Fight with life - You can't go

540 47 41
                                    


Stephen Black kardeşlerin yanından kalkıp sirius'u bulmak için Hogwarts'ı aramaya başladı,

Sonunda arkadaşlarıyla gülerek sohbet eden genç çocuğu bulmuştu,

Ste: Sirius Black! Konuşmamız gerek. Hemen.

Sirius anlam veremedi ve kalkıp birlikte bir köşeye geçtiler.

Ste: kardeşlerine sahip çık.

Sirius Güldü,

Sir: Pardon? Kimsin lan sen? Sanane benim kardeşlerimden?

Ste: kardeşlerin kenarda köşede intihar planlarken sessiz kalamadım kusura bakma! Kardeşlerine sahip çık onlara bir şey olursa, üzülen sen olursun.

Sirius dona kalmıştı, kanı çekilmişti sanki, Stephen'ı orada bırakıp koşmaya başladı, bulacaktı onları. Kardeşleri yalanlayacaktı ve o yalancı piçin ağızını burnunu dağıtacaktı,

Sonunda onları bahçede buldu,

Reg: ne zaman bitireceğiz bu işi?

Lyr: Bu gece.

Sir: Ne işiymiş bu,

Burnundan soluyordu sirius, o piçin haklı çıkma ihtimali delirtiyordu onu,

Reg: Şey, kehanet ödevi işte,

Sir: İntihar planı olmasın o,

Lyr: Sen ne-

Sir: Sadece tek cevap, Gerçekten bunu planladınız mı?

Regulus ve Lyra başlarını öne eğdiler,

Sir: Cevap verin bana!

Lyr: Hayır,

Sir : Doğruyu söyle yalvarırım,

Reg: Evet, planladık...

Sirius'un dünyası başına yıkılmıştı,

Regulus'a gelişi güzel bir yumruk attı,

Sir: AKLINI MI KAÇIRDIN SEN PEZEVENK! TAM KURTULDUK DEDİK KENDİMİZE SIFIRDAN BİR HAYAT KURDUK ŞİMDİ NE ÖLMESİ? SEN ÖLMEYİ BAYILMAK MI SANIYORSUN LAN?

sirius bu sefer Lyra ya döndü, omuzlarından tutup sallamaya başladı,

Sir: HADİ BU TOY, ERGEN SANA NOLUYOR BE! NASIL AKLINA GETİRİRSİN BENİ BİR BAŞIMA BIRAKMAYI? HANİ BİZ HER ZAMAN BİRLİKTEYDİK? LAN BERABER DOĞDUK BİZ! BENİ BIRAKIP ÇEKİP GİTMEK NE DEMEK,

Gözleri ağlamaktan kanlanmıştı oğlanın,

ellerini tuttuğunda kızın yüz ifadesindeki değişimle bileklerini tuttu,

Sir: Yapmadım de, kendine zarar verdiğini söyleme bana, ben yanlış görüyorum, YAPMADIM DESENE LYRA !

Regulus'un ellerini de hızla çekip bileklerine baktı,

Sir: Size inanamıyorum gerçekten,

Kimseden çıt çıkmıyordu,

Sir: Yapmayacaksınız! Duydunuzmu beni!

Lyra sonunda başını kaldırdı,

Lyr: Bu zamana kadar pek umrunda değil gibiydi ama!

Sir: Ne demek umrumda değil lan?

Lyr: Lily'nin Hayatımın en kötü döneminde bana yaşattıklarını biliyordun! Biliyordunuz! Buna rağmen abarttığımı söyledin!

Sir: Özür dilerim nereden bileyim bunun senin için bu kadar önemli olduğunu?

Lyr: Hah! Zaten anca ben tepki gösterince fark et! Bıktım sirius bıktım! Yoruldum artık, tek başıma aylarca sizin için mücadele verdim ben! Uyumadım yaşamadım gezmedim yemedim içmedim sizin için dayandım ama artık dayanamıyorum!

Kız odasına koşmuş, sirius orada kala kalmıştı,

Regulus'da oradan uzaklaştığında sirius ne yapacağını bilmeden kalakalmıştı bahçenin ortasında,

Tüm konuşmayı gizlice dinleyen James ve Remus birbirine dönüp bir şey demeden peşlerine gitmişlerdi,

Remus Lyra'nın odasına doğru koştu,

James ise Regulus'un...

(Lyra'dan)

Bir şey yapamadım, odama girip kapı ardımdan kapattım ve yere çöküp ağlamaya devam ettim. Dayanamıyordum artık bileklerimdeki yara izlerinin kabukları soyuluyordu elimle tutup dağıttım hepsini, iki bileğimden de kan boşalıyordu artık, çalan kapıyı açacak mecalim yoktu,

Rem: Sevgilim aç kapıyı lütfen,

Remus'un ağlamaklı sesini duyunca seslendim,

Lyr: İyiyim ben, git lütfen!

Rem: hadi güzelim aç kapıyı,

(Yazar'dan)

Lyra dayanamadı, kapıyı açıp geri çekildi,

Anında beline sarılan kollarla uzun bir sessizlik başlamış oldu,

Yere damlayan kanlarla remus geri çekildi, bir şey demedi, suçlamadı nedenini sormadı,

Çantasından çıkardığı sargı bezi ve merhemi alıp kızın bileklerine acıtmaktan korka korka sürdü, sanki kırılacak bir şeymiş gibi sardı,

Rem: Her şeyi düzeltmek için ne yapmalıyım?

(...)

(James'den)

Regulus'un peşinden koşuyordum,

Sonunda astronomi kulesinin merdivenlerinde durdu, bir basamağa oturup ağlamaya başladı,

Yanına oturup ona sarıldım,

Dokunuşumla irkilmişti, beni gördüğünde birkaç saniye bakıştık, gri, mavi gözler kalbimin ortasına ok gibi saplanırken başımı eğdim,

Kucağına koyduğu yara içindeki elini tuttum kravatımı çıkarıp bileklerine sardığımda ağlamasının yavaş yavaş dindiğini fark ettim,

Jam: iyi misin?

Başını salladı, bileğini tutup her yarasını öptüm tek tek... Haketmiyordu Regulus'um bunu,

Jam: hayatının iyi olmadığının farkındaydım, ama sonlandırmak istediğini fark etmemişim...

Reg: Hayat benim için yaşanılır bir yer değil,

Jam: Yaşanılır bir yer haline getirsem?

Sırıttı regulus,

Reg: Nasıl olacakmış o?

James bir süre karşısındaki çocuğu izledi, daha sonra eğilip dudaklarına sevgi, şefkat ve merhamet dolu bir öpücük bıraktı,

𝘽𝙡𝙖𝙘𝙠 𝙞𝙠𝙞𝙯𝙡𝙚𝙧𝙞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin