i need a big boy , minhyunsung/hyunhosung

0.9

oy sınırı:80
yorum sınırı:200

***

hyunjin ve jisungla yaptığımız son kafe buluşmasından sonra üç gün geçmişti.

iki gün okulda ikisini görsem de fazla bir muhabbette bulunamamıştık.daha doğrusu hiçbir muhabbetimiz olmamıştı.telefondan falan da yazışmamıştık.

sanırım bu durum beni ne üzmüş ne de sinirlendirmişti. bilmiyorum sanırım biraz da olsa aramızdaki şeylerin diğer bana yaklaşan her insandan farklı olmadığını en sonki buluşmada anladığım içindi bu kabullenişim.

artık emindim...bir günlük yoğun bi sevişmeden sonea onların tatlı sevgililiğini görmek içimdeki sevilme arzusunu ortaya çıkarmış ve bir anlığına yanlış duygulara kapılmama neden olmuştu.

gerçekliğe geri dönmem benim çok daha iyi sonuçlanacağı için de benimle konuşmadıkları için kırılmak yerine şu an yanımda olan arkadaşlarımla alttan aldığımız dersin başlamasını normal bi şekilde bekliyordum.

"kahve alayım mı?"

seungminin defterindeki işlemleri kendi defterime geçirirken önümde duran changbinin sevimli çıkarmaya çalıştığı sesini duyduğum gibi kafamı kaldırdığımda arkadaşım yanağımdan makas aldığı gibi göz kırptı.

"oppam, izin ver lütfen, sana kahve alayım.yorgun gibi duruyorsun.seni rahatlatmama izin ver oppamm."

changbinin mızmızca flört edercesine konuşması gülmemi sağlarken gözlerimi devirip bakışlarımı önümdeki defterime çevirdim.

tabi benim aksime seungmin kıstığı gözleriyle changbinin hareketlerini izliyordu.

"canım oppam bugün çok suratsız. hiç bana karşılık vermiyor.oysa hep beni sevceğini söylemiştin oppamm~~"

dedikleri ile kafamı onaylamazca mırıltılar çıkararak salladığımda elimdeki kalemi çeken bedenle hafifçe gözlerimi kapattım.

changbin bugün sabahtan beri dilinden  eksiltmediği 'oppa' kelimesiyle birlikte bana takılarak sabrımı zorluyordu.

"hayranının dudaklarına bir öpücük verirsen kalemini vereceğim aşkım.öp beni~."

omuzlarıma tutunduğu için bakışlarımı yüzüne çevirirken gözlerini kapatarak dudaklarını büzdüğünü görmemle birlikte seungminin sesini duyduğum gibi sırıttım.
"changbin ne mal adamsın ya."

seungmin hayıflanarak yanımdan kalktığında changbin hızlıca onun bıraktığı boşluğa geçti.

"kıskanma canım." dediği gibi işaret parmağını öpüp yanağıma bastırdı."bugün tüm ilgimi minhoma, benim yakışıklı oppama vereceğim."

"lan kalemi versene changbin. hoca gelicek birazdan şunu halletmeliyim."

changbin sert çıkan sesimle birlikte utanıyormuş gibi bir elini ağzına götürüp seungmine döndü."ne kadar da vahşi.. bir kaplan gibi."

hülyalı bi şekilde konuşurken ensesine vurduğum gibi kalemi almak için uzandığımda elini arkaya atıp kalemi benden kaçırdığı için tişörtünün yakasını tutup yüzlerimizi yaklaştırdım.

"biraz daha kalemi vermezsen şakasız şuraya yatırıp herkesin içinde sikerim seni.o zaman görürsün vahşiliği..."

sert sesimle birlikte kendi kendine yaptığı oyundan sıkıldığımı anlayıp elindeki kalemi "çok sıkıcısın ama böyle oppam." diyerek bana uzattığında göz kırptım.

"oppanı yerim senin."

changbin utanıyor numarası yaparak başını arkaya atıp seungmine uzandığında gülerek bakışlarımı onlardan aldım.