i need a big boy , minhyunsung/hyunhosung

0.4

oy sınırı:30
yorum sınırı:150

arkadaşlar bu gidişle ben bunları 5 bölüm seviştiririm amk

***

telefonumdaki adresi kontrol ederken üstten gelem bildirim ile jisungun gönderdiği kendimi gördüğüm fotoğrafı görürken kafamı kaldırdığım gibi üçüncü kattan bana bakan jisungla hyunjini fark ettim.

"kapıyı açtık.asansörde ikiye basman yeterli."

kafamla hyunjinin dediğini onaylarken telefonu cebime yerleştirip apartmandan içeriye girdim.

asansördeki düğmeye basarkenki dikkatimi çeken titreyen ellerimle seslice bir nefes verdim.

fazlasıyla gergindim

onları gerçekten arzuladığımdam dolayı hareketlerimi sert tutup da onları kaçırmaktan korkarken bunun yaşanmaması için elimden geldiğince kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.

birkaç dakika içinde sakinleşirken asansör durduğu gibi kapısını ittiğimde direkt gördüğüm aralıklı kapı ile sırıttım.

"beni karşılamaya gelmemişsiniz.üzüldüm bak"dediğim gibi aralıklı kapının önünde durup ayakkabıları çıkartmaya başladığımda "içeri gelince nedenini anlarsın." diyen jisungun sesi ile sabırsızca ayakkabıları çıkartıp içeri adımlayarak arkamdan kapıyı örttüm.

kafamı kaldırdığım gibi direkt karşımda beliren ikilinin giyimi ve güzelliği yüzünden büyükçe yutkundum.

ilk gözlerime takılan kişi jisungtu.

jisung...

jisungun dikkat çeken ince esmer bacaklarına odaklanırken jisung bunu fark ederek tişörtü kaldırdığı gibi daha demin balkondan gördüğüm, bol beyaz üstünün altında beliren tam olarak kalçasının hemen altında bittiğine emin olduğum pembe pileli etekle duran jisungtan gözlerimi alamayacağımı düşünüyordum ki yana çevirdiğim bakışlarımla fazlasıyla yanıldığımı anladım.

hyunjin...

hyunjin'in beline taktığı bacaklarını sarıp siyah iç çamaşırından hatlarını belirginleştiren vücut kemeri ile beynimin bana oyun oynayıp oynamadığını düşünürken ikisine de öylece bakakalmıştım.

karşımdaki iki beden de o kadar güzeldi ki hafifçe kendime gelirken dahi ağzımdan çıkabilen tek şey "ah" nidası olabilmişti.
daha deminden beri zaten ikisinin de vücutlarını incelemekten hareket edemez hale gelmişken bir anda duyduğum ses ile irkildim.

"senin için hazırlandık minho.beğendin mi?"

jisungun çoktan cevabını bildiğini fark ettiren ses tonuyla birlikte sorusunu sorduğu gibi sağ tarafıma adımladığında hyunjin de onu izleyip sol tarafıma doğru geldi.

"böyle sadece bize bakınmakla yetinirsen bu kadar emeğimize yazık olur ama."

hyunjini duyduğum gibi iyice kendime gelirken gülümseyip hızlıca iki elimi kalçalarına getirip sertçe kendime ittirerek vücutlarının bana tamamen değmesini sağladım.

ani hareketle afallayan bedenlerin elleri omzumu ve göğsümü bulurken avcumun içine aldığım iki kalçayı sertçe sıktım.

"emeğinizin karşılığını tam anlamıyla vereceğim size. merak etme hyunjin." dediğim gibi jisunga döndüğümde elimi çoktan eteğinin altına sokmuştum.

parmaklarımı kalça arasına yönelttiğim gibi minik ipin parmaklarıma dolanması yüzünden büyükçe inledim.

"tanga mı giydin sen?"