-Önceki bölüme "flashback" yazmayı unutmuşum. Bir göz atarsanız daha iyi olur. Hikayeyi daha iyi anlarsınız.-03.01.2022
Saatlerdir Jennie ile beraber çalıştığımız kafeyi süslüyoruz. Aslında beraber çalıştığımız kafe demem saçma olur çünkü bu kafe Jennie ve benim ailelerimizin kafesi. Ailelerimiz biz daha doğmadan önce tanışıyorlarmış ve yakın arkadaşlarmış. Jennie ve benim çocukluktan beri tanışmamızın sebebi de bu. Jennie ile neredeyse her gün buraya geliriz. Çocukluğumuzdan beri. Buraya her gelişimizde birbirimizi iyi ki tanıdığımızı ve ruh eşleri olduğumuzu söylerdik, çocukken... O yüzden daha küçükken bu kafenin adını "Nini ve Lili'nin Kafesi" koyduk. İkinci evimiz burası diyebilirdik.
Ayrıca bir sürü özel tatlı yaptık. Çünkü Jennie'nin arkadaşı Soyeon yurt dışında yaşayan ailesini ziyaret etmek için sadece bir haftalığına yurt dışına gitmişti ve geri döndüğünde de Jennie onun için bir sürpriz yapmak istediğini söyledi.
Soyeon'a uçaktan indiğinde ona haber vermesini söyleyen bir mesaj yazdı. Soyeon uçaktan inince Jennie'ye haber verdi ve Jennie onu kafemize davet etti. Kafemizin bulunduğu yer havaalanına yakındı ve bu yüzden Soyeon birkaç dakikaya burada olurdu.
Soyeon'a yapacağımız sürpriz ya da Jennie'nin, Soyeon'a yapacağı sürpriz mi demeliydim? Her neyse bunun için kafeyi bir saatliğine kapattık ve yaklaşık beş dakika önce de hazırlıkları bitirdik. Sadece Soyeon'un gelmesini bekliyorduk. O sırada Jennie masada tam karşımda oturmuş Soyeon ile mesajlaşıyordu.
Onunla mesajlaştığını nereden biliyorsun diye sorarsanız eğer... Jennie'yi kendimden daha iyi tanıyorum. Bakışından, mimiklerinden, yüz ifadelerinden ne demek istediğini ve duygularını anlayabiliyordum. Jennie'nin de aynısını benim için yapabildiğini biliyordum.
Jennie sevdiği insanlarla ister yüz yüze konuşsun ister telefonla veya mesajlaşarak konuşsun her zaman görebileceğiniz en güzel gülümsemeyi görebilirdiniz onda. Fakat Jennie ailesi dışında sadece benimle konuşurken böyle gülümserdi. Soyeon ile tanıştığı günden itibaren ona da böyle gülümsemeye başlamıştı. Tabii ya, sonsuza kadar sadece bana böyle gülümseyeceğini düşünmem benim bencilliğimdi. Aslında bencillik sayılmazdı.
Sevdiğin kadının eskiden sadece sana sunduğu o mükemmel gülümsemeyi şimdi kendi sevdiği kadına sunması biraz can yakıyordu.
Canımı yakıyordu.
Madem canım yanıyordu, o zaman o niye yanmıyordu?
-
Ve sonra bana gülüşüyle yüzümde kelebekler açtıranın, başkasına gülüşüyle öldürdüğü kelebekleri gömecek yer bulamadım.
-☀️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Café | jenlisa
FanfictionHayatımda hiç olmayan birisini, olduramayacağım bir yere oldurmaya çalışmakla ben bile ne yaptığımın farkında değildim. -☀️🌑