Gözlerimi yavaş yavaş araladığımda parmaklarımı göz pınarlarıma bastırdım.
Doğrulamaya çalıştığımda omzuma dokunan bir el buna engel oldu. "Hızla kalkma." Yatağa geri uzanırken Karayel yavaş yavaş kirpiklerimin arasından sızıyordu.
Gözlerim üstüme kaydığında sadece iç çamaşırlarımla kaldığımı fark ettim. "Yine hatırlamıyorsun değil mi?" Diye sordu. Elini saçlarıma götürerek yavaşça okşadı. "Ben geldim, bir şey yapmadan geldim Efser."
"Hatırlıyorum" dedim zihnimde yarım yamalak beliren görüntü ve seslerle.
"Sildim onun izlerini, merak etme."
Titrek bir nefes aldım. "Sen demiştin gitme diye." Elimi saçlarıma götürüp karıştırdım.
"Onun şirketten bir kızı tehdit ettiğni falan duymuştum. Her gün de başka bir kızla beraberdi. Yemeğe çıkmanızı geçtim evine gittiğini öğrendiğimde kan beynime sıçradı."
"Peki ben de isteseydim?" Diye sordum. "Senin özelliğin ne?" İlacın etkisi henüz üzerimden gitmemişti hâlâ daha karmaşık hissediyordum.
"Sen dedin ya hani önüme gelen her erkekle beraber olmuyorum diye." Gözleri gözlerimdeydi. "Ben de her önüme gelen kadınla beraber olmuyorum Efser." Ne demek istiyordu? Ayağa kalktı. "Neyse, ben biraz aşağı iniyorum istersen duş alabilirsin, üzerine bir şeyler giyebilirsin" dedikten sonra odadan çıktı.
Sildiğini söylese de yine de bir duş alıp kendime gelmek istiyordum. Bundan önce telefonuma bakıp yalnızca annemin beni aradığını gördüğümde geri aramak için biraz zaman olduğunu düşünüp mesaj attım. 'İşler uzadı anne, geç gelebilirim sen yat.'
Odadaki duşa girdiğimde iç çamaşırlarımdan sıyrılıp sıcak suyun altına girdim. Boynuma dudaklarının değdiğini hatırladığım gibi elimi oraya götürerek baskı uyguladım. Gözlerim yanda paketi açılmamış bir life takıldığında açıp içindekini aldım ve jel sıkarak bedenime sürtmeye başladım.
Yaklaşık yirmi dakika süren duşumun ardından bedenimi karıştırdığım bir çekmeceden aldığım bornozuma sarıp duştan çıktım. Kadınlığımda bir huzursuzluk hissederken yatağa oturdum. Oda sıcaklamaya mı başlamıştı? "Hassiktir" dedima ydınlanma yaşayarak. Benim içeceğime istek arttırıcı attığını söylemişti. Baldırlarımı birbirine bastırarak oluşan hissin kaybolmasını beklesemde mümkün değil gibi görünüyordu.
Parmaklarımı yavaşça bornozumun içine sızdırıp nemli karnıma temas ettirirken aşağıya kaydırıp yatağa yerleşmeye çalıştım. Karayel'in aşağıdan gelen telefonla konuşma sesini duyduğumda rahatlamamla beraber parmaklarımı kadınlığıma götürdüm. Bugün olan şeyden sonra cinsellikten iğrenmem gerekirken ilacın etkisiyle kendimi bu durumda bulmam bir yandan yüzümü kızartıyordu.
Parmaklarımı aşağı yukarı hareket ettirerek bir şeyler hissetmeye çalıştım ama kupkuruydum. Ergenliğe girdiğim ilk dönemlerde yaptığımı hatırladığım bu eylem şimdi her ne kadar odaklansamda bir işkence haline gelmişti.
Bacaklarımı birbirine baskıladığımda da bir şeyler hissetsem de kısa bir sürede bunu yapmamın kendime bir işkence olduğunu düşündüm. Evet, içim arzuyla kaynıyordu. Kadınlığım yanıyor ve bedenim tedirginlikle gerilip üşüyordu ama parmaklarım hiçbir işe yaramıyordu. Hareketlerimi biraz daha yavaşlattım ve kavisli olarak hızlandırdım. Dudaklarımı aralayıp ufak iniltiler bırakmaya, bedenimi gevşetmeye çalıştım.
Kapının ardından gelen öksürük sesiyle elimi hemen altımdan çekip yerimde doğrulmaya çalıştım. "Cüzdanımı almam gerek, gelebilir miyim?"
