Işık yüzünden zehir yeşili gözüken yılan odanın içinde yaşananları izliyor,olanlar karşısında bazen hafif hafif tıslıyordu. Yanından geçen görünmezlik pelerinli adam onu fark etmesin diye kenara çekildi. Artık odanın içeridekileri hiç göremiyor, sadece sesleri duyuyordu. Birinin yere düştüğünü belirten bi gürültü geldiğinde odanın açık kapısına doğru süründü ve yerde kımıldamadan uzanan, son görüşmelerinden beri haylice çökmüş olan Remus'u gördü. Girip ona yardım etmek istese de kendisini göstermek için henüz erken olduğunu biliyordu.
Az önce yanından geçen kanca burunlu adamın asasını, Sirius'a uzatıp tehdit etmesini izlediğinde 'Her zamanki Sev' diye düşündü.
Odanın göremediği tarafında üç çocuk olduğunu biliyordu,onları hissedebiliyordu ve hain de onlarla beraberdi. Ona bu kadar yakın olmak Lysandra'yı o kadar öfkelendiriyordu ki keskin, zehirli dişleriyle onu parçalamamak için kendini zor tuttu
Birden odanın önünü bir çocuk kapattı.
Arkası ona dönük olan çocuğu saniyesinde tanıdı. Burada olmasının asıl sebebi olan çocuktu. Çocuk o kadar babasına benziyordu ki Lysandra'nın kendisine onun James olmadığını hatırlatması gerekti.Sirius'un tam karşısında olduğu bilinciyle yine köşeye saklandı. Harry ve Snape'in birbirlerine bağırışlarını ve büyük gürültüyü dinledi. Çocuğa bir şey olduğu korkusuyla tekrar yanaştığında hareketsiz yatan Snape'i gördü. Hem çocuğa bir şey olmadı diye rahatlamış hem de çocuğun karakterinin de babasına benzemesiyle hafiften neşelenmişti. Snape'e tekrar bakınca hafif bir suçluluk hissetti.
Remus ve Sirius'un eski hikayelerini bitirmelerinin ardından Peter'ı fare bedeninden çıkardılar. Geçen zaman Peter'a iyi yaramamıştı. Belli ki uzun zamandır öyle olmaktan dolayı adam tam anlamıyla fareye benziyordu. Lys'in eskiden tanıdığı genç adamdan eser kalmamıştı.
Hain adamın başkalarını suçlamalarını dinlerken neredeyse odadan içeri girmişti. Biri başını çevirse onu görebilirdi ama herkes Peter'a odaklıydı. İki adam onu öldürmek için asalarını çıkarttığı an büyük bir tıslamayla odanın içinde ilerlemeye başladı. Bütün gözler neredeyse üç metre boyundaki karamambaya dönmüştü.
Sirius ve Remus şaşkınlıkla bir yılana bir birbirlerine bakıyorlardı. Kabarık saçlı kız irkilerek geriye kaçtı ve yataktaki çocuk korkuyla inledi ama Harry olduğu yerde duruyor, onu izliyordu.
Yılan sürünerek dizlerinin üzerine çökmüş, şimdi gerçekten bir kemirgene benzeyen adamın kolundan boynuna doğru tırmanmaya başladı.
Sirius'un, gördüğü şeye inanamıyormuş gibi kısık çıkan sesiyle "Lysandra" dediğini duyar gibi oldu ama ona bakmadı. Peter korkudan titriyor,sesini bile çıkarmıyordu. Keskin dişler boğazına geçtiğinde bağırdı ve acıyla seğirerek kendini yere attı.
Yerde kıvranan adamı umursamadan Harry'e doğru süründü. Korkup kaçmamasını umuyordu. Çocuğun çatal ağız olduğu bilincinde tısladı "Merhaba Harry" Kafasını çocuğun eline kaldırdı,omurgasız sırtını düzleştirdi.
Harry yeşil gözleriyle kısaca onu taradıktan sonra "Merhaba" diyerek yılanın kafasını hafifçe iki parmağıyla okşadı
Odanın köşesine korkuyla sinmiş kız, çocuğu uyarana kadar bu sahne bir kaç saniye devam etti. Hepsi şok olmuş gözlerle ikisini izliyordu -yerde kıvranan adam dışında tabi- Lysandra kendini göstermenin vakti geldiğini fark ettiğinde dönüştü.
Uzun sarı saçlarını gözünün önünden çekerek asilce yerden kalktı. Ondan gözünü alamayan adamlara gülümsedi ve ikisini sertçe kollarının arasına çekti.
Şoktan kaskatı olsalarda sarılmasına karşılık verdiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHANET
General FictionHem Karanlık Lord'un hem Çapulcuların gözdesi olan Lysandra Malfoy, ölü sanılırken yıllar sonra büyük sürprizlerle ortaya çıkar -Hikayenin gidişatı için Marvolo daha genç-