıyor. "Aytun, ben Simin." diyorum. Ayak seslerini duyuyorum ve kapı açılıyor. "Özür dilerim." diye fısıldıyorum. Eliyle odaaını gösteriyor, içeri giriyorum. Yerdeki içki şişelerini görünce Aytun'a dönüyorum ve açıklama yapıyor. "Kafamı dağıtmaya çalışıyordum." Kafamı sallıyorum ve konuşmaya devam ediyor. "Ben çok özür dilerim. Sen istemeden bunu yapmamalıydım. Ama ben hayatımda değer verdiğim çok fazla insanı kaybettim, seni de kaybetmek istemedim." Tam lafına devam edecekken konuşmasını bölüyorum. "Biliyorum sevgilim. Biliyorum. Sorun değil. Her şeyi benim için yaptın." Kafasını olumlu anlamda sallarken gülümseyip konuşuyor. "Senden sonra bana da ölümsüzlük büyüsü yapıldı. Sonsuza kadar birlikte olacağız."

MELEZ PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin