"Yapma yapma ne olur? Ne istediğini söyle bana! Ne istersen veririm. Bırak beni lütfen"
Ayaz aldırmadı. "Sence önce ne yapmalıyım Metin? Sonuçta senin vücudun. Bak sana söz hakkı da veriyorum. Önce diz kapaklarını mı parçalamalıyım yoksa, kollarını mı?" Metin dehşetle Azrail'i olan adama baktı.
"Ya da sana neden soruyorum ki. Tamamen doğaçlama takılacağım "dedi omuz silkerek. Kanlı bıçağı kenara koyup küçük çekici aldı eline.
"Hadi başlayalım! Bakalım, en çok bıçak yarası mı yoksa, siz kapaklarının parçalanması mı can yakıyor "dedi.
"Psikopatsın sen! Allah'ın belası. Ailem bırakmayacak peşini. Beni öldürürsen"
"O siktiğimin ağzını sadece çığlık atmak için aç. Senin boş muhabbetlerin dinlemek istemiyorum dedi." Çekici havaya kaldırıp adamın sağ diz kapağına sertçe vurdu.
"Ahhhhhhhhhhhhh"
"Senden duymak istediğim tek ses bu işte" Adamın bağırtısına aldırmadan, çekici tekrar kaldırıp diğer diz kapağına vurdu. Metin'in çığlıkları evin sınırlarını aşıp boş orman da yankılanırken sesini kimse duymadı.
Daha buraya geleli bir gün olmuştu. Karısını ailesinin evine bırakmış kendisi de sevgisiyle bir kaçamak için bu dağ evine gelişti. Etraf ormanlıktı. Rahatsız edilmemek için, yanında koruma bile bırakmamıştı.
Metin acıyla bir kez daha kendisinden geçerken Ayaz homurdandı. Bu sefer yüzüne soğuk su boşatmak yerine, kaynamış suyu yüzüne çarptı. Metin derisinin yanmasıyla tekrar çığlık atarak gözlerini açtı.
"Hım, birazdan kızaran yerler su toplayacak büyük ihtimalle" dedi huysuz bir sesle. "Aslında derini soymak aklıma gelmemişti biliyor musun? Zırt pırt bayılmasan nasıl olur Metin. Çok zahmetli olmaya başladın "
Metin cevap vermedi ya da veremedi. Kaynar suyun yaktığı yüzü deli gibi yanıyordu. Boyun altlarına kadar yüzü kıpkırmızıydı. Ayazın dediği gibi yer yer yüzü su toplamaya başlamıştı. Ayaz elindeki çekici kenara bıraktı. Koltuğun kenarına oturup hala bağıran adamı izlemeye başladı.
"Hadi ama, alt tarafı sadece birazcık sıcak su. Amma da nazlı çıktın. Daha başlayalı iki saat bile olmadı" dedi kendi kendine. Kollarını göğsünde birleştirdi. Bir saat boyunca kımıldamadan yerinde durdu. Sadece adamın bağırtılarını ve küfürlerini dinledi. En sonunda yerinde doğruldu.
"Allah'ın belası psikopat manyak herif. Babam bunu yanına bırakmayacak. Kaçamayacaksın" diye bağırdı.
"Ne acı Metin. Kaçıp kaçmayacağımı asla bilemeyeceksin ama bence yanlış anladığın bir yer var. "Metin sustu. Korkuyla tepesinde dikilen adamın yüzüne baktı. Ayaz sözlerine devam etmedi. Tekrar mutfağa girip, kaynamış su alıp adamın yanına geri döndü.
Metin suyu gördüğünde ağlayarak "yapma! "Demeye başladı. "Yapma! "Ölmek istiyordu ama katili ne bağrışlarına ne de yalvarmalarına kulak astı.
Ayaz suyu bu sefer adamın gövdesinden itibaren tüm vücuduna döktü.
"Yüzün kırmızı gövden beyaz çok uyumsuz görünüyordu. Ben uyumsuzluklardan nefret ederim, bak şimdi her yerin kırmızı oldu "dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
S'ONSUZUM!
General Fiction"İyi" deyip telefonu kapattı. Ya da kapattığını sandı. Çünkü hala sesler geliyordu telefondan. " Bu oyun nereye kadar sürecek diyordu " bir ses.. Bu ses tanıyordum. Bu Karan'ın en yakın arkadaşı , Buğranın sesiydi. "Ömür bana aşık olduğunu itiraf ed...