i need a big boy , minhyunsung/hyunhosung

3.2

oy sınırı:200
yorum sınırı:300

**

minho:

altı kişi evimde koltuklarda otururken yanımda oturan iki bedenin gergin bekleyişlerini titrettikleri bacaklarından görebiliyor , karşımdaki arkadaşlarımın ise sorgulayıcı bakışlarını onlara bakmasam dahi fazlasıyla hissediyordum.

"yani affettin bunları." dedi changbin kollarını göğsünde birleştirirken."hem de sevgili oldun."

"aynen."

üç arkadaşımın geldiklerinden beri uyguladıkları sessiz baskıları sesimin zayıf bi şekilde çıkmasına neden olurken chan seungmin'e doğru yaslanıp sırıttı. "bir taşla iki kuş vurmak gibisinden kapmışın iki çocuğu."

"kanka komik değil amınakoyayım yapma şu espiriyi artık."

seungmin chan'ı iteleyip huysuzca mırıldandığında kuzenim gözlerini devirip koltuktan kalktı.
"ne yapayım çok gerginsiniz...için daraldı minhoyla şu çocuklara kötü bakış yollamaktan."

"hak ediyorlar ama."

changbinin mırıldanışıyla seungmin sevgilisine doğru dönerken ben de hyunjinin sallamaya devam ettiği bacağını kavrayıp kendime doğru çektim.

yanımda böylesine gergin durmaları hoşuma gitmiyordu.

"denemek istiyoruz işte...niye böyle davranıyorsunuz." dedi jisung sessizliğini bozarak."evet önceden yanlış davrandık ve pişmanız.bir şeyleri değiştirmek için gittik konuştuk minhoyla ve o da istedi...bizim gibi."

"bir ayda fark edemediğiniz duygu sanı görünce-"

changbin'in cümlesini yarıda kesen jisung öne doğru eğilirken sert bir ses tonuyla mırıldandı.
"bizi yargılamadan önce bi düşün.bu kolay bi karar mı sence?üçlü ilişki gördün mü daha önce çevrende?"

bu küçük tatlı bedenden böyle bir tepki beklemediğimden şaşırırken hyunjinin arkamdan geçen eli jisungun beline doğru uzandı.

mavi saçlı bedeni uyarı amaçlı hafifçe tenini mıncırmasını göz ucuyla gördüğüm gibi gülmemek adına dudaklarımı birbirine bastırıp kaşlarını çatan hyunjine baktım.

"jisungu sustur ya." dedi bana doğru fısıldarken.
"bu inatçı yüzünden senin arkadaşların iyice nefret edecek bizden."

hyunjin'in uyarısıyla tartışma başlangıcı gibi duran sohbette araya girmek istesem de changbinin, jisung taklit edercesine öne doğru eğilişine eşlik eden sesini duyduğum an geç kaldığımı fark ettim.

"kusura bakma siz hislerinizi anlayın diye arkadaşımızın ağzına sıçılmasını anlayışla karşılayamıyoruz."

"biz bilerek mi yaptı-"

"tamam yeter ." istemsizce yüksek çıkan sesim herkesin irkilmesine neden olurken ellerimle yüzümü sıvazladım.
"bakın şu an herkes bir şeyleri düzeltmek istiyor kendince... ama cidden benim halim yok gergin konuşmaların yapılmasına."

konuşmamı desteklercesine yorgun durduğuna emin olduğum yüzüm herkesin dediğimi ciddiye alıp da susmasına neden olurken sırtımı yavaşça sıvazlayan hyunjin'in parmaklarının hareketi karnımın kasılmasına neden oluyordu.

"kavga etmiyosak bari içip oyun falan oynayalım böyle çok sıkıcı?"

bulunduğum andan çekilmemi sağlayan chan'ın dediği şey olurken kafamı onaylarcasına salladım.
"içelim bence de kanka." dedim."gerginliği alır belki...."