(yazar'dan)
Vazgeçtikleri hayatlarına geri dönüş umudunu bulmaları gerekmişti, bu bir yer değildi, bu bir eşya değildi, bu bir duygu değildi, bu bir kişiydi...
James Regulus'un elini tutup onu hastane kanadına götürdüğünde, regulus dibine kadar hissediyordu yaşamak istediğini, umudu platonik olduğunu sandığı fakat az önce dudaklarına kapanan genç adamdı.
Hastane kanadından çıktılar, astronomi kulesine geri dönmek istemişlerdi.
Kule'ye geri döndüklerinde, ormanı izleyen Lyra ve Remus'u gördüler, yanlarına gidip oturduklarında her şeyin sona erdiğini düşünmüşlerdi,
Sirius ise büyük salonda tek başına akşam yemeğini yiyordu,
Karşısına oturan lily'ile gözlerini yemeğinden ayırdı,
Lil: Bizimkiler nerde?
Sir: Artık bizimkiler diye bir şey yok,
Lil: Ne?
Sir: Seni istemiyorlar Lily, üzgünüm.
Lil: A-Ama sirius barıştığımızı sanmıştım,
Sir: Öyleydi, şimdi değil, git lütfen.
Kardeşini ölüme sürükleyen zincirde bir halka olan lily, artık midesini bulandırıyordu,
Lily kalkıp severus'un yanına oturdu
Lily kalkar kalkmaz yerinin dolmasıyla bakışları tekrar karşısına döndü.
stephen karşısında oturuyordu,
ste: Olanlar için çok üzgünüm, üstüne gitmemeliydim ne yaptığımı fark etmedim... çok üzgünüm.
sir: Asıl ben üzgünüm olanlar için, ne diyeceğimi bilmiyorum.
ste: Eğer yarın planın oksa-
sir: Yok
gülümsedi stephen,
ste: O zaman hogsmade'de buluşuruz.
sir: tamamdır
sirius ne olduğunu anlamamıştı ama iyi hissediyordu
stephen gittikten sonra odasına çıktı ve ertesi sabahı sabırsızlıkla beklemeye başladı.
bu sırada Lyra odasında uzanıp tavanı izlemekle meşguldu pencereye gelen baykuşla bu önemli işi yarım kalmıştı,
" Orion Black' den,
sevgili kızım Lyra, lord hogwarts'a bir saldırı planlyor. bugün eve bir kahin geldi ve herkesin gözü önünde bir black yüzünden öleceğini söyledi. lordu bir Black öldürecek... Lord Black kanı taşıyan herkesin yakalanmasını istedi annenle beraber muggle dünyasına kaçıyoruz. her şey ortaya çıkmadan black kasasındaki parayı al ve sakla. o sizin geleceğiniz. saklanabildiğiniz kadar saklanın.kendinize çok dikkat edin. tüm olanlar için özür dilerim kardeşlerine hep ebeveyn olmuşsundur zaten ama bu sefer biraz farklı olacak... onlar için elinden geleni yapacağını biliyorum, ihtiyaç duyduğunda ben de senin için elimden geleni yapacağım, sabah olmadan hogwarts'dan ayrılın.
kasadaki en değerli şeye kılıcı saplamayı unutma "
( Lyra'dan )
şoktaydım ama kaybedecek vaktim yoktu bir sırt çantası alıp içine genişletme büyüsü yaptım ve kendi eşyalarımı doldurdum daha sonra ortak salona inip etrafa baktım kimse yoktu erkekler yatakhanesine gidip siriusların odasına daldım neyseki içerideki herkes uyuyordu sirius'un eşyalarını da topladıktan sonra yanına gidip sessizce seslendim,
Lyr: sirius uyan gitmemiz gerek,
Sir: ne oluyor
Lyr: gidip Reggie'yi alır mısın? reggie ye söyle tüm kıyafetlerini bu çantaya koysun geldiğinizde her şeyi anlatacağım,
sirius çantayı alıp gittiğinde Remus'un yataşının başına oturdum, elimle saçlarını okşarken gözlerim dolmuştu,
Remus uyku sersemi başını kaldırıp bana baktı,
Rem: Lyra ne oldu?
Lyr: Sirius, regulus ve ben, gidiyoruz sevgilim... bunu açıklamak için pek zamanım yok lord peşimizde, hogwarts'a saldıracak. Gitmemiz gerek.
ne zaman uyandığını bilmediğim james ayağa kalktı,
Jam: biz de gelelim o zaman,
Lyr: ama nereye gideceğimizi bile bilmiyoruz, sizi de tehlikeye atamayız
beni duymamış gibi toparlanmaya başladılar bu sırada sirius ve regulus' da gelmişlerdi,
Lyr: yarım saat sonra burada olacağım, Dumbledore'a uğramam gerek.
dumbledore un odasına gittiğimde kapı kendiliğinden açıldı.
Lyr: sabah olmadan buradan gideceğiz profesör, kehaneti öğrenmişler.
Dum: Er ya da geç öğreneceklerini tahmin ediyorduk zaten.
Lyr: ne olacak peki?
Dum: her ne kadar kesin olmasa da, slughorn' un anılarına inanmalıyız,
Lyr: yani hortkulukar mı?
Dum: başka çaremiz yok
Lyr: daha ne olduklarını bile bilmiyoruz
Dum: yolculuklar bu yüzünden vardır sevgili kızım, karşına çıkan ipuçlarını kaçırma.
vedalaşıp odadan çıktım bizimkileri aldıktan sonra hogwarts'ın çıkış kapısına gelmiştik,
ste: Bekleyin!
arkamı döndüğümde stephen bize doğru koşuyordu,
Ste: Dumbledore, size yardımcı olabileceğimi söyledi, umarım yanınızda bir kişilik daha yer vardır.
uzaktan görünen ejderhalarla stephen'ı da alıp yolumuza devam ettik.
jam: yürüyecek miyiz yani?
lyr: ne bekliyordun ki ejderha sürmeyi mi?
genişletme büyüsü yaptığı çantasından üç tane süpürge çıkardığında, devam etti,
Jam: bir ejderha değil ama idare eder.
süpürgelere ikişerli dağılıp havalandık,
Sir: şimdi nereye gidiyoruz peki?
Lyr: Gringotts'a...
