2.1

3K 241 284
                                    

oy sınırı:120
yorum sınırı:250

bölüm biraz uzun...

***

hyunjin:

jisungun dediği şeyin üstünden saatler geçmişti ve biz daha yeni gelebildiğimiz evimizde üstümüzü değiştirdikten hemen sonra koltuklara yayılmış bir şekilde sessizce oturmaya dakikalardır devam ediyorduk.

yanımdaki sevgilimin bir saat önce sorduğu soruya amfiye giren öğrenciler yüzünden oluşan karışıklık nedeniyle yanıt verememiştim ve sanırım bu durum jisungun biraz çekingen bir ruh haline bürünmesini sağlamıştı.

"acıkmadın mı?" dedim bir süredir devam eden sessizliğe daha fazla dayanamayarak."dolapta dünden kalma birkaç yemek vardı ısıtabilirim."

"yok istemiyorum."

sorduğum soruyla jisungun hemen bana cevap vermesi bir olurken yanımda duran bedenin elinde tuttuğu telefonu ile mesajlara girdiğini görüp yan bir gözle onu izlemeye başladım.

birkaç grup mesajına girdikten sonra parmağının ucu minhonun profilinde durdu.

"hoşlanabilir diyecektim."

bir anda konuştuğum için jisung irkilirken hızlı hareketlerle telefonun ekranını kapatıp gözlerini bana doğru çevirdiği gibi devam ettim.
"öğlen sormuştun ya hani..."

"ah, doğru." dedi mırıldanarak.bakışları yüzümdeki her bir zerrede dolaşırken konuşacağını düşünüyordum fakat dakikalar geçtikten sonra beni yanıltarak dudaklarını konuşmak adına bir kere bile aralamadı.

"niye böylesine sessizsin bebeğim?"

jisung yanıt vermeden bana bakarak öylece durmaya devam ettiğinde ona doğru yaklaşıp aramızda az bir mesafe bıraktım.
"tuvalete gittiğimizden beri böylesin.istemediğin, seni kıracağım bir şey mi yaptım jisung?"

sorumla birlikte hızla gözlerini benden kaçırsa da ısrarla ondan çekmediğim gözlerime yenilerek bakışlarını yeniden yüzümde odakladı.

kızarmaya başlayan yanaklarını görmek bana yeniden sevgilimin fazlasıyla sevimli ve utangaç olduğunu gösterirken yüzünü incelediğim jisung konuşmak için dudaklarını araladı.

"ben...minhoyu kıskandım."

duraksayarak söylediği şeyle birlikte benim cevabımı beklemeden hızlıca oturduğu yerden kalktığında kolunu tutup yanımdan geçmesine engel oldum.

"sen benim en değerlimsin jisung... beni kıskanmanı gerektirecek bir şey yok."

jisung dediğim şeyle birlikte kolunu benden çekip geriledi.gözlerindeki sinirli ifadeyle kaşlarımı çatarken dışarıya doğru sesli bir nefes verdi.

"hayır." dedi yüksek çıkan sesiyle."seni kıskanmadım zaten."

sevgilim bana fırsat vermeden tişörtüme tutunup dudaklarıma dudaklarını yasladı.

öpmeden öylece duran dudaklarımız yutkunmamı sağlarken mırıldandı.
"minho seninle ilgilenirken dahi gözlerini benden kaçırmasın istedim."

kulağıma dolan sözcükler şaşırmamı sağlarken konuştuğu için hafifçe dudaklarıma vuran dudaklarımı zihnimi iyice bulandırıyordu.

i need a big boy , minhyunsung/hyunhosungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin