TKC Ağzından;
Günlerim T takımını izlemekle geçiyordu diğer takımlardaki çoğu kişi ölmüştü, zaten en başından beri onları eğitmek gibi bir amacım yoktu en başından beri amacım T takımıydı çünkü T takımı benim minik ajanlarım olacaktı tabiki iyi ajanlar olmayacaklardı onları kötülük için eğitiyordum kendimce onlardan intikamımı böyle alacaktım onları bir seri katil yaparak. Tabi başta bu durumu kabullenmeyeceklerdi ama hepsi zamanla alışacaktı en hızlı Dalya alışacaktı bence ne de olsa bir seri katilin soyundan geliyor değil mi?
Dalya Ağzından;
Doğa sırlarını anlatalı 1 hafta olmuştu ve bugün yine eğitim günüydü TKC arayıp eğitimlerimizin şimdilik haftada bir olacağımı söylemişti ve biz çoktan kahvaltıyı edip yola koyulmuştuk hepimiz yorgunduk çünkü dün Deniz duvarda örümcek görünce bütün evi ayağa kaldırıp herkese temizlik yaptırmıştı. Rüzgar'ın bile sesi çıkmıyordu. Sonunda eğitim alanına ayak bastığımızda yine düşmeye başlamıştık bu eskisi kadar korkunç olmasa da hala korkuyordum. Yere düştüğümüzde karşıda eğitmenlerimizi gördük Doğa'nın eğitmeni "Hoş geldiniz çocuklar" dediğinde Arel "Hoşbulduk" diye mırıldandı ama bunu sanırım ben hariç kimse duymamıştı gözlerim Erhan'la buluştuğunda bana gülümsedi ben de ona soluk bir tebessümle karşılık verdim içimden bir ses bugün çok kötü şeyler olacak diyordu bir süre sonra TKC'nin sesi duyuldu "Evet sevgili ajancıklarım hepiniz hoşgeldiniz bundan sonra sizi eğitim alanında da ben yöneteceğim" dediğinde şaşırmıştım ama bunu mimiklerime yansıtmadım "Sen sürekli bizle mi uğraşıyorsun yaa bildiğim kadarıyla bizden başka 4 grup daha var" dediğimde "Beni ilgilendiren grup sizsiniz" gibi kısa ve mantıksız bir cevap verdi. Kısa bir sessizlikten sonra konuşmaya devam etti "Bugünki eğitiminiz katil olma bugün birilerinin kafasına sıkıcaksınız" dediğinde hepimizin kanı donmuştu bizden bunu nasıl isterdi? Arel "Bunu asla yapmayacağız" dediğinde hepimiz onu onayladık TKC "Siz onları öldürmezseniz ben sizden birini öldüreceğim düşünmek için bir saatiniz var" dedi o susunca eğitmenlerde bize acıyor gibi bakış atıp bizden uzaklaştılar bir süre sonra Alev "Bunu yapmalıyız birbirimizi kaybedemeyiz" dediğinde Doğa "Ben tekrar katil olamam Alev bu olmaz ben yapamam" dedi Araf ise içimizdeki en acımasız kişi olarak yine acımasızca konuşmaya başladı "Sen yapamadığın için içimizden biri ölsün mü aptal, ölen kişi sen de olabilirsin artık şu duygularınızla hareket etmeyi bırakın bunu yapmalıyız ve yapacağız da bunu hepimiz biliyoruz burada iki saat bunu tartışmamıza hiç gerek yok zaten elinde sonunda herkes ölmektense öldürmeyi tercih edecek öl ya da öldür bu kadar basit" aslında çok mantıklı konuşuyordu ama aşırı gaddardı Arel kendini daha fazla tutamayıp "Herkes senin gibi duygusuz mu ayı birimizin ölmesini seçmektense biz de öldürmeyi seçeriz ama farklı çözüm yolları arıyoruz senin gibi başımıza gelen her şeyi kabullenmiyoruz" dedi, ama şimdi bu da çok haklı kimin tarafını tutacağım ben, Araf "Senin anlamadığın şey şu eğer aradığın gibi bir çözüm yolu olsaydı çoktan buradan çıkmış olurduk ama öyle bir çözüm yolu yok bizim de kabullenmekten başka şansımız yok" evet sayın seyirciler Araf-2, Arel-1 ve maçın kazananı Araf oluyor. Allah'ım şu durumda bile düşündüğüm şeye bakar mısınız? Tam Arel ağzını açıp bişey diyecekti ki Rüzgar onu susturdu "şşt bebeğim bazen susmak gerekir" dediğinde Doğa ve Alev güldüler zaten ikisi de öyle bir psikolojideydiler ki en ufak bir şeye ağlayip en ufak birşeye gülüyorlardı.
1 saatin sonunda eğitmenler geldi ve bizi atış alanına doğru götürmeye başladılar ortamda ölüm sessizliği vardı ve herzamanki gibi sessizliği bozan yine Rüzgar oldu "Herkes niye bu kadar gergin rahatlayın ya biraz" dedi ama kendisi bizden 5 kat daha gergindi klasik Rüzgar işte yine kendi gerginliğini ve korkusunu hiçe sayıp bizi rahatlatmaya çalışıyordu. Sonunda atış alanına gelmiştik o değilde bu eğitim alanı ne kadar büyük lan buna harcadıkları parayla yeni bir ülke kurulurdu herhalde karşımda 7 adam görünce herşey kafama dank etmişti ben bile isteye katil olacaktım sabahtan beri kendimi rahatlatmak için hep dalgaya alıyordum bu işi ama bu pek bi işe yaramamıştı ben düşüncelerimle boğuşurken TKC'nin sesi duyuldu "Evet sevgili ajancıklarım atış alanına hoşgeldiniz inşallah katil olmaya hazırsınızdır size iyi bir haber veriyim öldüreceğiniz kişilerin hepsi kadın tecavüzcüsü yani ölmeyi hak ediyorlar hadi yine iyisiniz bu iyiliğimi unutmayın" dediğinde Alev'in göz devirdiğini gördüm eğitmenlerden biri "Yerlerinize geçin" diyince ürkek adımlarla yerimizi aldık aynı eğitmen "silahları alın" dediğinde elime silahı aldım ellerim deli gibi titriyordu göz yaşlarım bir şelale gibi akıyordu istemiyordum ben tekrar bir insan öldürmek istemiyordum eğitmen "Ateş edin" dediğinde Deniz bağırarak silahı yere attı "yapamam hayır olmaz" dedi onun ardından Doğa da ağlayarak "Lütfen bize bunu yapma birini öldüremek istemiyoruz yalvarırım bırak bizi " dediğinde Alev "Sakın Doğa kimseye ne olursa olsun yalvarma" dedi silahı hala elinde tutuyordu kızların ardından Rüzgar ve Arel de silahları bıraktı onlar bırakınca ben ve Araf da bıraktı bu sanırım bir kabullenişti hepimiz öldürmek yerine ölmeyi kabullenmiştik "Hiçbirimiz bunu yapmayacak" dediğimde Alev "Yanlış Dalya ben yapacağım bu adamlar ölmeyi hak ediyorlar hepsi birer kadın tecavüzcüsü Aras'ın da dediği gibi öl ya da öldür ve ben öldürmeyi seçiyorum" dedi ve dediği gibi karşısındaki adamın alnının çatına tam 4 el ateş etti hepimiz şok olmuş bir şekilde ona bakıyorduk Doğa çığlık atmaya başladı habire bağırıyordu TKC'nin sesi duyuluncaya kadar bağırdı ama TKC'nin sesi duyulduğu gibi sustu ve sessizce ağlamaya devam etti TKC "Madem Alev hariç kimse öldürmeyi seçmedi o zaman ölecek kişiyi de Alev seçecek" dedi hepimizin adeta dili tutulmuştu hiç kimse konuşamıyordu Alev kendinden emin bir şekilde "Beni öldür ama arkadaşlarıma dokunma" dediğinde kendime ancak gelebilmiştim o bizim için ölebiliyordu ama biz onun için öldüremiyorduk elime silahı aldığım gibi karşıdaki adamı kurşun yağmuruna tuttum hedef almadan rastgele sıkıyordum silahtaki kurşun bitesiye kadar sıktım benim ardımdan Araf da adamın şah damarına tek el ateş ederek karşısındaki adamı öldürdü diğerleri bizi görünce gaza geldi ve hepsi karşısındaki adamlara kurşunlar yağdırmaya başladılar belki kendimiz için adam öldürmüyorduk ama birbirimiz için öldürüyorduk bu da bizim farkımızdı işte biz aynı kaderleri paylaşan 7 kişi birbirine çok bağlanmıştık ve bu bağlılık bizi hayatta tutuyordu.
Yaklaşık 1 saat sonra evdeydik Doğa ve Deniz ağlamaktan harap olmuştu. Rüzgar sürekli kusuyordu. Arel kan çanağı olmuş gözleriyle halıya bakıyordu. Araf ifadesizdi ama yine de gözlerindeki hüznü görebiliyordum. Ben ise hep ellerime bakıyordim ellerime baktığımda gördüğüm tek şey kandı benim ellerimde artık daha fazla kan vardı ben tekrar ve tekrar bir insanın katili olmuştum. Şuan ortamdaki tek normal kişi Alev'di gayet sakindi Arel "Nasıl bu kadar sakin olabiliyorsun az önce birini öldürdük" dediğinde Alev omuz silkerek cevap verdi "Eğer öldürdüğümüz kişiler masum olsaydı ben de üzülürdüm ama öldürdüğümüz kişiler bir tecavüzcüydü masum kadınların hayatını karartan kişilerdi yani ölümü hak ediyorlardı ve biz onlara hak ettikleri şeyi verdik, biz onlara ölümü verdik ayrıca onları öldürmeseydik içimizden biri ölecekti ve ben bu riski göze alamazdım sizden kimseyi kaybedemezdim siz de kendinizi suçlamayı bırakın artık onların ölümü sizin suçunuz değildi" Alev aşşırı haklıydı bunu ben de biliyordum ama olmuyordu işte bir insanı öldürdüğümü düşünmeden olmuyordu.
4 saat geçmişti ama ben hala ellerime bakıyordum saat gecenin 1'iydi etrafıma baktığımda herkes uyuya kalmıştı Doğa korkunca hepimiz onunla beraber salonda uyumaya karar vermiştik. Mutfaktan bir ses duyunca neredeyse aklımı kaçırıyordum ama sonra Arel'in burada olmadığını fark ettim yani Arel mutfaktaydı. Oturduğum tekli koltuktan kalkıp mutfağa doğru ilerledim mutfağa girdiğimde Arel masada oturuyordu onun karşısına oturduğumda bana hafifçe tebessüm etti ve bakışlarını ellerine çevirdi Arel bize karşı çok soğuktu ve bunun nedenini bir türlü kavrayamamıştım en iyisi ona sormaktı "Arel gruptaki herkes birbiriyle az çok sohbet ediyor ama sen bu sohbetlerin neredeyse hiç birine katılmıyorsun bize karşı çok soğuk ve mesafelisin bunun sebebi ney sana kötü birşey mi yaptık?" diye sorduğumda yaklaşık bi 5 dakika ne söyleyeceğini düşündü sonunda kelimeleri zihininda toparlamış olacak ki konuşmaya başladı "Size değer vermek istemiyorum çünkü ben değer verdiğim herkesi kaybettim ve şuan istemsizce size de değer veriyorum bunu bir şekilde engel olmaya çalışıyorum ama olmuyor yapamıyorum neden bilmiyorum ama benim için önemlisiniz ve sırf sizi de kaybetmemek için böyle davranıyorum eğer böyle davranmam size kötü hissettiriyorsa özür dilerim" dediğinde "Evet kötü hissettiriyor" dedim bugün fazla mı açık sözlüyüm ne? Arel "Bu biraz fazla açık oldu ben 'sorun yok biz senin bize değer verdiğini biliyoruz' gibi şeyler söylemeni beklerdim" dedi gülerek "Şansına küs beyefendi maalesef biz bir yaz dizisinde değiliz" dedim ve kıkırdayarak mutfaktan çıktım Arel'in yanında daha fazla kalmak isterdim ama çok uykum gelmişti salona girince Doğa'nın yanına kıvrılıp uyudum ve böylece bir gün daha T takımı için bitmişti.
5. Bölüm sonu
Gençlik bölüm nasıldı?
Ben bu bölüm Alev ve Araf'a aşık oldum yaa
Bide bu bölüm kısa da olsa TKC'nin ağzından okudunuz bu konu hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyim?
Instagram hesabım: tuanaakvrk
Takip ederseniz sevinirim:)Arkadaşlar bu hafta bazı sıkıntılardan dolayı sadece 1 bölüm yayınlayabildim hafta içi yin yazarım belki haftaya en az 3 bölüm yazacağım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
40 Numara
أدب المراهقينDalya kendini bir anda 40 kişinin arasında bulur bu kişiler ajan olmaya zorlanıyordur peki Dalya'nın bundan sonraki hayatı nasıl olacaktır? Kitaptan kesit: "T, C, V, Y ve K olmak üzeri 5 gruba ayrılacaksınız T grubunda 7, C grubunda 8, V grubunda 9...