Novamente•tekrar◇Cristiano Ronaldo

Seis

-2002 Barcelona, İspanya

'
"Kocaman yeşil gözler, kalın dudaklar ve küçük bir burunla Hollywood'a girmekte zorlanmazsın. Tabi ileride yüz çizgilerini koruyabilirsen."

Kız kaşlarını kaldırıp isminin Simon olduğunu öğrendiği adama döndü. "Nasıl yani, sırf güzel olduğum için ünlü mü oluyorum?" Kız saçmalık diye düşündü, kesinlikle koca bi saçmalık. Bir şeyler elde etmekte önemli olanın yetenek ve çalışma olduğuna inanıyordu, dış görünüşün değil.

Simon kaşlarını kaldırıp başını sallayarak sırıttı. Bu tepkiyi ilk defa almıyordu, her yeni yetme bu katılaşmış kurallara karşı bi örgütlenme yaşardı. Sonrasında 'AMAN TANRIM, MATT LEBLANC VE SLYVESTER STALONE Mİ? TABİKİ DE SEVİŞME SAHNELERİNİ KABUL EDERİM!' şekline bürünürlerdi.

Bu kızı eski arkadaşı Dinis Aveiro önerdiği için kabul etmişti ve yetenekli olduğunu kabul ediyordu. Umardı ki bu yozlaşmış sistemi ve içerdiği kuralları çabuk kabullenirdi yoksa sistem tarafından yutulan saf yeteneklerden bir başkası olmaktan ileri geçemezdi.

"Hollywood'ta ileri gitmek istiyorsan iyi öpüşmen gerekir."

Kız şaşkınlıkla duraksadı. Şu anda bi film için deneme çekimine gidiyorlardı ve kızın işlek bir kaldırımdayken durması dikkat çekiciydi. "Bu çekimde öpüşmem gerekmiyor, değil mi?"

Simon kızın tavrına yüksek sesli itici bir kahkahayla karşılık verdi. O kadar iticiydi ki yolda geçen bir kaç İspanyoldan yüz buruşturması aldı. "Hollywood o kadar da büyük bir taciz meraklısı değil. Elbette öpüşmezsin. Şimdi, yürü. Geç kalamayız."

Kız adamın kahkahasından sonrasını dinleyememişti bile.

Sadece yürümeye devam etti.

Korkuyordu.

Deneme çekimleri İspanya'daydı ve hiç tanımadığı bir şehirde hayatında görüp görebileceği en tiksindirici adamla birlikte bilmediği bir yere yürüyordu.

Korkmakta kesinlikle haklıydı.

Keşke oğlan isterse onunla gelebileceğini söylediğinde onu geri çevirmeseydi.

Düşündüğü şeyle duraksadı.

Hayır, oğlanın çalışması gerekiyordu.

Bir kaç hafta sonra önemli klüplerden bazı yetenek avcılarının izleyeceği bir maç oynayacaklardı ve oğlan buna çalışmalıydı. Sporting A takımına geçtikten sonra başka klüplerin radarının çok geçmeden ona takılacağını biliyordu ve oğlan hayallerine ancak çok çalışarak yaklaşabilirdi.

Bu yolda oğlanı engelleyecek herhangi bir harekette bulunmak istemiyordu.

Zaten o malum öpücükten sonra ikisininde kafası bi hayli karışmıştı. Birbirleri ile açık açık flört ediyorlardı ama elleri birbirine ufacık bi şekilde temas etse bi anda kekeme domateslere dönüşüyorlardı.

Oğlanı düşünmek gülümsemesine yol açarken gösterişli bir binanın önüne gelmişlerdi.

Kapısında ki F.C. Barcelona amblemini tanıdığında, kız buranın La Masia Akademisi olma ihtimaliyle yutkundu.

Kesinlikle büyük ve güzel bi yer gibi duruyordu. Ve Sporting ile karşılaştırıldığında eğer La Masia'yı akademi olarak sayacak olursa Sporting'e tuvalet olmak düşüyordu.

Simon yanında kızın tepkilerini büyük bir sırıtmayla izlerken artık girmeleri gerektiğini hatırladı. Kıza şaşırması için yeterince zaman vermişti.