Part 6

114 8 6
                                    

^

-Mert: B-bir saniye.. Neyi ima etmeye çalıştın, anlamadım?

-Ömer: Buraya gelmemizin asıl nedeni bizim meraklı arayışımız değil diyorum.

-Emre: Neden bu kadar emin konuştun bir anda? Ömer, bildiğin bir şey mi var?

-Ömer: Bunu size söyleyemem. Şuanda tek bilmeniz gereken büyük bir tehlikenin içinde olduğumuz.

-Hürkan: Ömer ne dediğinin farkında mısın? Ne demek söyleyemem? Neyi saklıyorsun bizden bu kadar önemli?

-Ömer: Ciddi tehlikede olduğumuzu ve buradan hemen gitmemiz gerektiğini söylüyorum!

-Emre: İyi misin lan sen?! Buraya kadar gelmişiz ve şimdi birden yaptığımızın başlı başına bir hata olduğunu ima ediyorsun. Madem bir şeyler biliyordun neden bunca zamandır söylemiyordun?!

-Ömer: Hah.. Boşversene, naparsanız yapın. Burdan bir çıkış yolu bulana kadar yürüyeceğim. Umrumda bile değil ne yaptığınız. Başıma yeterince bela aldım zaten.

-Hürkan: Bela? Ömer gerçekten hiçbir şey söylemeden öylece çekip gidicek misin??

-Emre: Hah.. "Boşversene" belli ki tek önemsediği kendisi bay Porçay'ın.. Bize hiçbir bok anlatmadan kendi başına kaçmayı düşünen bir korkak sadece!

-Ömer: NE DEDİN LAN SEN?!

-Mert: (gözleri hafif dolu) E-Emre uzatma lütf-

-Emre: YALAN MI ABİ?! BİZİ BURADA HİÇBİR ŞEY SÖYLEMEDEN UMURSAMIYORMUŞ GİBİ BIRAKIYOR! "O KADAR DEĞERSİZ MİYİZ GERÇEKTEN SENİN GÖZÜNDE SÖYLESENE?!!!"

.

.

.

Emre'nin bu sözünden sonra derin bir sessizlik oluştu. Hürkan'ın yüzünde derin bir hayal kırıklığı ve boşluk vardı. Gözünde biriken damlalardan biri sessizce yanağından kayıp yere düştü. Emre de bunca bağırışın ardındaki acı duygusunu bastıramamış ve gözleri dolmuştu. Yüzündeki sinirli ifade yavaş yavaş üzüntüye bürünürken halâ Ömer'in gözlerinin içine bakıyordu. Kaan şok içerisinde Emre'ye bakıyordu. Olanları tam kavrayamadan bu durum bir kavgaya, ardından ihanete bürünmüştü. Mert, Kaan'ın yanında elleriyle ağzını kapatmış, Gözleri ise kavgadan sonra gözyaşları bırakmıştı. Ortada tek tepkisiz kalan Ömer'di...

.

.

Yüzündeki ruhsuz ifade bir an olsun bozulmamıştı. Aynı boş bakışları önce Emre'ye, sonra Hürkan'a takdim etti. Dönüp hiçbir şey söylemeden yürümeye başladı. Gözlerinde hissiz bakışlar hakimdi ve o an için hiçkimseyi düşünmedi.
Attığı her adımda kırılmış güvenin parçaları biraz daha parçalanıyordu. Ve en sonunda un ufak oldu her bir parça. O giderken arkasındaki kimse bu anın gerçekliğine inanamadı.

Neden bir anda... böyle oldu?

.

.

.

Emre'nin yüzündeki acı ifade kendini ciddiyete teslim etti. Saçları gözlerini kapatıyordu fakat sesi olayların yaşanmışlığını kanıtlıyordu.
"Devam etmemiz gerek.."
Ağzından zar zor kelimeler çıkmıştı. Geri dönüp evlerden birine doğru ilerledi. Soğukluk bütün ormanı kaplamıştı. Hürkan ağır ve güçsüz adımlarla Emre'ye doğru yürüdü. Hemen arkasına geldiğinde ise durdu. Emre yüzünü dönerken saçlarının arasından gözyaşları ortaya çıkmıştı. Hürkan daha fazla dayanamadı. Duygularını serbest bıraktı ve Emre'nin omzuna yüzünü gizledi. Hıçkırıkları az da olsa duyulabiliyordu. Emre duygularını zor da olsa bastırdı ve elini Hürkan'ın saçlarında gezdirdi.

^
^

Bu zamana kadar yaşadıkları her an, her gün, her anı; bir anda ateşin zalim kıvılcımlarına kapıldı ve tamamen küle döndü. Ardından ateş daha da güçlü yanmaya başladı. Hiçkimsenin farketmediği, ateşin kontrolünün sahibi ise amacına bir adım daha yaklaştı.

.
.
.

-Kaan: Biraz dinlensek iyi olur. Bu şekilde hiçbir olaya odaklanamayız. Hem siz-

-Hürkan: Yo hayır. Ben iyiyim.. Önemsenecek bir durum kalmadı ortada. Girip neyi arıyorsak bulalım ve şu saçma durumdan kurtulalım.

Hürkan'dan sonra sessizlik tekrar halim oldu. Ardından herkes kendini toparlayıp tek bir kelime etmeden seçili evlere ilerlediler.

Geriye sadece koyu kırmızı renkteki ev kaldı...







_keskedondurmayaganbulutumolsa
(İns doru yazmisimdir)

Böyle bi hesabim var ama icinde bise yok haberiniz olsn

Okuduğun için teşekkürleeerğua

Bgendiysen begenmeyi unut felan

Ben uçtum yb ne zaman gelir gene bilmiyom..

Biy🚑🚑🚑

Escape For Freedom》》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin