..

281 18 15
                                    

"bunun için mi çağırdın bizi?"

"ya bi git hyunjin" dedim en sonunda. Geldiğinden beri öfleyip püflüyodu.
Tabi kendine göre bişey yoktu...

"anlamadım ben" dediğinde jisung'a bir off çekmiştim

"ya basit işte gitcez evine çağırcaz bahçeye konuşcaz görüşürüz kendine iyi bak falan bitcek numarasını felan alırım olay aksiyon katmak olcak"

"aksiyonuna sıçsınlar"

"kess hadi gidiyoruz"

...

"evi bura mı yani?"

"baya iyi duruyo"

"iki dakika ciddi olun bak çalıyorum kapıyı"

Kapıyı çaldığımızda bir kadın açmıştı kapıyı. Büyük ihtimalle çalışandı diye düşündük.

"merhaba, kime bakmıştınız?"

"seungmin"

"seungmin kim"

"ahh maalesef şuanda evde değil"

"ohh, peki ne zaman gelir?"

"çok sürmez sanırım 10 dakikaya gelir, siz kimdiniz?"

"biz arkadaşlarıyız"

"peki siz buyrun geçin şöyle ne alırdınız"

"teşekkürler bişey almayalım" dedim bizimkilere bakıp iğneleyerek

"kapı çaldı" dedi changbin heycanla

"ahh merhaba seungmin bey misafirleriniz var"

"misafir mi-"

"seungmin"

"aa hoşgeldiniz, bişey mi oldu ki"

"bahçeye gidelim mi... Özel de"

"peki siz bekleyin"

Bahçe ferahtı.
Sanki bu gün bize özel gibi hava da güzeldi.

"eveeet burası sakin söyle bakalım ne dicektin?"

"gitmek zorunda mısın?"

"maalesef ki evet"

"peki nereye gidiceksin?"

"uzağa, new york"

"peki nedem ora, o kadar uzak"

"çünkü babamın işi için gitmemiz gerek ama daha zamanımız var yani çok deil ama 3 4 hafta gibi bi taşınma süremiz var"

"numaranı versen, konuşur muyuz?"

"tabii verebilirim"

"ben aslında bişey itiraf edicektim"

"peki... Söyleyebilirsin tabii"

"seungmin ben.. Ben senden hoşlanıyorum"

İstemeden olsa bile yüzüm kızarmıştı ama bunu söylemesem içimde kalırdı. Olay aslında normalce konuşmaktı ama gitmeden söylemek istemiştim.

"peki.. Şey o zaman"  ellerimi elleriyle birkeştirmiş ve gözlerimin içine bakıyordu.

"benimle çıkar mısın minseo?"  evet anlamında kafamı sallayıp sarılmıştık birbirimize. Son zamanlar kötü geçse de sanırım bu aralar seungmin ile güzelleşicekti.

Arkadan bizi izleyen anlamsızca bakan gruba evet anlamında hareket yapıp onları da sevindirmiştim.

Asıl hikaye şimdi başlıyordu sanırım.

...

Seungmin taşınmasına son 1 hafta kala beraber onun eşyalarını topluyorduk. Ve benden bi tişörtümü istemişti nedense. Arkadaşları ve bizim çatlaklar bi grup olmuştu. Artık 9 kişiydik. Ve herkesin artık bir lakabı vardı.

"neden tişörtümü istedin minnie?"

"çünkü uzağa gidicem ve seni her özlediğimde onu koklayabilicem."

İstemsizce gülmüştüm ve kızarmıştım..

"ne sıklıkla geliceksin buralara?"

"tatillerde ve üniversitede. Yani 2 yıl sonra yine gelicem temelli. Annemler olmicak ama siz olcaksınız"

"seungmin hadi gel şu kitaplığı bitircez daha" diye odaya giren chan'ın uyarısını göze alarak elimizdekileri hemen kutuya yerleştirip kitaplığın yanına gitmiştik

"jeongin gelsene bi"

"efendim hyung"

"şunu minseo'ya ver kutuya koysun"

"felix nerdesin"

"jisung gene nereye gitti"

"eve gidince uyursun kalk şimdi"

"gerizekalı ya yemin ediyorum"

"hayır o kutuya değil diyerine koycaksın"

"bu mu"

"evet o koy ona"

Ev savaş alanına dönmüşken merdivenle olanları izleyip gülüşmüştük 3müz

Seungmin'in annesi ve babası işlerini halletmek için şehir dışındalardı. Ablası ise arkadaşlarıylaydı. Bizde bu değerli vakiti bu şekilde devam ettiriyorduk.

...

438 kelime aşkitoloşkolorum

Eh işte beğendim gibi

Araya virgül ve nokta serpiştirdim çaktırmayın

Çok konuşmalı oldu ama düz yazı da sıkıcı oluyo

Sınav haftası bitti bize yeni bölümler rahat atcam 🤭

Aklıma dicek bişi gelmedi hadi görüşürüz belki 1 dölüm daha atarım

Not1; MehmetbekirBilir bu benim arkadaşım fic yazıyo takip ederseniz seviniriz <3

NOT2; çok kontror etmedim oyuna girmek için 4 kişi beni bekliyo ama ben bölüm yazıyorum



Stupid// [kim seungmin] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin