6. cezaevi

855 21 0
                                    

Selammmm canlarım iyi okumalar dilerim şarkı onereyim mi birdahaki bölümlerde?
********
Dersten çıktıktan sonra yoğun bir yağmura yakalandım neyseki abim buraya yakın bir yerdeymiş. Onu aradığımda beni alacağını söyledi. Abim geldiğinde arabaya bindiğimde abim klimayı açmıştı. Ama genede fazla ısınamamıştım.

Eve geldiğimizde içeri girer girmez Neriman annemin yanağından bir öpücük aldım ve onun bacağına uzandım. Babam bugünlerde geç gelirdi ve bu da işime geliyordu. Evimizin içinde annem ile abimle vakit geçiriyordum. Babam olduğunda iş daha farklı oluyordu ona olan nefretini kusmaktan bir şey yapamıyordum. Hani derler ya bazı kızlar baba sevgisi göremez ve ilgi ister, ben o kızlardanım. Ancak ben biraz daha şanslıyım çünkü babam gibi olan bir abim var resmen şans sıçmışım.

Annemle dizi izlerken zil çaldı, Anılım geldi. O da oturdu bizle dördümüz dedikodu yaptık çay içtik vesaire derken uykum gelmişti ve gidip yattım.

○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○

Sabah erkenden uyanıp ziyaret saati için hazırlandım. Koşa koşa arabaya bindim. Beni abim bırakacaktı çünkü askeriyeye uğraması ve birkaç evrak imzalaması gerekiyordu. Yarın ise göreve gidecekti. Üzerindeki kamuflaj kıyafeti ona ayrı bir yakışıklılık katıyordu. Tabii ki de onu cezaevine götürmeyecektim. Abime yakın bir yerde sahil var orada indirirmisin diyecektim ve böylece abim anlamayacaktı.

Abimin gittiginden emin olunca cezaevinin girişine geldim. İçeri girmek için gereken işlemleri yaptık ve içeri girdim kasvetli hava insanların çocuklarıyla eşleriyle ya da herhangi biriyle olan özlemleri. Bazısı suçlu bazıları ise pars gibi suçsuz olduğu yer. Korkutucu ama aynı zamanda üzücüde.

Buraya gelmemin sebebi Pars'ı görmek istemem değil. Ya da kimi kandırıyorum köpek gibi merak ediyorum çocuğu. İçeri girdiğimde köşedeki masaya oturdum ve gelenleri izledim. Birbirimizi tanımamız ve benim buraya gelmem hiç normal değildi. Dün bu konu hakkında konuşup bilgi verme gereği bile bulmadım.

O anda kapıdan kumral bir çocuk girdi içeri. Buradakilere göre daha genç gözüküyordu. Yavaşça bir kızın yanına gitti birşey söyledi ve tekrar uzaklaştı tekrar başka tek başına oturan bir kızın yanına gitti ondanda istediği cevabı alamamış olucakki onun yanından da ayrıldı ve bana doğru yürümeye başladı tam karşımda durdu ve " Merhaba  Lina Malkoçoğlu siz misiniz? " dedi.

Cidden insanlara bunu mu sormuştu. Elimi başıma koyma isteğimi güçlükle bastırıp ona doğru zoraki bir gülümsemeyle baktım ama onun bakışları bende değildi. Arkamdaydı  bende yavaşca arkamı döndüm ve ben demin abim anlamaz mi demiştim dimi. Şimdi o lafı geri alıyorum Lina kızım bittin sen senin abin asker. Asker adam kaldırılır mı?

"Ne işin var burada." Dedi tane tane. "Ödev için gelmiştim." dedim sadece o sırada pars bana baktı ve tekrar abime " asker misiniz?"dedi bir anda yok keyfine giydi üstündekileri. "Yok keyfimden kamuflaj kıyafeti giydim." dedi abim kalp kalbe karşıymış canım abim. "Peki bir soru daha Teğmen Ali Azizoğlu'nu tanıyor musunuz?" Abim Teğmen Ali Azizoğlu ismini duyar duymaz eli alnına gitti refleksle ve yavaşça indirdi. "Evet tanıyorum kendisi benim asker olmamı sağlayan kişi." Lan tabii ya onun bir oğlu vardı ama nasıl yakışıklı of.

Şimdi şöyle o gün ben abim babam Anıl beraber Azizoğlu'un evine gittik. Tabii daha 6 yaşındayız ve Anıl salağı kendini tutamadı. Teğmenin oğlunun yatağına işedi. Çocuk o gün Anıla hiç birşey dememişti ben olsam ağzını burnunu kırmıştım yani.

" teğmen azizoğlu'nun çocuğunu hatırladın mı?"

"Evet?"

"Lan adım alaz de tam olsun."

"Alaz zaten"

Pars hızlıca abime sarıldı. Ben hala orda durmuş şok içinde onları izliyordum abimde öyleydi.

"Beni nasıl tanımazsın alaz, pars işte ben."

"Yani."

"Ulan azizoğlunun oğlu olan pars "

"Ne " abimde parsa sarıldı. E ben hala anlamadım. Lan dur anladım galiba bu Pars o çocuk ama nasıl bana denk geldi. Neyse Necmi bey tercihimdir.

Abimle pars ayrıldıktan sonra abim bana döndü

"siz takılın benim bir işim var."

"Tamam abi." Abim giderken parsta karşıma oturuyordu. Bana bakıyordu. Bende bu sırada onu incelyordum ve konuşmaya başladı. O an ne zaman burada olduğunu bilmediğim keremi gördüm. Yaşlı bir adamla konuşuyordu ve kalktı abim ise hala o masadaydı. Abimde kalktı ve çıktı giderken bana çıktığımda onu aramamı söyledi.

Ben ise hala Pars'ı inceliyordum. Keremin aksine kumral biriydi ve  yeşil gözleri vardı  kaslıydı. Kollarındaki kasları ve tişörtünün üstünden belli olan baklavalarını görebiliyordum. Boyunu tahmin edememiştim ama uzun olduğu kesindi. Yüzünde yara izleri vardı. Yakışıklıydı açıkçası.

Anlattıkları, içeriye atılması, ailesi ve beni gördüğü zaman tamamen tesadüfen hayatımda sadece bir kere gördüğüm çocukla karşı karşıyaydım. Ben asla hatırlamıyorum sadece Anıl in işemesi aklımdaydı. Birazda Anıl'ı sordu ama adını hatırlamadı. Ben ise geçen sefer bahsettiğim Anılın o olduğunu söyledim ve güldük.

İki hafta sonra bir duruşmasının olduğunu ve avukatının onu çıkartmak için büyük bir delili olduğunu söyledi. Darp edilen kadın 'Aslında şikayetçi olmak istiyorum ancak korkuyorum.' diyormuş. Avukat ise mahkemeye kadının devlet korumasına geçmesini isteyeceğini söylemiş ve uzun bir uğraştan sonra kabul etmiş ve şikayetçi olmuş. Oradan geçen bir gencin açtığı videoda kadına vurduğu yer az çok gözükmüştü ve bunu gören genç, avukata ulaşıp yardım etmek istediğini söylemiş. Biraz daha konuşup pars'a veda ettim.

Dışarı çıktığımda ürperdim ve hemen abimi aradım abimde 5 dakikaya orada olucağını söyledi. Abimi beklerken keremi gördüm gene. Busefer yanında keremden 5 6 yaş büyük bir adamla konuştuğunu gördüm. Kerem beni fark ettiğinde hemen yanındaki adamı gönderdi aceleyle ve bana doğru yürümeye başladı. Tam o sırada abimi gördüm arabanın yanıma gelmesini beklemeden arabaya doğru yürüdüm. Keremin şaşkın bakışlarını sırtımda hissediyordum ama onunla konuşacak halim yoktu. Arkamdan seslendi bende dönmedim abim ona doğru geldiğimi görünce durdu ve beni beklemeye başladı bende hemen yanına gidip arabaya bindim. Tam zamanında geldiği için bir öpücük kondurdum yanağına. Abim şaşırdı ama bişey demedi sadece o mükemmel gülümsemesini sundu bana. Yolculuk bitene kadar konuşmadık.
$$$$$$$$$
Umarım beğenmişsinizdir öptüm bayyy ALLAH'A EMANET GOTE MUKAYET

çok  mu kötü yazıyorum?

mahkûm beyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin