Pişt buradan okuyanlara sesleniyorum neden bir yaşam belirtisi göstermiyorsunuzki bazen boş boşuna yazıyormuşum gibi hissediyorum ayol yapmayın böyle neyse saygı değer arkadaşlarım aşkı kuşko okuyucularım şaka şaka jsnksnsk neyse hoş geldiniz çok konuştum herhalde hadi kitaba geçelim🌺🌸💮🏵️💐
Oy vermeyi unutmayın 🌟
_____
Kapıyı kapatıp odadan çıktıktan sonra aşşağı indim ve dışarıya çıktım hava esiyordu yavaş yavaş rüzgar yüzüme vuruyor bedenimde hafif titreme oluyordu mevsim geçişleri olduğu için hava artık erken kararmaya başlamıştıDışarıda kimseyi görememiştim yavaşca merdivenlerden inip aşağıdaki tahtadan yapılmış uzun sandalyeye oturdum dizlerimi karnıma doğru çekerek başımı dizlerimin üzerine koydum şuan ne jimin ne jin nede hoseok ile konuşacak yüzüm yoktu belki onlarla konuşurken karşılarında fazla sesimi yükselmişimdir yada kırıcı laflar söylemişimdir o an ne bileyim aklıma geleni söyledim çünkü ben işimden ayrılmak istemiyorumdum
Ve bir kez daha kendime, doğduğuma, yaşadığıma, ve ölmediğime lanet edip durmaya başladım.mümkün müydü ki insanların benden nefret etmemesi ben böyle biriyken istemeyerekde olsa insanların canını yakıyorum değilmi bu bir kaç cümle olsa bile...
Ağlıyordum gözlerimdeki pınarları bana karşı gelerek yanaklarımdan yaşın süzülmesini izin veriyordu neden annem beni seçmişti ki neden kendini feda edip benim doğurmak istemiştiki
"merhaba küçük çocuk"
Duyduğum ses ile başımı dizlerimde ayırdım ve havaya kaldırdım sesin olduğu yere
"ha"
"ne o ağlıyor musun yoksa çocuk"
Gözlerimi dizlerinden birini bükerek karşımda oturan adama çevirdim
Ve bu adamTaehyungdan başkası değildi
Yutkundum, sertçe...
"kim ağlattı seni"
"şey kimse"
"kendi kendine mi ağlıyorsun hiç bişey yokken"
Hayır vardı sorun vardı oda bendim ben. Benim doğumumdu benim yaşamamdı benim nefes alıp vermemdi tüm sorun...
Daha da arttı ağlayışlarım, hıçkırıklar çıktı ağzımdan şuan ki ağlama sebebim tek söylediğim laflar onları jini hoseoku ve jimini kırmam değildi. resmen gözlerim bu günü beklemiş ve en sonunda bulmuşcasına yaşlarımı akıtıyordu yavaş yavaş
Taehyung ayağı kalktı ve benim kolumdan tuttu benimde ayağı kalkmamı sağladı ve birden kendine çekti beni, başım göğsüne çarptı ve sıkıca tuttu kendine bastırdı bir eli başımın arkasında dururken bir eli belimde duruyordu
"Şşşş, bana seni kimin böyle ağlattığını söyle canına okuyayım tamammı çocuk"
Ne yani şimdi Bi isim söylesem onu öldürür veya canını mı yakardı hayır hayır şiddette karşı ben bunu asla kabul etmezdim zaten beni şuan ağlatan şeyi kimse söylemedi ki
Konuşmadım bu sıcacık beden bana bir nevzi iyi gelmişti bende ona karşılık olarak ellerimi kaldırdım ve taehyungun sırtına doladım kollarımı sıkıca...
Bunu beklemiyor olacakki taehyung irkildi hafifçe
Oda sustu konuşmadı, aynı benim gibi, Şuan İkimizde birbirimize sarılı bir şekilde rüzgarın yüzümüze vururken ayakta dikiliyorduk hava soğuktu ama ben üşümüyordum
Bir kaç dakika öylece kalmıştık sonra ilk ben ayırdım bedenlerimizi ve İkimizde daha yeniki taehyungun beni kaldırdığı sandalyeye oturduk gözlerine baktım oda bana bakıyordu gözleri kahverengiydi kop koyu bir kahverengi hafif uzun saçları rüzgardan hafifçe dalgalanıyor arada bir taehyung saçlarını uzun parmaklarıyla gözlerinin önünden alıp geriye atıyor sonrada bana tekrardan gözlerini çeviriyor du
"sorduğum soruya neden cevap vermiyorsun"
"ben-"
"seni kim ağlattı demiştim"
"kimse"
"kimse"
Söylediğim kelimeyi tekrar edip başını aşşağı ve yukarıya doğru salladı cevap alamayacağını biliyordu
"sana bir teklifim var küçük çocuk"
"teklif mi"
"evet"
"ne"
"benimle geliceksin"
"nereye"
"evime"
"evine mi"
"Evet, benim evime gel kesinlikle seni bütün sıkıntılardan çekip alırım birdaha seni ne ağlatırlar nede zarar verebilirler. Benimle gel çocuk benimle gel"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two Different People /Taekook
RomansaYetimhanede kalıp küçük ve Güçsüz olduğu için zorbalığa uğrayan Jungkook Adam öldürürken karşılaştığı mafyanın onun evlatlık alacağından habersizdi Taekook ...