cake | otuz üç

3.5K 385 86
                                    

meraba yeni ficle geldik biz

meraba yeni ficle geldik biz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

shipleri aciklamada yaziyo

lutfen prince de yapilan gibi su ship niye yok bu ship niye yok demeyinnn ✨

...

Felix elinde ki kupayı Hyunjin'e uzatıp karşısında ki pufa oturdu. Hyunjin alt dudağını dişlerken nasıl başlayacağını düşünüyordu. Felix bunu anlayıp sözü eline aldı.

"Neden tekrar bakıcıya başvurduğundan başla Hyunjin."

"Pekala."

Kupayı sehpaya bırakıp koltuktan kalktı. Felix'in oturduğu pufun önüne gelip çöktü. Tam önünde bağdaş kurarak oturduğunda Felix'in ellerini aldı. Baş parmağı minik ellerin üstünü okşuyordu nazikçe.

"Yorulduğunu fark ediyordum. Felix ben gelmeden 3 saat önce uyuya kalıyordun koltukta. Yejun kollarındayken uyuya kalıyordun. Bu zamanla çok sıklaştı. İkimize de zaman ayırmaya çalışırken çok yoruluyordun. Tamamen bu yüzden bakıcı istedim."

"Tamam, yorulduğum için birinin bana destek çıkmasını istedin. Diğerleri?"

"Söylediğim gibi. Ne mesajların ne de aramaların telefonuma düştü. Hiç biri yoktu. Ayriyeten benim mesajlarım ve aramalarım da sana ulaşmadı. Bu nasıl oluyor bilmiyorum ama olmuş."

Omuz silkip gözlerini siyah saçlara dikti. Yakışmıştı. Kimseye yakışmadığı kadar çok yakışmıştı.

"Neden Jisung üzerinden ulaşmadığıma gelelim. Ben onları görmüyordum bile. Sadece arada Yejun'un nasıl olduğunu soruyorlardı, o kadar. Onun dışında görüşmüyorduk biz."

Felix kafa sallayıp ellerini çekti. Yerde ki kupasına uzanıp sıcak çikolatasından bir yudum aldı.

"Sıra sende Lix..."

"Aynı şeyler işte. Ulaşamadım ve pes ettim. İki yılın bir buçuk senesi Avustralya'da, annemlerin yanındaydım. Minik bir kardeşim oldu o kadar."

"Felix neden sürekli hastaneye gidiyordun peki?"

"Bunu nereden biliyorsun?"

"Haberim oluyordu, şimdi söyler misin?"

"Bu önemli bir şey değil."

Tam kalkacakken Hyunjin onu kolundan tutup kucağına çekti. Felix'in nefesi anlık olarak kesildiğinde sırıttı. Burunlarını birbirine sürtüp nefesini aralık dudaklara üfledi.

"Senin hakkında en gereksiz bir detay bile benim için en önemli şeyler listesine girer Felix. Yejun ve sen benim her şeyimsiniz. Sizin kılınıza zarar gelmemesi için her şeyi yaparım."

Felix korku dolu gözlerle ona bakıyordu. Onunla iki yıl sonra bu hale gelmeyi düşünmemişti. Onun hayalinde Hyunjin her zaman yanındaydı çünkü. Ayrıldıklarında bile ciddi olarak karar vermemişti. Sinirle esip gürlemişti.

Sinirinin sonucu sevdiği adamı ve bebeğini kaybetmek olmuştu.

Gözleri saniyesiyle dolarken gardını indirdi. İnsanlara kurduğu duvarı Hyunjin'e indirdi. Gözünden bir damla yaş akarken Hyunjin'e sımsıkı sarıldı. Hyunjin bebeğinin kokusunu burnunun dibinde hissettiği an gözlerini kapattı.

Bağımlı olduğu iki kokudan biriydi...

Felix'in siyah saçlarına elini atıp minik hareketlerle okşamaya başladı. Felix'in mayıştığını fark ettiğinde onu daha da sarmış, bedenini rahatlatmıştı.

Büyük bebeği omzunda uyuya kalırken küçük bebeğini kapının ucunda gördü. Bir gözünü ovuştururken babalarını izliyordu. Hyunjin gülerek diğer bacağını gösterdi ona. Yejun uyku sersemi olsa da babasının yanına gidip boş dizine oturdu. Kendini babasının sıcak göğsüne yaslayıp gözlerini kapattı.

"İyi uykular bebeklerim..."

İkisinin de saçlarına öpücük kondurduktan sonra Felix'in boynuna gömdü kafasını.

"Sonunda gerçek huzur."

...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
cake | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin