"Onu öldürmeni istiyorum." Odama gitmek için yürüdüğüm koridorda, kapalı kapılardan birinden gelen tanıdık ses ile duraksadım.
JCT'nin kurucusuydu.
Kaşlarım çakılırken kapının önünde durdum ve odaya daha da yaklaştım. Bir süre sessizlik oldu. karşı taraftan cevap gelmedi büyük ihtimalle. Ya da cevap vermesi uzun sürmüştü.
"Bildiğin, o bizi öldürmeden önce senin onu öldürmeni istiyorum." Karşı taraftan yanıt geçitmemişti. Duyduğum dolap kapağının sertçe kapanışından belliydi sinirlendiği. Iyi de, kiminle konuşuyordu?
"Bana bahene üretme-"
"Han?" Görevlinin sesi beni kendime getirirken bir iki adım geriledim. Sadece kafamı çevirip ona döndüm. Hızla bana doğru ilerliyordu. Panik olmuş gibiydi.
"Burada ne yapıyorsun?"
"Insanlar koridorda ne yapar?" Dedim alaya vererek. Hem ses tonum, hem de surat ifadem afallamasını sağlamıştı. Bundan fırsat bilerek yarıda kestiğim yürüyüşüme devam ettim arkamı dönüp. Bir an önce odama gitmek ve düşünmek istiyordum.
Bu kuruluşta, bir ajan öldürülecekti.
Içimizden biri ise katilimizdi.
EVEEEET
Sınav haftam ölmedim
Yavaş yavaş gelişmeler oluşuyor ama dahaaa anasının seysindeyiz bu yüzden no panik
Özellikle sen mavi kafa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Partner // Minsung
Fanfiction(DÜZENLENECEK) "Hepsi bir oyundan ibaretti Han." "Asıl oyun şimdi başlıyor Lee." ➪Düz yazı ➪Yan ship yok