2. Bölüm

274 12 11
                                    

Bu kadar cringe olduğu için özür dilerim baya önceden yazmıştım bu hikayeyi ileri ki bölümlerde düzeltmeye çalışacağım. 😭

Todoroki'den

Kafeye geçtik ve oturduk, ne ara bu kadar ileriye gittik anlamadım... Birşeyler sipariş ettikten sonra Bakugou bana bakmaya başladı. "Anlatmaya başlamayı düşünmüyorsun herhalde?"

"Ha- Uhh, üzgünüm.. Yani nerden başlayayım bilemedim..."

"Sorun ne zaman başladıysa oradan başla."

"Tamam, doğumumdan başlıyorum o zaman..

Babam denecek kişilik, bir numaralı kahraman olamadığı için çocuklarından birinin All Might'ı yenebilmesi gerekiyordu ona göre..."

Ve böyle böyle bütün hikayemi anlattım. (Bu hikâyede Todoroki'nin geçmişinin animeden farkı yok. Tek farkı hâlâ Endeavour aynı ve değişmeye çalışmamış. Eğer başka bir fark olursa haber ederim zaten ama öyle bir şey olacağını zannetmiyorum.)

Bakugou, bu duyduklarına şaşırmıştı. Sonuçta o "bir numaralı kahraman"dı. Çocuklarının mutlu olmasını beklerken bir çocuğun ölmesi hâliyle Bakugou'yu şoka uğratmıştı.

"Bunları yaptı mı cidden?! Ve hâlâ devam mı ediyor?!" Sorusuna karşılık sadece başımı eğdim. Bunlardan daha önce Midoriya'ya bahsetmiştim, ama bu kadar derine inmemiştim...

"O evde ne sen, ne de kardeşlerin kalmaya devam edebilir. Polise gidiyoruz, şimdi, hemen!"

"Ne? Hayır, olma-" derken sözümü kesti. "Olacak!"

Sadece yarım saat sonra karakola varmıştık, ben ifademi verdim ve şikayetçi oldum. Ben nerede kalacaktım ki? Abim, ablam, onlar nerede kalacaklar? Ben o evde kalamayacaktım Bakugou sağ olsun. Endeavour tutuklanırsa onlar evlerinde kalmaya devam edebilirlerdi, ama nedense Bakugou o evde kalmama izin vermeyecek gibi duruyordu. Bende pek meraklı değildim doğrusu.

İşlemler bitti ve biz karakoldan çıktık. Ben Bakugou'ya sabahtan beri merak ettiğim soruyu sordum.

"Ben nerede kalacağım?"

"Ne-"

"Ben nerede kalacağım, Bakugou? O evde kalmamın uygun olmadığını ve buna izin vermeyeceğini söylüyorsun. Ben de pek meraklı değilim ama, nerede kalacağım hakkında hiç bir fikrim yok. Hem, ablam, abim, onlar nerede kalacaklar?"

"Ablanda, abinde, sende o evde kalmamalısınız. O, eve geri dönebilir, işte o zaman sizi bulması kolaylaşır. Abinle ablana zaten telefon ile haber vereceğiz. Orada durumu izah edersin, olur biter gider. Gerisi onlara kalmış." dedi hayatında hiç konuştuğunu düşünmediğim sakin bir ses tonu ile.

"Peki ben nerede kalacağım?" Sorduğum soruyla bana döndü ve "Benim evimde." dedi. Onun evinde mi kalacaktım?! Yani gerçekten neden onun evi?

"Senin evin mi? Şaka mı bu?!"

"Hayır, şaka değil. Basbaya iki sokak ötedeki evimde kalacaksın. Bunakta buna baya mutlu olur. Onun dırdırını çekersin artık."

Lunapark-BakuTodoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin