Cesetler 21 yaşındakilere aitti,1'i siyah saçlı güzel bir kızdı ve boğazından bıçaklanmıştı,diğer erkeklerde aynı şekilde bıçaklanmıştı.Bu cesetler benim mağaramın önündeydiler yani içeride bir avcı olma ihtimali çoktu.Bu yüzden dikkatli bir şekilde etrafı ağaçlarla kaplı olan mağarama girmek için sessiz adımlarla yürümeye başladım.
Mağaranın girişi çok küçüktü buradan girerken ölebilirdim,biraz düşündükten sonra aklıma arkada ki cesetler geldi.En hafifi olan siyah saçlı kızın kanlı cesedini kaldırdım ve mağaranın girişine götürdüm.Kızın cesedine bir şey olmazsa ben girecektim eğer olursa o zaman ne yapacağıma karar verirdim diye düşündüm.Kızın o kanlı cesedini biraz gerilerek girişten içeri attım.
Birden içeriden kılıç sesleri geldi,hemen geri çekildim.Elime okumu aldım çıkarsa onu vuracaktım ama bu çok kolay bir şey değildi.Gecenin gözümü kör edici karanlığı onu görmemi engelleyecekti.Bu yüzden titreyen ellerimle tam olarak girişe nişan aldım ama çıkan kimse olmadı.
Biraz daha beklersem bir avcı beni öldürebilirdi,tek çarem mağarama girmekti.İçeride ki bir avcı olamazdı çünkü hiç bir avcı saklanmaz.Bu yüzden onunla konuşmam gerekliydi veya içeri girip güçlü bedenimle onu öldürebilirdim.Bana konuşma fikri daha mantıklı geldi,mağaranın girişine ürkek adımlarla ilerledim ve ses tonumu ayarlayıp "Hey! merhaba ben Edward seninle ittifak yapmak istiyorum.Bu sayede ölmemiz..."derken lafı tıktı ağzıma ve bana seslendi "Ne tatlı konuşuyorsun sen öyle,dedi." bu Evely'in sesiydi,o an çok mutlu olmuştum tüm stresim gitmişti.Hemen mağaradan içeri girdim ve o karanlığı arkasında ki tatlı aydınlık gözümü kamaştırıyordu.Evely'nin yüzünü görmek güneşin doğuşunu defalarca izlemek gibi bir şeydi.
Evely'e tüm içtenliğimle sarıldım ve kulağına fısıldadım "Seni çok seviyorum aydınlığım benim ama artık gitmen lazım her şey için teşekkürler." Evely gözyaşlarını dökerek "Sakın ölme!dedi." ve mağaradan hızlıca çıkıp uzaklaştı.Artık karanlık mağaramda tek başıma kalmıştım bir de ceset vardı tabi.Cesedi mağaradan dışarı attıktan sonra mağaradaki konforsuz yatağıma uzandım ve korksam da kendimi kısa süreliğine uykuya esir bıraktım.
Sabah çan sesiyle uyandım,bu çan sesi kaç avcının öldüğünü gösterirdi ve sadece iki tane çalmıştı.Yani şu anda en iyi bendim ama daha çok erkendi,bilekliğimde 00:09:29:11 yazısı daha 9 avcı öldürmem gerektiğini söylüyordu veya 9 ay beklemem gerekliydi.Bu yüzden 1 gün mağaramda dinlenip diğer gün avcıları avlayacaktım.Bunları düşünürken 1 gündür yemek yemeyen bitkin vücudumu beslemem gerektiğini fark ettim.Arkamda ki kayalarla yapılmış mutfak tezgahının üstünde ki eti elime aldım.Et iri ve biraz pisti,yıkadım ve yemeğe başladım.Karnımı iyice doyurduktan sonra mağaranın fazla görünmeyen kısmında dinlenmeye çekildim.
Vakit geçmek bilmiyordu,sıkıntıdan patlıyordum.Bilekliğim yine titriyordu,avcılar öldürmek için çok çabalıyorlardı ve bu beni korkutuyordu.Bu yüzden kendimi daha da güçlendirmem gerektiğini anladım,mağaramda ağır ama keskin kılıcımla antrenman yapmaya başladım.Kollarım yorulana kadar kılıcımı en iyi şekilde defalarca savurdum en sonunda bitkin düştüm ve biraz oturdum.Kollarımın ağrısı bittiğinde yorgun olan vücuduma aldırış etmeyip bu seferinde bana en çok yardımcı olan okumu elime aldım ve onunla çalıştım.
Bu şekilde akşama kadar devam ettim,akşam olduğunda köşeye çekildim ve yarın için kendimi dinlendirmeye başladım.Tam çok yorulmuş vücuduma uykuya esir edecekken mağaranın dışından bir ses geldi"John burada 4 tane ceset var." bu ses küçükken hep benimle oynayan renkli saçı olan korkusuz Angel'a aitti.Geçmişin burada işe yaramayacağını biliyordum bu yüzden gelme ihtimallerine karşı elime kılıcımı aldım ve girişin altına geçtim.Bu sırada sert bir erkek sesi gergin bedenimi korkutucu bir şekilde"Bunları öldüren avcı değil hiç bir avcı cesetlerini ortada bırakmaz,bunları öldüren bir 21 ve o buralarda bir yerlerde saklanıyor,dedi." gecenin ürkütücü karanlığında korkarak onların burayı bulmaması için dilekler diliyordum.İşte o istemediğim şey oldu bir genç erkek çok yakından gelen ince sesiyle "Burada kamufle edilmiş bir giriş var,dedi." tüm ayak sesleri mağarama yöneldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21
Bilim KurguDünya'nın 30. yüzyıllarda değişik bir düzeni oldu.Bu düzen yok olmak üzere olan insanlığı kurtarmak için kuruldu.Bu düzeni kuran Jack'in babası 21 yaşında öldüğünden dolayı 21. yaşa gelen insanlar büyük bir sınavdan geçerler. Bu sınavda 21 yaşına ge...