19

80 8 0
                                    

Yeni bölüm
İyi okumalar.

Büyük başarı. Yakalandığı ilk kadınmışım. İki seçenek vardı. Ya kadınlarla çok takıldı ama yakanmadı, yada ilk defa benle.

Umarım 2. Seçenektir. 1. Olma olasılığı kaç?
Ayrıca ben niye şimdi bu çocuğa karşı değişik birşeyler hissettim. Neydi bu hissin adı, kıskançlık falan mı. Saçmalık. Bu güne kadar çok şey kıskanmıştım. En başta da mutlu aile tablosu geliyordu. Hep eksikliğini hissettiğim o aile tablosunu kıskanmıştım. Belli yaşa kadar bu hissin güzelliğine hep yaşadım ama ailem dağılınca ise ben mutluluk hissini unuttum. Sahi neydi mutluluk. Nasıl hissettiriyordu? Veya ne zaman ortaya çıkıyordu? Peki ben neden mutluluğu iliklerime kadar hissedemiyordum. Belkide haketmiyorumdur.

Ben mutluluğu kendime neden layık göremiyordum. Oysa hakediyordum. Evet ben mutlulu olamayı hakediyorum.
Bunca zamandır acı çekerek yaşarken mutluluk hissini unutmuştum. Ama bundan sonra mutlu olucaktım. Evet geçmişi silemem ve unutamam. Acısını da yaşıyorum ama mutluluk hissini de kendime yaşatacağım.

Akın o cümlesinden sonra birşey dememi beklemiyor gibi kahvaltısını yapmaya devam etti.

Akşamki parti aklıma gelince gülümsedim. Eğlenceli olucaktı. Belkide eğlence hissini gerçek anlamda uzun zaman sonra tekrardan hissedecetim. Akın sayesinde hayatım normale dönmüştü bile.

"Akın?" Dedim. Gözlerimin içine bakınca yutkundum. Çok güzel bakıyordu.

"Hayatımı normale soktuğun için teşekkür ederim" dedim.

Gülümsedi.

Tam ağzını açtı birşey diyicekti ki bir silah patlama sesi duyuldu.

Bütün restorant çığlık atarken Akın ayağa kalkıp beni kolumdan tuttu. Daha ben ne olduğunu anlamadan önüme geçti ve benim önüme siper aldı.

"Selim arya sende. Ne pahasına olursa olsun koru onu" dedi birisine bağırarak. Yanımıza yaklaşan siyah takip elbiseli adam Akına onaylar anlamda kafa salladı.

"Tamamdır abi."

Akın bana döndü.

"Korkma" dedi ve gitti. Fısıltı gibi çıkan sesinde korku yoktu. O Korkmuyordu.
Ama ben deli gibi korkuyorum. Lanet olsun ki titriyorum.

Demin daha yanımıza gelen adam önüme geçti ve arkasını bana döndü.

Çığlıklar yükselirken birdaha silah sesi duymadım.

Ya benim için geri geldiyse.

"O-omu geldi" dedim adama.

"O geldiyse buradan canlı çıkamaz. Eğer burada  Akın abi onu öldürse davut şanslıdır. Ama Eğer yaşarsa"

Dedi ve kafasını döndürüp sağ omzunun üzerinden bana baktı.

"İşkencelerin en ağrını yaşar"

Anlamıştım. O buradaysa ya ölecekti yada Akın onu buradan çıkardığı zaman işkence yapacaktı.

'Yapacaktık' diye düzeltiyorum kendimi. Bu hazzı ona bırakmam. Akın da biliyordu intikam hırsımı ve o acı çekecekse bunu ikimiz yapmalıydık. Eğer ikimizden biri önce ölürse, diğeri devam etmeliydi.

Silah sesi tamamen kesilmişti ve uzun süredir ses seda yoktu. İnsanlar dışarı çıkmaya çalışıyordu ve hala çığlık atıyorlardı.

Akın karşımda bana doğru yürüyordu. Hiçbirşey olmamış gibi rahattı.

Yanıma varınca adam çekildi önümden.

Adama kafasıyla aşağı yukarı onay verince adam gitti.

Akın bana dahada yaklaştı.

Fazla mı rahattı bu adam?

"Kahvaltını bitir" dedi yumuşak bir ses ile. Yeterince doymuştum. Ayrıca şuan buradaki bütün müşteriler kaçmaya çalışırken bizim oturup yemek yememis aşırı komik olurdu. Aslında mantıklıydı ama doymuştum.

"Yeterince yedim" dedim.

Bir bana bir karnıma birde masaya baktı. Fazla yememiştim ama doymuştum işte.

"Eminmisin?" Dediğinde hızlıca başımı aşağı yukarı salladım.
.
.
.
Arabada büyük bir avm nin önünde durdu.

Restoranttan çıktıktan sonra Arabaya binmiş ve avmye gelmiştik. Akşamki parti için kıyafet alacaktık.

Tam Arabadan inecekken Akın kolumu tutup beni durdurdu. Ona döndüğümde elinde bir kart tutuyordu.

"Şirketin başına resmi olarak geçmesinde o gelir artık senin olucak patron hanım.Benden almıyıcağını bildiğim için sana kart çıkarttım." Dedi.

İlk paramı, daha şirkete gitmeden kazanmıştım çünkü patron bendim. Resmiyete tamamen geçmesede birkaç imza işi kalmıştı. Davutun şirket kartları bloke edilmiş ve yenisi bana geçmişti

Akın her ayrıntıyı düşünüyordu. Bu huyunu çok seviyordum.

Ona tebessüm ettim ve arabadan çıktım. Oda peşimden çıktığında ikimiz birlikte avmye yürüdük.

"Ayrılıcazmı?" Diye sordum. Alışveriş yaparken ayrılıp işimiz bitince bir araya gelmek daha mantıklıydı. Hem zaman kaybı olmazdı.

"Seni tek bırakamam" dedi.

Tehlike tekrardan kokusunu tazelemişti. Haklıydı. Peşimden pislopat bir dayı varken tek bırakamazdı beni.

Avm girince karşımıza çıkan ilk mağazas erkek mağazası olmuştu. Akın ile o tarafa doğru yürüdük.

Mağazaya girince kabinin önündeki bir koltuğa oturdum. Bu hareketim ile Akın muzurca güldü.

"Birazdan o kabine girince içeriye dalmazsın. Değilmi?" Dedi.

Güldüm.

"Kendimi tutmaya çalışırım" Dediğimde oda güldü ve uzaklaştı.

Şimdi bekle bekleyebilirsen. Alışveriş yapmak güzel ama birini beklemek iğrençti. Ayrıca kadın hiç beklermi ya? Kadın bekletir, erkek bekler. Bu kural ne ara bozuldu. Ben burada yarım saat bile durursam deliririm.

Yaklaşık 5 dakika sonra Akın, elinde bir gömlek ve bir paltolon ile belirdi. Bana göz kırpıp kabine girdi. Ne ara seçti bu adam ya. Demin yarım saat zor dururum diye düşünüyordum şama 5 dakika da fazla erken azizim. Ayrıca kabinde üstünü değiştiriyor olması ve tam karşımda olması içeri dalma isteği uyandırıyordu ama kendimi tutuyordum. Dalga geçtiğim şeyin ciddi olması kadar sürprizlerle doluydu hayatım.

Akın kabinden çıktı. Onu gördüğüm an küçük çaplı şok yaşamıştım sanırım. Harikaydı. Kollarını kıvırdığı siyah gömleği ve siyah paltolonu onu fazla karizmatik yapmıştı. Bu adam benim nazarıma gelebilir, hemde her an!

"Bu kadar belli etme" dedi. Onu Süzmeyi bırakıp yüzüne baktım.

"Neyi?" Dedim.

"Bana düştüğünü"

Kısa ama güzel bir bölüm

KURTARICI+18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin