61 9 5
                                    

¤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

¤

18 Yıl Önce

Sekiz yaşındaki Hyunjin üvey babası yine ve yine annesiyle kavga ettiği için evden sessizce çıkmış okula yalnız gidiyordu. Tabi bunu yapmadan önce bir kaldırıma oturup sakinleşmeyi beklemişti. Tüm erkek çocukları cesur olurken kendisi korkak olduğu için bir sorunu olduğunu düşünüyordu. Kandan çok korkuyordu. Çünkü kan varsa, biri zarar görmüş demekti. İnsanların zarar görmesi çok korkunçtu. Ağızlarını açıp bağırmaları, gözlerinden yaşlar akmaları ve bunu engelleyememeleri. Bir de canları çok çoookk acıyordu.

Öğrendiğine göre insanları doktorlar iyi ediyormuş. O da bir çeşit doktordu. Annesi yaralandığı zaman onu iyi ediyordu. Ama o çok güçlü bir doktor değildi. Sadece yaraları temizlemeyi, pansuman yapmayı ve sarıp yara bandı yapıştırmayı biliyordu. Daha fazlasını yapabilmek için doktor olmak istiyordu. O zaman annesinin canı hiç acımazdı!
Korksa bile bunu yapabilirdi.

Yoluna devam ederken bir çocuğun ağladığını duydu. Ama bu ilginç bir ağlamaydı. Sadece kendinin böyle ağladığını duymuştu. Yani kendini tutarak, sadece burnunu çekerek ve üfleyerek. Diğer çocuklar avazları çıktığı kadar bağırırdı.

Sesi takip ettiği zaman yere oturmuş kendi gibi siyah saçlı olan küçük çocuğu gördü. Kıyafetleri toz olmuştu ve elleriyle yüzünde bazı yerler kanıyordu. Onun düştüğünü düşünerek abilik yapmak için yanına gitti.

"Hey, artık ağlama. Sana yardım edeceğim."

Küçük çocuk diğer tarafa dönerek yüzünü saklamaya çalıştı.
Hyunjin onun gibi yere oturup sırt çantasından her zaman yanında taşıdığı acil durum malzemelerini çıkardı.
"Elini bana uzatmalısın. Yaranı iyi edeceğim."

"Yapabilir misin ki?!" Dedi çocuk burnunu çekerek. "Doktor değilsin ki sen!"

"Değilim. Ama olacağım. Artık ağlama ve bana elini ver."

Çocuk çekinerek onun dediğini yaptı. Kendi ellerinin aksine Hyunjininkiler sıcacıktı. Tentürdiyot sürülmüş pamuk, yarasına değdiğinde sızladı ama o yine de kıpırdamadan durdu. Canının daha çok acıdığı olmuştu.

Hyunjin ağladığı için onun da biraz korkak olduğunu düşünmüş ama küçük çocuklar düştüklerinde ağlar diyerek önemsememişti. Ama yarasına dokunduğu zaman irkilmediği için yanıldığını anlamıştı. Bu çocuk çok cesurdu.

"Kaç yaşındasın?"

"Y-yedi"

"Tahmin ettiğim gibi senden büyüğüm! Bana hyung demelisin."

"Seni tekrar görecek miyim ki?"

"Haha sanmıyorum."

Hyunjin işini yaparken çocuk hayran hayran onu izlemişti. Düştüğü için ağlamıyordu. Hatta canı acıdığı için bile ağlamıyordu. Öğretmenleri ona çok sert davrandığı için ağlıyordu. O yumruk atmak istemiyordu ama elleri kanıyor olmasına rağmen devam edip durmuşlardı.

Ayrıca silah sesleri başını ağrıtmıştı. Ama dinlenmesine izin vermemişlerdi. Babası onun kendi işini en iyi şekilde yapmasını istediği için normalden çok erken eğitilmeye başlanmıştı. Tek arkadaşı olan patronun oğlu Seungmin ile oynamasına bile çok az izin verir olmuşlardı.

O da bu işi yapmak istiyordu. Diğerlerinden neredeyse beş yıl önce eğitilmeye başladığı için en iyileri olacağını biliyordu ama daha yeni başlamalarına rağmen herkes çok sertti.

"Bitti!" Diyerek geri çekildi Hyunjin. "İyi misin şimdi? Ayy tekrar ağlama! Hala mı acıyor?!"

"Acımıyor!" Diye ağladı 'Jeongin'. "Artık eve gitmek zorundayım! Ama çok korkuyorum hyung!"

Hyunjin onun sevimli yüzüne 'ne yapabilirim' diye düşünerek bakıyordu. İnsanların ağlamalarından nefret ederdi.
"Korkuyu geçirecek bir yara bandım yok." Dedi ve kollarını iki yana açtı. "Ama istersen sarılabilirim. Bu da işe yarar."

Jeongin dizleri üzerinde adını bilmediği çocuğa yaklaştı ve sıkıca sarıldı. Uzun zamandır kimse ona sarılmamıştı. Gerçekten korkusunun azaldığını hissediyordu. Ona kimseye güvenmemesi söylenmişti ama saçlarını sevip sırtını patpatlayan, yaralarını sarmış olan çocuk ona güven veriyordu. Vücudu huzurlu hissettirmişti.

Hyunjin okula geç kaldığını fark etmesine rağmen yerinden kıpırdamadı. Adını bilmediği küçük çocuk daha iyi hissedene kadar bir yere kıpırdamayacaktı.

***

Hyunjin her zaman yolda gördüğü kişilere yardım ederdi. Çok fazla yara sarmış, çok fazla yara bandı vermişti insanlara. Bu yüzden adını bile sormadığı o küçük çocuğu bir hafta sonra unutmuştu bile.

Ama Jeongin'in yaralarını başka saran, ona başka sarılan olmamıştı. O hyungun kim olduğunu bilmiyordu ama minnettardı.
Daha sonra ne zaman çaresiz hissetse onu düşünmüş ve toparlamıştı.

¤

Ehe Bitti bölüm

Belki yarın yine atarım

Hyunsungu silcem sanırım

Sınavlar güzel girdi

Neyse

İyi

Günler

Dilerim

Bay

Bay

My Baby's Got A GunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin