Lei eğildi " ne güzel bi süpriz bu , yüce dul kraliçem. Daha misafirimiz dinlenmeden onu ziyarete gelmeniz ,...
ama prenses yorgun siz sonra gelin lütfen "Dul kraliçe" velihat prens , merak etmeyin ben misafirimize sarayın büyük hanımı olarak yardım etmeye geldim "
Lei " boşuna zahmet etmişsiniz annem onunla ilgilenecek siz zahmete girmeyin sizin sağlığınız daha önemli "
Hafsa Lei ye dahada yaklaştı ve kulağına eğildi " ben şimdi napim "
Lei " sen cevap verme ben halledeceğim "
Dul kraliçe " peki prenses bişey demiyecekmisiniz "
Hafsa tam azını açıcakken Dul kraliçenin arkasından buğday tenli, büyük çekik gözlü bi kadın söze girdi
" yüce Dul kraliçem, belkide prenses Çince bilmiyodur , yoksa neden sordunuz sorulara velihat prens cevap versinki demi"Lei Hafsanın kolunu tutup arkasına aldı , bunu gören buğday tenli kadının sinir olduğu herhalinden belli oluyordu"
Lei " velihat prensesim , peki sizi buraya kadar getiren konu nedir bilmek istiyorum. Yoksa sizdemi sarayı gezdirmeye geldiniz "
Velihat prenses " hayır prensim sadece sizi merak ettim "
Velihat prenses konuşurken dişlerini sıkıyordu . Ve kocasının bu prensese olan davranışlarını gereksiz bulup buraya kadar gelmişti.Hafsa ortamın sesiz olmasının verdiği baskı ile söze başladı,
Hafsa " öncelikle buraya kadar geldiğiniz için teşekkürler, şimdilik sorularımı ve ihtiyaçlarımızı karşılamak için Lei yeter
size rahatsızlık vermek istemem " dedi .Karşısındakilerin ona yardım etme amacıyla gelmediklerini biliyordu , en azından öyle hissediyordu. Bi yandanda yüzüne gülen bu insanları anlamaya çalışıyordu. Kafasındaki cümleleri söyledikten sonra ani bi hareketle Lei ni kolunu tuttu ve dairesine doğru ilerleyip içeri girdi . Dışarıda kalan saray hanımları aralarında konuşmaya başladılar.
Velihat prenses gözleri hafif kırmızı ve titreyen bi sesle
" gördünmü hala mektuplaştığı kız buymuş , beni bi kere böyle korumadı ...
kız benim kocamın elini tutup odasına götürdü ama ben hiç bişey yapamıyorum . Ben kaç yıldır evliyim ona bi kere adıyla seslenmedim " diyip sesini yükseltti gözü dönmüş gibi bakıyordu. Çok sinirliydi, Dul kraliçe velihat prensese doğru bi adım attı ve elini omuzuna koydu.Dul kraliçe " velihat prenses , çok fevrisin şuan o kızın dairesinin önünde sin ve hizmetliler seni duydu . Hakkında daha fazla dedikodu çıkmasını istemiyorsan dairene git ve oğluna bak , en azından onunla ilgilen "
Dul kraliçe sözlerini bitirdikten sonra velihat prenses yanaklarindaki yaşları sildi ve derin bi nefes alıp hizmetlileriyle oradan ayrıldı. Arkasından Dul kraliçe gitti.===
Onun için hazırlanan dairenin içine girdi . Ve etrafa bakındı , yüzünden beğenmediği belli oluyordu tek tek etrafı inceledi taki Lei söze girene kadar
"Sen napıyorsun "" nasıl konuştum ama , ben bile bi an kendimden korktum haa "
" iyi halt ettin . Niye konuşuyosun sen Hafsa sana sus dedim , onu geçtim beni nasıl dairene sokarsın yaa bir sürü hizmetli vardı . Kesin yarına buralar karışır. "
"Offff be Lei artık eskisi gibi değilsin, "
" bişey sorucam yaa, sen nasıl bu kafayla ülke yönettin yaa"
" sen de beni hiç tanımıyorsun haaa ben sadece senin yanında böyleyim bide şeyin yanın..." dedi ve tek gözünü kırpıştırdı.
Lei " sadece samimi olduklarının yanında olman çok iyi yoksa sana deli damgası vururlar "dedi ve odadan çıktı
" Neeee..... ne nereye gidiyon yaa Leiiiiii heyy ben napıcam şimdi "
Hizmetli söze girdi " efendim velihat prens yıkanıp bişeyler yemenizi söyledi "
" bide benim yüzüme söylemiyor bu makam onu çok şımartı.."
Denildiği gibi yaptı ve banyo yaptı üstüne getirdiği bi kaç şeyi geçirdi elbiseden kasıt herzaman ki gibi talim elbiselerini giydi. Herzamanki gibi erkek gibi giyinmişti. Önüne koyulan yemekleri zor bela yemeye çalıştı. Ama hiç birini beğenmemişti.
Ve ardından dairesinden ayrıldı bu yıllar önce yürüdüğü sarayı gezmeye başladı yanılmıyorsa buralarda 2. Prensin dairesi olmalıydı. Karşısına bir daire çıktı. Uzaktan gelen hoş çiçek kokuları bu dairenin 2. Prense ait olduğunu kanıtlıyor nitelikteydi. Dairenin önüne geldiler hizmetliler kim olduğunu bilmedikleri bu kadına aval aval bakıyordu. Bu anlaşmazlığı yok etmek için kendini tanıttı . Hizmetliler korku içinde selam verdiler. Ve içerideki prense haber gönderdiler prens Hafsayı kabul etti .
Hafsa kendi dairesinden daha büyük ve güzel olan daireye girdi . Prensin odasına adım attı ve büyük bir özgüvenle yüksek sesle bağıra bağıra içeri girdi .
" 2. Prens 2.prens bil bakalım kim geldi ....."
Odaya girdiğinde sanki başından aşağıya kaynar su dökülmüşcesine şok oldu karşısında Ruo jian ve bi kadın duruyordu. Ruo Hafsanın bu sözlerine mi şaşırsın yoksa yıllar sonra gördüğü prensesin güzel liğine mi şaşıracağını
Kestiremedi .Hafsa yanlış bi odaya geldiğini anladı. Karşısında jian ı görür görmez tek bir kelime ağzından düştü.
" senide özledim ruo jian "
İçerideki kadın şaşkın gözlerle hafsaya bakıyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HANÇER
Historical FictionKraliçe Hafsaydım iki gün önce tahtımdayken şimdi Çin sarayında değersiz bir prensin karısıyım. Topraklar feth ettim ülkemi büyüttüm . Babamı ve abimi öldüren kadının derisinizi yüzüp başkent sokaklarına astım. Tahtımı üvey kardeşime bıraktım . Ve g...