Alina Adella Glory; zeki, güzel, tatlı bir cadıdır. Hafızası ve altıncı hissi aşırı iyidir ve şans her zaman onun tarafındadır. Annesi Voldemort tarafından öldürüldükten sonra Muggle yetimhanesinde kalmaya başlar. Daha sonra babası Sirius Black üç a...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Herkes ortak salonda yemeğin başlamasını bekliyordu. Yeni birinin geleceğini sadece Dumbledore, Minerva ve Hagrid biliyordu. Öğrenciler kendi aralarında konuşuyorlardı. Her şey normal gibiydi. Alina büyük salonun dışında bekliyordu. Dumbledore ayağa kalkıp kaşığıyla bardağına vurunca herkes bir anda susmuştu
-Sevgili öğrenciler. Bugün aramıza yeni biri katılacak. Ona iyi davranacağınızdan eminim. Girebilirsiniz Bayan Glory.
Herkes yeni biri geldiği için şaşırmıştı başta, daha önce böyle bir şey olmamıştı ama sonra bir Glory olduğunu duyunca daha da şaşırmışlardı. Kendi aralarında konuşmaya başlamışlardı.
--
Harry: Glory mi? O kızı tanıyorum. Ebeveynlerimiz yakın arkadaştı eskiden. Biz de arkadaştık.
Ron: Gerçekten garip. Peki niye dönem ortasında başladı?
Hermonie: Öğreniriz.
---
Draco: Saçmalık.
Pansy: Binası ne olur acaba?
Blaise: Ailesi Gryffindor'du.
-------
Dumbledore'un bana seslendiğini duyunca derin bir nefes aldım, hiçbir şey gerçek gibi gelmiyordu ama her şey bir o kadar da gerçekti aslında. Gerçekten uzun süredir bekliyordum. Sadece bunun bir rüya olmasından korkuyordum, kötü son umurumda değildi. Sadece bitmemesini istiyordum.
İçeriye girdiğimde etrafa göz gezdirdim, beklediğinden daha fazla kişi vardı ve istisnasız herkes bana bakıyordu.
"Gelin Bayan Glory. Seçmen şapka binanızı seçecek."
Hızlı adımlarla Dumbledore'un yanına gidip işaret ettiği sandalyeye oturdum. Şapkayı başıma koyduğu gibi şapka konuşmaya başladı. Bir şey demedim, korkmuyordum. Korkmuyordum çünkü Gryffindor çıkacağımı biliyordum. Annem de babam da Gryffindor'du, şuan burada olsalardı binamı hiç umursamayacaklarını biliyordum ama yine de onlar gibi Gryffindor olmak istiyordum.
"Annen gibi zekisin ve baban gibi cesur. Ama çok hırslısın, çok kolay sinirleniyorsun. Nereye koysak ki seni? Hangi bina senin için daha iyi olur?" Ardından tüm salonun duyacağı bir şekilde bağırdı.
"Gryffindor!"
Çoğu kişi alkışlamaya başlamıştı. Dumbledore beni tebrik etti ve Gryffindor masasını işaret etti. Gryffindor masasına ilerledim. Masaya hızlıca göz gezdirerek boş yer aradım.
Mattheo: Tüh ya, kızda yine de slytherin tipi vardı.
Kıvırcık, kahverengi saçlı bir kız elini salladığında onun yanına ilerledim. Yanında boş bir yer vardı. Gülümseyip yanına oturdum.
