Regulus eşyalarını yerleştirmek için odasına çıktığında, Sirius ikizinin karşısına oturdu ve konuşmaya başladı.
S: Neden tüm yükü tek başına sırtlandın ki? Bana söyleyebilirdin biliyorsun! Bir yolunu bulurduk
L: Sirius'um Birimizin reggie'yi ayakta tutması gerekiyordu biliyorsun. Ben zaten çökmüş haldeydim seni de sürükleyemezdim...
S: O zaman bundan sonra birlikteyiz tamam mı? Ben de yarın iş bakmaya başlayacağım, yükü birlikte sırtlanacağız
Gülümsedi genç kız, ikiziyle olmak onu hep daha iyi hissettirmişti zaten,
Pencereye gelen baykuşla Lyra telaşla ayaklandı,
S: korkma! James'den baykuş bekliyordum,
Lyra derin bir nefes almıştı,
Sirius mektubu aldı ve açıp seslice okumaya başladı,
" Pati' ye
Dostum sorunları halletmiş olmamıza sevindim! En kısa zamanda Remus'la yeni evinizi ziyarete geleceğiz, Lyra'nın iyi olmasına ikimizde çok sevindik ona da selam söyle,
Sevgiler, Dostun çatalak!
"
L: James ve Lily... Onlar nasıllar? Yani araları,
S: Doğrusunu söylemek gerekirse Lily'nin tepkisi çok aşırıydı hiçbirimiz onaylamadık sen gittikten sonra Lily james'den Biz ve lily arasında bir seçim yapmasını istemiş, James de bizi seçince bir daha konuşmadılar
L: Gerek yoktu ki bu kadarına, bana yapılmış olan bana yapılmıştır siz ne diye aranızı bozdunuz?
S: saçmalama lyra, senin kırılmana göz yumacak değildik ya,
__________________________________
Sabah 08.00 , evin her köşesinde
Taylor swift - Paper rings
Yankılanıyor, mükemmel bir sabah anlayacağınız.
Lyra, erkenden uyanmış ve kahvaltı hazırlamaya başlamıştı.
Çalan kapıyla temkinli adımlarla kapıya yürüdü,
James ve Remus kapı açılır açılmaz içeri dalmışlardı,
Kız, ikisine de sarılıp masaya oturttuktan sonra, hâlâ çalan şarkının ses seviyesini sona getirip evin her köşesinde çalacak şekilde büyüledi.
1
2
3
Sirius, merdivenlerden aşağıya koşarken bir yandan da bağırıyordu .
S: WRAP YOUR ARMS AROUND ME BABYBOY!
(Kollarını bana sar bebeğim)
James ayaklanıp Sirius'a sarıldığında sirius konuşmaya başladı,
S: Aradığım babyboy sen değildin ama olsun
James gülüp geri çekildi,
O sırada onları kapı eğiğine yaslanmış izleyen regulus'u fark ettiler,
Lyra yanına gidip ellerinden tuttu ve onu masaya oturttu,
L: Reggiem de geldiğine göre yemeğinizi yiyebilirsiniz,
Remus cevapladı,
R: Sen yemiyor musun?
L: Çıkmam gerek, patron geç kalırsam kızabilir,
Lyra herkesle vedalaşıp evden çıktı, sokağın başına geldiğinde karşısında babası duruyordu,
Göz göze geldiklerinde bağırıp çağırmasını bekledi, ona hakaretler edecek belki de eve geri götürecekti,
Babası ona yaklaştı, ve kollarını küçük kızına sardı,
Orion Black, hogsmade'in ortasında kızına sarılıyordu.
O: Mirach, neden beni bıraktınız?
Kız işe gitmeyi unutmuştu, babası onu evlatlıktan reddetmeliydi, sövmeli, lanetlemeliydi, ama yapmıyordu.
Babasını da alıp çay evine gitti, tüm işini bitirip babasıyla görüşecekti,
Her şeyi hızla toparladı, patronu küçük dükkanı muggle yöntemleriyle temizlemesini istediği için bu biraz uzun sürüyordu, 1 saatin sonunda Lyra babasının oturduğu masaya gitti,
L: Baba, üzgünüm... Biz sadece artık dayanamıyorduk. Bilirsin Hogwarts'dan önce annem bizi lanetlese de... Onu severdik. Ama Hogwarts'a geldik geleli annemin bize yapmadığı zulüm kalmadı.
Regulus çöktü baba çocuk gözlerimin önünde eriyip gitti.
Sirius kafasına takmıyor gibi davransa da... biliyorsun klasik Sirius.
Ben belki daha iyi bir yerdir diye başka bir evrene gittim biliyor musun?
Değildi, annem yine aynıydı!
Ve ben daha da çöktüm kardeşlerim için hiçbir şey yapamıyordum.
Şimdi yapabiliyorum daha iyiyim
ama yoruluyorum baba,
her şeye tek başıma yetişmeye çalışmak çok zor
annemin yapması gereken her şeyi sirius ve regulus için ben yapıyorum!
Peki ben, bunları benim için kim yapacak baba!
Sen de yapmadın!
bugüne kadar yanımda olmadın!
Şimdi bir sarılmayla her şey harika olacak sanıyorsan, yanılıyorsun.
Orion Black ağlıyordu, tabii salya sümük değil, ama kızarmış gözlerinden ardı ardına yaşlar dökülüyordu ve durduramıyordu, o da farkındaydı kızını kurtaramazdı artık.
O: kızım, çok üzgünüm, gerçekten. Fakat size sevgi veremem ya da anneni düzeltemem biliyorsun. Tek yapabileceğim size maddi açıdan destek olmak, en azından artık çalışmana gerek kalmaz.
Kız haykırarak ağlamak istiyordu şu an, göz yaşlarına hakim olamadı,
L: Sen ciddi misin ya! Bunca şey söyledim sadece para vereyim mi diyorsun! İSTEMEM SENİN PARANI
Adam kafasını yere eğip fısıltı gibi çıkan sesiyle konuştu,
O: güzel kızım, elimden sadece bu kadarı geliyor, lütfen kabul et
Lyra cevap vermeden yerinden kalktı ve işine döndü,
Mesaisi bitene kadar deli gibi kendini işine vermişti,
Saat henüz öğleden sonra 3 olmuştu ki patronu onu çağırdı,
K: Bugün çok iyi çalıştın Lyra, Bunu almanı istiyorum, sıkı çalışmanın ödülü. Çıkabilirsin.
Lyra keseyi aldığında içinde bir aylık maaşından bile çok para olduğunu fark etti,
Teşekkür edip dükkandan çıktı,
Patronu da elindeki diğer keseyi cebine attı, kim olduğunu bilmediği bir adam bu keseyi lyra ya vermesi karşılığında ona bir kese galleon vermişti. O kişi tabii ki Orion Black'di çocuklarını aç bırakacak değildi ya,
Lyra eve döndü, parayı ikiye böldü yarısını sirius'a yarısını regulus'a verdi james ve remus'a da selam verip odasına çıktı, çok yorgundu, tek istediği biraz ağlamak ve uyumaktı.
Odasına girer girmez gözleri yaşla doldu,
L: Para vereyim dedi adam ya, resmen para vereyim çözülsün dedi...
Hâlâ inanamıyordu lyra, ama bir yandan mutluydu da, sonunda birine yorulduğunu anlatabilmişti, biri farkındaydı.
Öte yandan ne zamandır aklına bile gelmeyen platonik aşkının birkaç duvar ötede olduğu aklına gelince kendi kendine güldü, normal gençlerin önceliklerinden çok uzaktaydı dertleri, şuanda remusla bir ilişki yaşayabilirdi, kardeşleriyle didişebilir ve babasına sadece trip atıyor olabilirdi, ama buradaydı işte
Kapının çalınmasıyla gözündeki yaşları aceleyle silip seslendi,
L: Gir,
İçeri giren Remus ile kalbi hızlanmıştı,
R: Ağladın mı sen?
