Evet yine ben.
Insanlar opustukten sonra napiyo lan ne yazcam ben şimdi
"Ulan ayı! Hayvan gibi iz bırakmışsın!" Evet, şu an boynumda Lee'nin izlerini taşıyordum. Bu her ne kadar bir yandan tuhaf gelse de, bir yandan da güzel geliyordu.
Ben aynaya bakıp ona bağırırken o gülerek gömleğini düzeliyordu. "O zaman dur deseydin Han?"
Başımı çevirmeden aynadan onu izlemeye başladım. Beyaz gömleğini düzelttikten, sonra mor tutamlarını düzeltmeye başladı.
Ben hayranlıkla onu izlerken başını hafifçe aynaya çevirip bana baktı. Bir süre aynadan birbirimizi izledik. Takii ben ona dönüp göz temasımızı kesene kadar.
"Kapatıcı lazım bana." Hafifçe sırıtıp bana doğru ilerledi. "Bunu beni öpmeden önce düşünseydin." Dedi gömleğimin yakasını düzeltirken.
Kaşlarımı çatıp sinirle bacağına vurdum. Biraz ağır vurmuştum sanırım, kısık sesle acı ile inledi ve başını kaldırıp çatık kaşlarla bana döndü. "Delirdin mi?"
Gülerek başımı salladım. O bana tuhaf bakışlar yollarken kapıyı açtım ve koridora çıktım. "Içeri gidelim artık."
☆☆☆
"Boynunu kim sömürdü senin?" Sakura yanıma adımlarken sormuştu bunu. Gözleri bir boynuma bir de yanımda ki bedene kayıyordu. Açıkçası, söyleyecek bir cevabım yoktu.
Rahatsızca hafifçe öksürüp yanımda ki ukalaca sırıtan bedeni dürttum. Yemiştik bir halt, bari açıklasaydı.
"Ismini söyleyemem, saçı mor, siyah gözlü ve yunan tanrısı gibi biri." Lee kendini överek ve aşırı ciddi bir şekilde anlatmıştı bunu. Gülüşümü gizlemek için başımı çevirdim ve dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Ha?" Sakura halâ anlamazken kaşlarını çatarak bizi süzmeye başladı.
"Burda benden başka yakışıklı ve mor saclı birini görüyor musun sen?"
"Ah, anladım. Baya yakışıyorsunuz. Mutluluklar dilerim." Sakura zoraki bir şekilde gülümsedi ve arkasını dönüp ilermemeye başladı.
Ve o yürüdüğü anda kulaklık açıldı. "Görev iptal. Geri dönün."
Ses duyulduğunda göz göze geldik. Emin olmak istermişce bana bakıyordu. Ve ben emindim. Başımı sallayıp çıkışa ilerledim. O da arkamdan geliyordu.
Işte o an ikimizde emindik, sakura bizi izlemek için gönderilen bir ajandı. Aramızda ki iletişimi öğrenmek istiyorlardı. Iyi de, neden?
☆☆☆
"Han, onu ortadan kaldırmamız lazım. O bizi öldürmeden, bizim onu öldürmemiz lazım!"
"Iyi de, nasıl yapacağız bunu?"
"Zayıf noktasından vurarak."
"Zayıf nokta? Onun zayıf noktası olduğunu sanmıyorum."
"Yanılıyorsun. Biri onun zayıf noktası."
Geçiş bolumuu
Soz bununla beraber aticam o bölümü
Ilerlemeden önce, peçete falan alın efenim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Partner // Minsung
Fanfiction(DÜZENLENECEK) "Hepsi bir oyundan ibaretti Han." "Asıl oyun şimdi başlıyor Lee." ➪Düz yazı ➪Yan ship yok