O an kendimi bir yapbozun kaybolmuş parçası gibi hissettim.Becky'i fazla tanımama rağmen onu çok sevmiştim.
Bugün benimle mutluca konuşan kızın soğuk,sert ve kanlı cesedini elimde tutup siyah bir elmasa benzeyen saçlarını okşuyordum.Evely donup kalmıştı,ben kendimi toparlayıp cesedi mağaradan çıkardım.
İleride bir yere gözlerimden akan iki damla gözyaşı ile birlikte Becky'i gömdüm.Üstünü en sevdiğim çiçek olan kamelya çiçekleriyle örttüm.
Üzülürken bir şeyi unutmuştum"Becky'i kim neden öldürsün ki?"aklıma gelen bu soruya cevap bulmam gerekiyordu çünkü Evely ve ben burada yaşayacaktık.
Becky'i öldürdülerse bizi de öldürmeye gelecekleri kesindi.Bunu bir avcı yapmazdı,avcılar lamer öldürürlerse ceza yerlerdi.
Bunları düşünürken Evely kanlanmış mağarayı temizliyordu.Ben de gidip Evely'e yardım ettim,bu sayede işimizi hızlıca bitirdik.
Mağara da yani yeni evimiz de yemek kalmamıştı,avlanmaya Evelyle birlikte gidecektik.Oklarımızı ve bıçaklarımızı hazırladıktan sonra kıyafetlerimizi giyip mağaradan çıktık.
Tam mutlu mutlu şakalaşarak giderken etrafımızı 7 tane küçük çocuk sardı.Bize öfkeli gözlerle korkutucu şekilde bakıyorlardı,hepsinin elinde küçük bıçaklar vardı.
Aralarından Uzun boylu ve kalıplı olan mafya babası edasıyla "Hey! Şu kızı alın bize yemek yapar,oğlanı da bana bırakın cesediyle yeni mağaramıza iyi bir dekor olur."Bu sözlerinden sonra gülümsedim hiç korkmuyordum çünkü bunlar 7 tane sözde katil çocuklardı.
Benim tam aksime Evely'nin elleri titriyordu,yüzünde ki soğuk tavır ve gergin hatları çok korktuğunu belli ediyordu.
Evely'i sakinleştirmek için ona doğru baktığım da arkada ki çocuğun bilekliği dikkatimi çekti.Bu Becky'nin bilekliğiydi,başları da yeni mağara demişti.Bunlar Becky'i öldüren şerefsizlerdi.
Çok öfkelenmiştim istemesem de gözüme siyah bir perde indi,kendimi kaybettim.Belimde ki küçük bıçaklara elimi götürdüm.Hızlıca davrandım ve 5 çocuğu uzaktan bıçak atarak öldürdüm.
Geriye kalan 2 çocuktan biri üstüme doğru geldi,kendimi korumak için ona da bıçak salladım.Çocuk sağ kolumu yırtıktan sonra yere serildi,diğeri ise bana dikkatlice baktı ve kolumda ki dövmeyi gördü,masum bakışlarla arkasını dönüp kaçtı.
Evely şaşkın gözleriyle 6 cesedin verdiği korkutucu hissin yüzüne yansımasıyla birlikte bana baktı,ben mutsuz bir ifadeyle"Üzgünüm bu gerekliydi."Evely üzüldüğümü görünce beni oradan uzaklaştırdı.
Mağarada kendime gelmiştim,aklımda kaçan o çocuk kalmıştı.Çocuk kaçarken bana kin dolu gözlerle bakıyordu.
Düşünceli şekilde mağaranın sıcak köşesinde otururken sırtımda çok berbat bir acı hissettim.Binlerce iğne batıyormuş gibi hemen o acının etkisiyle "Evely! Belim belime bak."
Evely telaşlı bir şekilde yıpranmış elbisemi çıkarıp belime baktı ve birden çığlık attı "Edward burada koskoca bir yara var örümcek ısırığına benziyor galiba zehirli."
Başım dönmeye başladı,içimde sanki yakıcı bir sıvı geziyordu.Her yerimden terler akıyordu, gözlerim kararıyordu, birden ağırlaşan bedenimi ayakta tutamadım ve bayıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21
Science FictionDünya'nın 30. yüzyıllarda değişik bir düzeni oldu.Bu düzen yok olmak üzere olan insanlığı kurtarmak için kuruldu.Bu düzeni kuran Jack'in babası 21 yaşında öldüğünden dolayı 21. yaşa gelen insanlar büyük bir sınavdan geçerler. Bu sınavda 21 yaşına ge...