Y/N'in Travmasını Öğrenen Bakugo~

130 6 9
                                    

BU KITABI OKUYAN KIMSE YOK AMA ACCCCCCCCCCCAYIP MUTLUYUM MK. ILK TAKIPÇIM ÇOK TEŞEKKÜR EDIYORUM ONA♡♡♡♡ Gaza geldim 2000 kelime yazacam.

A1one_Wolf'a teşekkür ediyorum♡.

POV:Bakugo

Aoi salondaki koltuğa oturmuştu.

"Hadi gel. Ne bekliyosun davetiye falanmı?" Alaycı konuşsada az çok sinir olmuyo değildim. Yanına oturduğumda omzuma kafasını yasladı. Diğer omzundan tutmaya başladığımda derin bir nefes aldı.

"Zaten söylemiştim. Eğer anlattığım sırada gözlerimden yaşlar dökülürse boş yere sorgulama, tamammı?"

"Hmmh." Tekrar derin bir nefes aldı ve anlatmaya başladı.

"Senin ilkokulun hiç karartıcı başladımı? Yada hiç okula gitmeme isteğin oldumu?" Diyerek bir soruyla başladı.

"Hayır. Özgünlüğüm havalı olduğundan okula gitmeyi seviyordum. Karartıcı derken neyden bahsediyorsun?"

"Anlatınca anlarsın." Karartıcı olarak neyi kastettiğini tam olarak anlamasamda tamam dedim ve anlatmaya başlamasını bekledim.

"Kreşte o kadar problem yaşamıyordum...Yanımda arkadaşlarım olduğundan dolayı onlar beni anlamadığım şeyleri anlatıyordu. Ah dur bir saniye... Anlamadığım şeyler derken 'Bu nedir?' yada 'Bu nasıl yapılıyor?' gibi değil. 'Bu kelimenin anlamı nedir?' 'Bu ne demek?' 'Öğretmenler ne diyor?' Gibi sorulardı." Bunu dediğinde şaşırmıştım. Ne yani konuşmayı bilmiyormuydu? Ona kelimeleri yada konuşmayı tam öğretmedilermi?

"Bu nasıl oluyor? Konuşmayı öğrenmedinmi?"

"Öğrendim... ama kendi dilimde. Başka bir dilde değil. Fransa, fransızca..." (neden burayı seçtiğimi sorgulamayın lol). Aoi'ye baktığımda bahsettiği sorgulamamam gereken yaşlar gözünden gelmeye başlamıştı.

"Kreşin bitmesi bile zordu fakat kreşimdeki o son senem en azından kreşteki en güzel anılarımdandı...Diğer sınıftaki bir öğretmen türkçe/japonca (kendi kafanıza göre yapın isterseniz türkçe konuşan bir mha yada japonca konuşan bir Y/N hayal edin) konuşuyordu. 4 yaşımdan beri arkadaş olduğum kız ile birlikte aynı sınıfa düştük. Öğretmenin ilk gelişimizde istediğimiz yere oturtması çok güzeldi. Arkadaşım benim dilimde konuşabildiğinden bana yardım edebilir sanıyordum...Öğretmenin bana bir garezi olmasaydı...Öğretmen bana o kadar sinirleniyorduki kopya çekmek zorunda kalıyordum. Normalde arkadaşımın yanına yanaşıp 'Burası nasıldı? Şurdaki soruyu anlamadım anlatabilirmisin?' Diye sorular sorabilirdim. Kopya çekmelerimde bir işe yaramadı...O yüzden arkadaşımla beraber çalışmaya başladık. Evlerimiz yakındı o yüzden ben onun evine şiir defterimi, fransızca defterimi nerdeyse ödevim olan tüm defterlerimi götürüyordum ve beraber çalışmaya başlıyorduk. Ikinci seneye geçersek..." Bi anda bir hıçkırık sesi duydum. Mavi gözlerinden süzülen göz yaşları gittikçe artmaya başlıyordu. Dişlerini sıkmıştı ve ağladığından burnu kızarmıştı. Onu kendime çektim ve kucaklamaya başladım. Ellerini yumruk yapmaya devam ederse kısa olan tırnakları bile avucunu çizebilirdi.

"Elini bana ver." Dediğimi usulca yaptı ve bende elini tuttum.

"Istersen sıkabilirsin, hala sinirliysen." Bi 10 saniye bekledi sonra bi anda sıkmaya başladı. Offf, gerçekten eli sertmiş. Bana ilk gün karşı gelseydi belki yumruk yumruğa beni yenerdi. Biraz sıktıktan sonra bıraktı ve geri yaslanarak devam etti.

MHA/BNHA'da Yeni Biri. (Bakugo X R. Değiştirilecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin