68 11 24
                                    

İyi okumalarr

İyi okumalarr

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

¤

Jeongin sırtını verdiği beton kolonun ardına çarpan kurşunların kesilmesini bekledi. Yeni görevi insanları canlarıyla tehdit eden ve bu sayede yasa dışı işler yapan bir iş adamını öldürmekti. Oğlu tarafından tutulmuştu. Oğlan babasının ardından işleri bitirmek istiyordu.

Daha uzakta olan Chan, Jeongin'in rahat hareket edebilmesi için birkaç kişinin ellerine sıkarken arkadaşı koşarak aralarına dalmıştı. Chan normalde bu kadar hassas davranmazdı. Ama Jeongin'in görevlerinde sadece hedef olan kişiyi öldürdüğünü ve asla adamlarına dokunmadığını biliyordu. Ona yardım etmeyi kabul ederken bunu göze almıştı bu yüzden ölümcül yerlerden uzak duruyordu.

Jeongin boş olması gereken son bir koridora geldiğinde karşısına beklenmedik şekilde biri daha çıktı. Yüzünü motorcularınkine benzer bir kaskla kapattığından Jeongin onu göremiyordu. Adam şaşkınlığından faydalanarak onun silahını aldığında Jeongin kendine karşı kullanamaması için eline tekme atarak başka bir yere fırlamasını sağladı.

İkisi de aynı anda bıçaklarını çektiler ve boğuşmaya başladılar. Jeongin özellikle kimseyle güç dövüşüne girmezdi. Hızlı ve esnek olsa da küçük bedeni ona dezavantaj sağlıyordu. Cüsse olarak kendinden daha büyük olan adam kısa süre sonra onu kolayca yere düşürmüş ve üzerine çıkmıştı. Bıçağını tam altındakinin kalbinin hizasında tutuyor ve bastırıyordu. Diğer eliyle ise boğazını sıkmakla meşguldü. Jeongin bıçağı elinden kayıp gittiğinden iki eliyle birden onun bileğini tutmuş geri itiyordu ama pek etkili olduğu söylenemezdi. Karşısındaki ondan güçlüydü.

Tabancasının kendinden sadece biraz uzakta olduğunu gördüğünde can havliyle oraya uzandı ve kabzasını yakaladığı gibi üstündekine doğrulttu. Tam da ona öğretildiği gibi iki el ateş etti. Düşmanı üzerine doğru yıkıldığında onu kenara atarak doğrulmuştu.

Sonunda nefes alabildiği için öksürürken boynunu ovuyordu. Moraracağına emindi. Hayvan herifin biraz daha altında kalsa son nefesini verecekti. Bir anlık gözlerini kapatıp sakinleşti ve maskeli adama baktı.

Kurşunların ikisi de tam kalbine gelmişti. Ölmüştü.

Jeongin ellerini saçlarına geçirerek başını iki yana salladı. Bunu istememişti! Bir katil ne kadar olursa o kadar iyi olmaya çalışıyordu. Kötünün iyisi. Bu adamı öldürmek zorunda değildi! Hyunjin öğrenince ne diyecekti? Sevgilisinin sabrını her geçen gün daha fazla zorluyormuş gibi hissediyordu.

'En azından yaptığımın sorumluluğunu almalı, yüzüne bakmalıyım' diye düşündü. Yavaş hareketlerle ilerleyip yanına ulaştı ve aynı tereddütle kaskı tutup çıkardı.

Ve aşık olduğu yüzü gördü.

*

"Al," dedi Chan ona sıcak kahveyi uzatırken. Jeongin'le birlikte oradan çıktıktan sonra en yakın kafeye oturmuşlardı. Chan arkadaşını bulduğunda Jeongin yerdeydi. Dizlerini kendine çekmiş, elleri saçlarında titriyordu. Öyle bir şoka girmişti ki ağlayamıyordu bile. Sadece önündeki soğumaya başlamış bedene bakıyor ve aklından türlü düşünce geçirerek anlamaya çalışıyordu.

My Baby's Got A GunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin