[12]

16 1 0
                                    

Kadın bu sözleri duyarduymaz gözlerini prense dikti. Sinirli olduğu fazlasıyla belli oluyordu . Hafsa bi an söylediği sözden pişman oldu ve napıcağını şaşırdı. Bi kaç saniye geçti ve bişey söyleme zorunluluğunda istedi ve söze girdi. Ona bakan kadının delici gözlerine rağmen soğuk bi sesle kendini tanıttı." Tanıştığıma memnun oldum ben eski Türk hükümdarı kraliçe yanii prenses Hafsa" kadın kendisinden soylu ve mertebe sahibi olan prensese selam vermek için eğildi . Ruo da kadına katıldı . Kadında durum üzerine kendini tanıttı. " ben savaş bakanının büyük kızı Li mei kraliçem buyurun oturun "
Hafsa şaşırmıştı kadının daireyi kendi evimiymiş gibi tanıtması  garipti. Ama dediğini yaptı minderin üzerine oturdu . Ruo ya baktı ama gözlerini ondan kaçırıyor çayını içiyordu . Hafsa dayanamadı " leydim acaba sizin sarayda ne işiniz var , bildiğim kadarıyla bakanlar sarayda yaşamıyor ama siz le jian arkadaşsınız ora-"

Kadın lafını girdi " Biz evliyiz . Doğru biliyorsunuz bakan- lar sarayda yaşamaz . Bende 3. prenses olarak burda yaşıyorum efendim"
Hafsa bi an kötü hissetti " ben, bayadır sarayda değildim yeni bugün geldim . Hazır konusu açılmışken sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim ben aslında bu dairede çiçekleri gördüm  bide 2 prens in buralarda oturduğunu hatırladım , o yüzden birden daireye girdim . Kusura bakmayın " kadın cevap verdi " hoşgeldiniz kraliçem , bizde 1 haftadır evliyiz . Bende sarayda yeniyim "

Hafsa dahada kötü hissetti ve kadın lafını bitirdikten sonra hemen çayını elinden bıraktı . Minderden kalktı " aaaaa aslında benimde artık daireme gitmem gerek hem 2 . Prens de yok ben giidiyim . Zaten yorgunum " içerdekiler gitmesini bekler gibi ses çıkarmadan Hafsanın odadan çıkışını izlediler arkasından selam verip oturdular . Lei mei
" bu kadın neden seni özlemiş prensim " ruo jian karısının sorusuna çayını içerek cevap verdi . Gözlerinin içine baktı
" eskiden çok iyi bi savaşçıydı. Duyduğun gibi bir  prenses, ülkesiyle  aramızda bi çatışma çıktı oda esir olarak yani misafir olarak sarayda 1 ay geçirdi . Kendisiyle iyi anlaşırız baya güçlüdür . İyi bi kız "

Lei " sence kim olduğu  umrumda mı?  O kadın niye buraya geldi bilmiyorum , ki umrumda değil ona yaklaşmıycaksın"

" benim kimle ne yaptığım şimdilik seni ilgilendirmez bu ilk ve son olsun prenses sakın bana emir vermeye kalkmayın.  Babanızın ne kadar güçlü olduğu umrumda Bile değil " kadın sessizliğini bozmadı ve bardağına çay doldurdu ve bi yudum aldı . " sende beni onla karıştırma ben de senden emir almam"
Ruo " sen zaten onun gibi olamazsın  o bu dünyanın gördüğü en iyi savaşçılardan biri senin gibi evde oturup anca çiçek yetiştiren biri değil prensesim, AFIYET OLSUN ." 

Hafsa odadan çıktığında koşarak oradan uzaklaştı. Dairesine vardığında üstünü düzeltti kapıdan içeri girecekken hizmetli " kraliçe sizi bekliyor efendim " kafasıyla  hizmetliyi onayladı ve içeri adımını attı.
" nasılsınız kraliçem"  kraliçe Hafsanın ayak ucundan kafasına kadar dikkatlice baktı ." Ben iyiyimde siz iyi değilsiniz. Sizi kırmak yada üzmek istemem ama sizi seven ve değer veren velihat prense zarar veriyorsunuz . Bu  sabah ona sarılmanız  yüzünden   bütün saray ve bakanlar bunu konuşuyor . Burası sizin sarayınıza benzemez kendinize  gelin lütfen"Hafsa derin bi nefes aldı.

" burasının benim sarayım olmadığının fazlasıyla farkındayım. Ama sizde benle oğullarınız arasındaki bağı birazcık anlasaydınız böyle konuşamazdınız.. lütfen bida beni azarlamaya gelmeyin. Düşünmeden verilen bi karardı  bida böyle davranışlarda bulunmam  rica ederim beni yanlız bırakırmısınız . Dinlee..nme..k  istiyorumda"  kraliçenin yüzü düştü ve kalktı odada Hafsayı yanlız bıraktı. Hafsa  bu laflara fazlasıyla sinir olmuştu . Söyledikleri ona baya ağır gelmişti. Buranın onun sarayı olmadığının farkındaydı bu sinirle odada dönmeye başladı. Birden yüksek sesle hizmetliyi çağırdı. " bana hemen eşyalarımı ve okumu getirin . Ve hemen talim yerini göster. Çabuuuuk " kız korkmuş bi şekilde odadan kaçtı.

=======

Talim alanına geldiğinde orada küçük bi oğlan çocuğu fark etti fazla umrumda değildi . Kolluğunu taktı , hedefin karşısına geçti , sadaktan okunu aldı. Olduğu yerden 3-4 adım geri gitti kapkaranlık semâ nın altında okunu attı ve tam ortadan hedefi vurdu . Ok un ucu hedef in arkasından çıktı . Bi tane daha attı yine arkadan çıktı . Bida attı . Yine attı her attığında dahada çok öfkesine yenik düşüyordu . Son atışı hedefi devirdi . Çocuk " güzel ok atıyorsunuz leydim ama burası herkesin talim yapabileceği bir yer değil,  lütfen beni yanlız bırakın " Hafsanın sesini kesen bi ses cevap verdi

" prensim bu günlük bu kadar ders yeter benle prensesi yanlız bırakın " çocuk istifini bozmadan oradan ayrıldı.  Hafsa " kralım bu karanlık gecede sizi görmek ne güzel "
" nasılsınız prenses baya büyümüşsün çok güzel olmuşsunuz "
" sağolun sizide iyi gördüm . Sarayda yürüdükçe herşeyin dahada çok değiştiğini fark ettim . Prensler i de görmek isterdim ama göremedim "
" direk konuyu değiştirdin sana nasıl olduğunu sordum bu sinir neden hedefi ne hale soktun "
" hala alışma sürecindeyim diyelim "
"Gelir gelmez bütün saray seni konuşuyo , bende kendi hizmetlilerimden duydum "
" bida olmaz efendim benim sizi burada tutmamda konuşulur o yüzden ben gideyim "

Hafsa kafasıyla selam verdi ve arkasını dönüp gitmeye hazırlandı.

Kral " sadece geceleri ok at yoksa  annem ve bakanlar seni görürse bida elini süremezsin . "
" siz bunun olmasına izin vermeyin o zaman "
" saray işleriyle annem uğraşır benim bişey için fazla ısrar etmem senin için daha kötü olur"...

Hafsa sabahın erken saatlerinde kalktı önüne getirilen kahvaltıyı yemedi üstünü giydi hamam da keyif yaptıktan sonra dünkü elbiselerini giydi.  Oturdu ve biraz Çince çalıştı son kelimenin tekrarlarını yaparken odaya kraliçe girdi oturmadan  " üstündekileri  çıkarma vakti prenses "
Hafsa ayağı kalktı " ben kendileriyle mutluyum amaa"

"bu akşamki yemekte bütün kraliyet ailesi bit arada olacak sende yemeğin en önemli nedenisin o yüzden artık düzgün giyinmelisin "

"Ben yeterince düzgün giyiniyorum zaten "

" kraliyet ailesinin ortasında her an ok atmaya  yada kılıç savurmaya hazır bi prenses istemeyiz heralde"

Kraliçe haklıydı, Hafsa sustu. Kraliçe bi hareketiyle içeriye bi sürü hizmetli  girdi ellerinde yepyeni elbiseler vardı . Bi kadın Hafsaya yaklaştı . Ve vucut ölçülerini almaya başladı kraliçe , Hafsanın bi o elbiseyi bi bu elbiseyi denemesini istedi . Son olarak kraliçe alt rengi krem ,kolları ve etek ucunda  hafif pembe çiçekli bi elbise üzerinde tülden su  yeşili kolları yere sarkık bi elbise beğendi.  Hafsa" bu gün son olsun akşama kadar bu elbiseleri giymek istemiyorum son talimlerimi yapabilirmiyim" kraliçe onayladı . Hafsa dairesinde ayrıldı .

Hizmetlilere sorarak ahıra atının yanına gitti . At ona abisinden kalmaydı . Onu çok severdi atının saçlarını okşadı yemesini taradı onu temizlerken " atınızın çok güzel bi rengi var . Bende bu güzel at kimin diyodum"

Hafsa cevap olarak " bende onu çok seviyorum en değer verdiğim şeylerden biri "
" atları bukadar severken sende at eti yemiyosundur demi"
" ben hayatımda hiç yemedim yememde "
" dün gelemediğim için özür dilerim prenses  "
" bugün hava çok güzel prensim "
" seni saraydan çıkarıyımmı"
" bence okadar samimi değiliz "
" sadece dışarı çıkmak için bahanem ol Hafsa"

HANÇER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin