12- boş ol! boş ol! boş ol !

239 11 17
                                    

Yıldızlara bak- yaşlı amca   
                              $$$
Leya ve Begüm ile olan konuşmadan sonra Anıl'ın evinde uyumuşum açıkçası babam olacak o adam bizim evdeyken o eve gidesim gelmiyordu.

Şuan ise zorunlu olarak eve gidecektim çünkü dersim vardı.

Kapıyı açıp kendi kapımızın önüne baktığımda babamın ayakkabılarını göremedim ve içimde birkaç sevinç çığlığı koptu.

Adım adım mutlulukla kapımın önüne gelince iki kız zile bastım. Kapıyı Neriman annem açınca terliklerimi çıkarıp eve girdim.

Akşam gelince dün ne olduğunu Neriman annemle konuşacaktım.

Hazırlanıp koşa koşa evden çıktım çünkü geç kalmıştım birde Anıl'ı beklemem gerekiyordu çünkü beni o bırakacaktı.

Sonunda Anıl'ın gelmesi ile arabaya binmiş ve son sürat derse yetişmiştim tâbii ki yarısında giriş yapmıştım.

Çıkış saatine yakın bir zamanda yanıma koşa koşa gelen Leya'ya baktım.

"Yarın derse erken gel kafe de oturalım seni bizim çocuklarla tanıştırayım"

Evet en yakın arkadaşları ile aynı üniversitede okuyordu ancak ben onları tanımıyordum. Çağan'ı biliyordum bir tek o da Leya'nın sevgilisi olduğu içindi.

"Tamam yarın erken gelirim"

"Tamam bebeğim, o zaman ben kaçar Çağan ile biryere gideceğim"

"Tamam görüşürüz hayatım."

Gidişini izledim bir süre. Anıl gelince arabaya binip eve tekrardan döndük.

Yarın kendi düşüncelerimize göre abim gelecekti ve benim şuan Neriman annemle konuşmam gerekiyordu.

"Anne bir bakar mısın?"

"Tabii kızım ne oldu?"

"Dün babam gelmiş ne konuştunuz?"

"Dün babanla bir karar aldık"

"Boşanma kararı " şuan çok mutluydum en azından babamın gelemeyeceği bir yer olacaktı burası.

"Ve senin her türlü bakımını ben üstlenmek istedim o da kabuk etti yani bundan sonra istediğin yere taşınabilirsin ben zaten seni kısıtlayamam 22 yaşında kocaman kızsın kendi kararlarını verebilecek yaştasın" fazla mutluydum şuan.

Neriman'ın gözünden o gün

Her zamanki gibi oturmuş dizi izliyordum aynı zamanda da Begüm ve Anıl'ı bekliyordum.

Anıl benim öz oğlundan farksızdı asla ayırmazdım, canımdı o benim.

Lina ise gözümde öz kızımdı asla onu kendi çocuğundan ayırmamıştım bana ilk anne dediği zaman kalbim tutulmuştu.

Begüm ise benim Lina'm gibi kızımdı ben onun Neriman teyzesiydim her başı sıkıştı yanıma gelirdi anne ve babasını kaybettikten sonra daha bir ilgilendim onunla fazla küçüktü yavrucak 15 yaşındaydı daha.

Aysima ise fazla olgundu çok severdim onu.

Yavuz ise Anıl ile aynı yerdeydi benim için.

Dizi reklam arasına girmişti kaç zamandır Begüm ve Anıl'ı bekliyordum aburcubur alacaklardı evlerinden.

Kapının çalınması ile kalkmış eşarbımı takmış ve kapıyı açmıştım.

Sadık...

Ne işi vardı  benim evimde? Evet benim evim bizim sadık ile dini nikahımız vardı o zamanlar sorgulamamıştım ancak şuan anlıyorum ki Lina'nın annesi olduğu için yapmıştı bunu. Bu evi de ben mehir olarak istemiştim. Aynı zamanda da tefvîz (boşama yetkisini paylaşmak)istemiştim o da kabul etmişti.

"Merhaba karıcığım"

"Karıcığın batsın senin iğrenç herif"

"Ne diyorsun be" ağzını gere gere konuşan sadık muhtemelen içmişti.

Sinirle elimdeki yüzüğü çıkardım.

"Sadık seni Lina'ya yaptıklarından dolayı affetmiyorum, bakmak istemiyor muydun? o zaman bana bırak Lina'ya ben bakayım"

"Neden o kızı istiyorsun ki kendine faydası yok daha"

"Senin aksine ben onu kızım olarak görüyorum ve seni de görmek dâhi istemiyorum uzatma al şu yüzüğü def ol evimden!"

"Bizim hala nikahımız var"

"Doğru diyorsun nikahımız var. Sadık"

"Efendim"

"Boş ol! Boş ol! Boş ol!"

"Sen beni boşadın mı?"

"Evet ben seni boşadım şimdi de evinden def olmanı istiyorum. Hatta bekle kıyafetlerini getireyim."

Içeri girmiş olan Sadık'ı orada bırakıp eşyalarını toplamıştım elime aldığım bir takım eşyalarını onun gözü üzerimdeyken kapıyı açmış ve kapının önüne atmıştım aynı zamanda kolundan tuttuğum gibi kapının ardına atıp kapıyı yüzüne kapatmıştım.

Sabır sabır bir yere kadardır canım.

Delikten aşağı indiğini gördüğümde rahatlamış ve yerime oturmuştum. Begüm ve Anıl'ın geleceği yoktu anlaşılan bende bu yüzden kapımı kilitlemiş yatsı namazını kılmış ve  odama girmiştim.

Girer girmez dolabın önündeki bir kağıt dikkatimi çekti . Kağıdı açtığımda bunun bana yazıldığını gördüm.

Sevgili Neriman

Ben Serap , sadık isimli o iğrenç herifin
Nikahlı eşi olan kişiyim. muhtemelen senin benden  haberin yoktur çünkü benim senden haberim yoktu bizim sadık ile dini nikahımız yoktu yapmak istememişti sanırım seninle yaptı...
Şuanda doğum öncesinde yazıyorum sana bu mektubu yanınızdan geçerken  adını öğrendim sadık ile sarılıyordun sonradan öğrendim ki buraya oğlunu getirmişsin ya da oğlunuzu...
Bunu demem ne kadar doğru bilmiyorum ama ben senden bir şey rica edeceğim vücudum doğum için fazla yetersiz doktorlar dogursam bile sağ kalamayacağımı söyledi tâbii bu bir ihtimal ancak yinede bu ihtimal gerçekleşebilir senden ricama gelirsek, kızıma bakmanı isteyeceğim. Ismini Lina olarak kararlaştırdık. Senden Lina'ma bakmanı istiyorum kendi oğlundan ayırma onu tamam mı? Bu mektubu doktorlara vereceğim Sadık'a değil sana versinler diye sakla bu mektubu olur mu? Lina'ya verirsin annesinin onu sevdiğini öğrensin istiyorum eğer olurda ölürsem bebeğimi Lina'mı sana emanet ediyorum. Sende bir annesin layıkıyla bakacağına eminim.
 
                                                            Serap

Mektubu okuduktan sonra göz yaşlarımı tutamamış ağlamaya başlamıştım. Ben hep Lina'ya emanetim derdim gerçekten de emanetim olduğunu öğrenmiştim.

Ağlayarak elimde mektupla uykuya dalmıştım.


mahkûm beyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin