Timore Döngüsü -1-

Koyu

Meclisin en huzursuz ailesinin son üyesi Maggie ortalıktan kaybolmuştu. Son bir kaç ayda huyu suyu değişmiş olan karanlık büyücü ölümü ellerinde tutan bir asildi. Fakat ortadan kayboluşu kimseyi üzmemişti.

Meclisin kurallarına göre adaleti sağlamak için başa asla ama asla karanlık büyücüler geçmezdi. Adalet değerleri elbette ki daha yüksek olan beyaz cadılar yüzyıllardır yönetimdeydi. Maggie bunu hep bir adaletsizlik görmüş ve meclisin başına milyonlarca dert açmıştı. Her iç karışıklığın arkasında mutlaka o vardı.

Kayboluşu başlarda kimseyi rahatsız etmese de ilerleyen dönemlerde başkan Ronald Ger Du hem Maggie hem de meclis adına endişe duymaya başlamıştı. En iyi savaşçı cadılarını Maggie'yi bulması için görevlendirmişti. Ve bir süre sonra savaşçı cadılar kollarında bir cesetle geri dönmüşlerdi.

Bu maggie'ydi.

Normalde hiçbir cadının yakılmadan ölümü mümkün değildi. Yalnızca soy devamı için yeni bir çocuk doğurduklarında güçleri gittikçe azalır ve bir süre sonra yok olurdu. Fakat Maggie'ye bir eş daha seçilmemişti. Karnındaki yarık ve ölümü ile anlaşılıyordu ki bu ayrıntıya rağmen o bir çocuk dünyaya getirmişti.

Meclis hemen bunu araştırmaya başladı. Daha önce doğumda ölen bir cadı hiç olmadığı için bu durum onları çok tedirgin etmişti. Korktukları bir ihtimal akıllarından çıkmıyordu. Bu güçte bir cadı yalnızca ondan kat ve kat güçlü bir bebeğin doğumu sonucu bu hale gelebilirdi. Bu kadar güçlü bir cadının dünyaya gelmesi de yalnızca bir seçenekle mantık çerçevesine oturtabiliniyordu. Babası bir cadıydı..

Bunca yasağa ve denetime rağmen bunun olmuş olma ihtimali mecliste korku yaratmıştı. Başkan Ronald baş cadılar ile bir konuşma yapmak üzereyken torunu Lex yanında bitivermişti. Çok telaşlı ve korkmuş gözüküyordu. Aceleci davranışlarından anlaşılacak üzere çok önemli bir şey söyleyecekti. Başkan ile odaya geçtiler ve küçük çocuk soluklandı. Ardından kulağına eğildi ve ' baba büyücünün kim olduğunu biliyorum. ' dedi. Ronald çocuğun söyleyeceği şeyin bu kadar önemli olduğunu düşünmemişti. Ardından Lex göz yaşlarını tutamadı. Sinirli gözüküyordu. Başkan onun olabilme ihtimalini düşündü, sonra saçmaladığını fark etti. Lex'e yaklaştı ve bir kez daha ' hadi söyle, bu meclis için çok önemli biliyorsun. ' dedi.

Lex üzgündü çünkü bunu söylemesi bir yandan iyi bir yandan kötü olacaktı. Meslisin durumu gerçekten tehlikedeydi. Meclis bir yana dünya bile tehlikedeydi. O çapta bir gücün nelere sebep olabileceği tahmin bile edilemiyordu. Çocuk söylemek zorunda hissetti.

Söylemesinin kötü olmasının sebebi ise babanın abisi Tenebris olmasıydı. Tenebris bir kaç ay sonra yeni meclis başkanı olacak deneyimli, bilgili, tecrübeli bir cadıydı. Böyle bir hata yapması onu ve çocuğunu kazığa oturtacaktı.

Tabi bulunabilirse..