R: Sen ağladın mı?
L: Hayır ağlamad- kimi kandırıyorum ki, ağladım remus her sey öyle üst üste geldi ki dayanamadım artık...
R: kay kenara,
(Yazar'dan)
Lyra her şeyi en baştan anlatmıştı Remus'a, Remus da onu baştan sona ilgiyle dinlemiş tavsiyeler vermiş ağlaması şiddetlendiğinde sarılmış, destek olmuştu, kız sonunda uyuya kaldığında remus onun saçlarını okşamış, onunla uykuya dalana kadar devam etmişti...
İki aşık karşılıklı olduğunu bilmeden de olsa, sarılarak uyudular...
Sabah olduğunda regulus ablasını uyandırmak için kapıyı çaldı, cevap gelmeyince içeri girdi,
Reg: Abla uyand- ovovov hiçbir şey görmedim, olmadı devam edin gideyim ben, İMDAT
Kapıyı kapatıp çıktı peşinden de Lyra ve Remus,
Lyr: Reggie bak gerçekten göründüğü gibi değil,
Sirius atlamıştı,
Sir: Sanki sevişiyordunuz göründüğü gibi değilmiş
Sirius ve James in anırmasıyla ortam sakinleşmişti,
Sonra sirius aniden ciddileşti ve sordu,
Sir: Hakkaten ama napıyordunuz?
Rem: konuşuyorduk öyle sohbet falan, sonra uyuya kalmışız işte büyütecek bir şey yok yani,
Lyr: Regulus'un sanki anasının müsait kısımlarını görmüş gibi tepki vermesine hiç gerek yoktu kısacası,
Hararet dağılmış herkes masaya geçmişti, kahvaltıdan sonra James ve Remus tekrar geleceklerini söyleyip gittiler, Regulus, Lyra ve Sirius yalnız kalmışlardı,
Lyra dün sonunda her şeyi kusmuş olmanın rahatlığıyla salonda oturuyordu,
Kapı çaldığında temkinli adımlarla kapıya gitti ve açtı,
Lyr: Baba?
Orn: Kızım, içeri gelebilir miyim?
Lyr: B-Buyur geç
Orion Black içeri adımlayıp direkt salona geçmişti, kapı sesini duyan Sirius ve Regulus salona geldiklerinde şok olmuşlardı, sessizce oturdular,
Orn: nasılsınız çocuklar?
Sirius cevap verdi,
S: Sizden uzaktayız ya, mükemmeliz!
Orn: üzgünüm...
Reg: üzgün olmak yetmiyor ama işte,
Orn: Farkındayım, bu yüzden geldim,
Reg: Ne?
Orn: Dün ablanızın ne şartlar altında, nasıl çalıştığını gördüm... O kadar yorgundu ki... Elleri parçalanacaktı artık, dayanamadım. Bundan sonra ne isterseniz Black kasasındaki parayla alacaksınız. Benim çocuklarımın çalışmasını istemiyorum.
Lyr: Sana dün de söyledim İs-te-mi-yo-rum paranı da seni de
Orn: Bence bu kararı kardeşlerinle birlikte vermelisiniz,
Sirius ve Regulus kabul edeceklerdi, çünkü kız kardeşlerinin durumunun farkındalardı, devam ettirmesi gereken bir eğitimi, hayatı vardı kızın, bu işi daha ne kadar sürdürebilirdi ki?
Sir-Reg: Bize uyar,
Lyr sessizce baktı onlara,
Lyr: P-Peki o zaman.
Ayağa kalktı ceketini aldı ve dışarı çıktı,
Remus'un evine gidecekti, bir şömine aradı gözleri, komşulardan rica edecekti, sonunda remus'un evine vardığında remus salonda kitap okuyordu,
Lyr: Nerede hata yaptım? Yeterli değil miydim ben Remus?
Rem: Dur dur dur, en baştan anlat şunu gel otur şöyle,
Lyra yine olanları Remus'a anlatım içini dökmüştü,
Remus onun sığınağıydı,
Rem: onlar da senin yorulmamanı istiyorlardır eminimdi, o yüzden böyle bir karar vermişlerdir. Yoksa yetersin olduğunu asla düşünmezler, onlar için ne kadar fedakarlık yaptığının farkındalardır tabii ki.
Lyr: öyle mi dersin,
Rem: evet öyle derim, asma öyle suratını, yüzün gülsün
Lyra gülümsemişti, onun gülümsemesiyle remus'un da dudaklarında şefkatli bir tebessüm belirdi,
Lyra kendini tutamadı ve uzanıp çocuğun gülümseyen dudaklarına bir öpücük bıraktı,
Lyra geri çekilecekken Remus onu tutup karşılık verdi,
Sonunda geri çekildiklerinde aynı anda aynı iki kelime döküldü dudaklarından,
"Seni Seviyorum"
