Chapter IX

8 1 28
                                    

"Gizlenen bir yara insanı güçsüz kılar."
-Jean-Christophe Grangé


-Nasılsınız diye sormak biraz aptalca olur, değil mi?- Felix karşısında oturmuş uzun boylu adama kurabiye dolu kavanozu eliyle uzatıp sordu.

-Yani, pek içim açıldı diyemem yeni yıla girince,- yüzündeki buruk gülümsemeyle kurabiyeden bir ısırık alıp cevapladı,- Bu arada, teşekkür ederim. Ağzıma bir şey atamamıştım kaç saattir, tatlı iyi geldi.

-Afiyet olsun,- kendine özgü içten gülümsemesini sunup ilk sorusunu sordu,- Nasıl bu şirkette çalışmaya başladınız, bay Hwang?

-Bir arkadaşımın aracılığıyla olmuştu. Üç buçuk yıl önceydi sanırım. Arkadaşım o şirkette çalışıyordu ve bana da maaşının iyi olduğundan, komforlu bir yer olduğundan bahsetmişti. Ben de iş arıyordum zaten. Ertesi gün dosyalarımı da elime alıp gitmiştim ve sonraki hafta da çalışmaya başladım.

-Üç buçuk yılda patronun güvenini kazanmış olmalısınız ki, sizi yardımcısı yapmış.

-Aslında bazı insanlar sayesinde oldu denilebilir,- anlık gülümsemeyle karışık söyledi,- Diğerlerinden daha sabırlı olduğum için beni yardımcısı yapmış olmalı.

-Sizin de sabrınızı zorlamıştır eminim.

-Yani, olmuştur...-derin bir fikre gitti.

-Patronun katledildiğini öğrendiğinizde ne yapıyordunuz?

-Ne mi yapıyordum?- elini ağzına götürüp biraz düşündü ve hatırladığı şeyle konuşmaya başladı,- Herkes ya dans ediyordu ya da içiyordu ben de biraz öyle ortamlarda sıkılan biri olduğumdan hava almaya çıkmıştım sonra masaya geri döndüğümde Chris'in patronun nerede olduğunu bulmak için gittiğini söylediler. Ben de birazdan bulup mesaj atar, haber verir diye düşündüm ama normalden fazla bir süre geçince bir şeylerin ters gittiğini anladım. Hatta müdür yardımcısı, bay Seonghun'a ben de aramak için gideyim mi diye sormuştum ki, Chris geldi ve olan hadiseni anlattı zor da olsa...- derin bir nefes verip son cümlesini de bitirdi.

-Çok talihsiz bir olay cidden...Siz kuvvetli bir adama benziyorsunuz. Okuduğum bilgilere göre, bay Bang olmadığında siz korumalığını yapıyormuşsunuz patronun.

-Yani küçükken annem sağolsun, bazı spor dallarına yazdırmıştı. Kendisi de sporcu olduğundan çok dikkat ediyor böyle şeylere. Onun sayesinde ben de küçüklükten beceri topladım.

-Çok güzel. Ne demişler, sağlıklı vücut eşittir sağlıklı düşünce! Ya benim bildiğim kadarıyla çalışanlar bay Park'ın bazı davranışlarından hoşlanmıyordu. Siz de öyle miydiniz?

-Patronum sonuçta bir şey diyemezdim, itiraz edemezdim. Çünkü istediği an beni işten çıkartabilir bir güce sahipti. Dedim ya, onu tolore edebildiğim için yardımcısı yapmış olmalı beni. Şimdi ise o dünyada yok artık... Bazı değil, bir çok davranışı biz çalışanları rahatsız ediyordu. Özellikle daha aşağı mevkide çalışanları. Hepimizi eziyordu psikolojik olarak. Sahip olduğu güç onu yıllar içinde sarhoş etmişti,- ard arda kurduğu cümlelerin ardından Felix sırıttı. İşte şimdi karşısındaki adam onun istediği dilde konuşmaya başlamıştı.

-Bu gece de öyle bir şey olmuş muydu siz çalışanlara karşı?

-Evet,- hatırladığı şey neydise onun sesinin daha da kalınlaşmasına sebep olmuş, kaşlarını da yavaşça çatmıştı,- Ama dediğim üzere, alışığm onun bu davranışlarına.

-Peki, sizce kim yapmış olabilir bu katli?

-Siz katilin bizim masadakilerden biri olduğuna inanıyorsunuz, değil mi? İçlerinden birinin böyle bir şeyi yapmaya kalkışmasını düşünmek bile korkunç geliyor kulağa. İnanmıyorum yapabileceklerine.

The Mysterious Night | Stray KidsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin