1

1.8K 46 3
                                    

           Şükür dersin sonuna gelebilmiştik. Selin ve mertle beraber fakültenin yanındaki cafe ye gitmeye başladık bugünki dersler hep teorikti ben çizim yapmayı severdim teorik dersler hiç benlik değildi.(Mert Selin'in sevgilisi )

Tam biraz ilerlemiştik ki anniiiiii diye gelen oğlumu gördüm. Onun yanıma gelmesiyle bende dizlerimin üstünde durup ona sarıldım, çok özlemiştim oğlumu sadece 2 gün görmemiştim. Gözlerim oğlumun arkasına kayınca onu gördüm, kocamı! Sanki ben yyıkılmaz bir dağım ve onlar benim  der gibi bize bakıyordu. Şuan aklımdan geçen onlarca konu vardı. Kimse benim evli olduğumu bilmiyordu, çocuğum onu asla bilmiyorlardı. Nedensizce kimsenin bilmesini istemiyordum evli olduğumu, ben hala onu kabullenememiştim çünkü.

Ayrılmamızın ardından annesin balı diyip yanağından ve başından öpüp ayağa kalktım. Oda yanımıza gelmişti. Ona bakıp" neden buraya geldiniz "dedim. Kısık ama sert bir sesle. O ise hiç bana aldırmadan, beni kollarının arasına alıp saçlarımdan öptü. "Karımın yanına gelmek için izin mi almalıydım" dedi. Benden ayrılmıştı tam karşımdaydı, o böyle keskin bakınca beni korkutuyordu"H-hayır yani ama ben bugünde Selin de kalmak istiy-" "hayır arabaya" diyip arkasını dönüp arabaya ilerlemeye başladı. Daha sözümü tamamlamama izin vermeden her şeyi ağzıma tıkmıştı, nefret ediyordum bu hallerinden. Umutsuzlukla omuzlarımı düşürüp keremin elinden tutup Alparslan ın yanına gittim arka kapıyı açmış bizi bekliyordu, keremi çocuk koltuğuna oturtup bende öne bindim. Her zaman yanında olmamı istiyordu arkaya oturmama her zaman kızmıştı. Araba çıt çıkmıyordu kerem de uyumuştu, neden okula geldiklerini merak ediyordum, bide keremi de getirmişti. Onların okula gelmelerini hiç istememiştim çünkü o ünlü Hekimhan holdingin sahibiydi, herkes onu tanıyordu. Üstüne birde benimle görünmesi hiç iyi olamazdı, onunla adımın geçmesini istemiyordum.
Yanımdan gelen sesle Alparslan'a döndüm" geldik".
"Pardon dalmışım" diyip indim.Kucağında kerem,yanında ben hep Beraber keremi yatağına yatırdık.
Ne kadar keremi özleyip yanında kalmak istesemde " odaya" lafıyla dışarı çıkıp karşı odaya (odamıza) geçtim. Güzel bir odaydı siyah beyaz ağırlıklı geniş ve güzel bir odaydı içinde giyinme odası ve ebeveyn banyosuda vardı.
Elleri cebinde bana bakıyordu"artık okula gitmeni istemiyorum sadece son sınavlarına gideceksin, daha fazla bu saçmalığa katlanmak istemiyorum" gözlerim şokla açılırken telaşla neden diyip bir adım attım. O ise kendinden ödün vermeyerek " zaten olması gereken buydu, en başında izin vermemeliydim zaten çalışmayacağını biliyordun o yüzden bir aylık staj mecburiyetini de doldurdun artık staj içinde gitmiyceksin" her kelimesinde gözlerimdeki yaşlar artıyordu sinirle " neden " dedim kendimden emin ve gözlerine bakıp dişlerimi sıkarak. İki üç adım yaklaşıp " çünkü ben öyle istiyorum"diyip beni kendine çekip sarıldı "çok özledim seni" diyip çenesini kafamın üstüne koydu. Sinirle " Bırak beni, uzak dur benden. Gidicem" dedim. Ellerini belimden itip uzaklaşmaya çalışırken , oda daha sıkı bir şekilde sarılıp " yeter artık! evde kalıp kerem e bakacaksın senin ondan başka hiçbir işin yoktur, olmayacak da!"Sinirle " o benim çocuğum, onunla ilgilenmek benim işim değil annelik görevim. Ben çocuğuma daha iyi bir anne olmak için mimar olmak istiyorum neden anlamak istemiyorsun" " sen zaten iyi bir annesin, çalışmakla iyi anne olunmuyor. Konu kapandı bir daha bu konuyu duymak istemiyorum" kapanmadı, çünkü be-" işaret parmağını dudaklarıma koyup" konu kapandı" dedi sert ve otoriter sesiyle. Ona hayal kırıklığı ile bakıp banyoya girdim. Kendini ne zannediyordu acaba hep böyle yapıyordu bizim isteklerimizi umursamayıp hep kendi kararlarını veriyordu. Biz böyle devam edemeyiz. Yarın burdan gidicem ne kadar her defasında başarısız olsamda yinede gidicem, denemekten asla vazgeçmiycem.

Mafyanın sidelyasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin