3. Bölüm

198 13 8
                                    

Yeni bir bölüm ile karşınızdayım, keyifli okumalar!!

Yazardan

Katsuki kendine ait elbiseleri verdiğinde farkettirmese de utanmıştı, evet, UTANMIŞTI. Uyumadan önce son bir kez telefonda gezdirdi gözlerini, kendine yeni bir ev bakıyordu, çünkü aile evinde okumak ona göre çok zordu. Bu sefer planlarına Shoto'da dahil olmuştu, bundan dolayı üçüne de uygun bir ev bakacaktı. Üçüncü kişi kim derseniz, Izuku'ydu. Zaten Katsuki için en mantıklısı buydu. Her ne kadar onu sevmediğini düşünsede Izuku onun en yakın arkadaşıydı ve onunla kalmak en mantıklısıydı. Hem düzenli, hem çalışkandı. Telefonda evlere göz gezdirmeye devam etti Katsuki, ara sıra Shoto'ya bakıyordu.

Telefonu kapatıp uyumaya başladı sarışın, sonunda kendini uykuya bırakırken, gözlerini melez gençten alamamıştı.

Ertesi gün, Sabah (Saat 11.23)

Melez genç erkenden uyanıp günlük rutinlerini halletmeye başlamıştı, bu sırada da kapı çalmıştı. Yeşilli gencin geleceğini bildiğinden hemen koşar adımlarla kapıya yöneldi. Kapıyı açtığında yeşilli genci gülümseyerek karşıladı. Izuku'da ona karşılık olarak gülümsedi ve içeri geçti, Shoto'yu süzdüğünde kendisini gülmekten alıkoyamadı. Çünkü üstünde Katsuki'nin kendisine bile bol gelen bir sweatshirt, ve dizine kadar gelen bir şort vardı. Saçları da biraz dağınık duruyordu. Melez de kendini süzdüğünde biraz kızardı.

"Uhmm... Ben en iyisi üstümü değiştireyim..." dedi ve koşar adımlarla banyoya koştu. Sarışın genç bu seslerden uyandı ve uyku sersemliğinin de etkisiyle bağırmaya başladı.

"Bu ses ne lan böyle?! Lan- DEKU?! SENİN BURADA NE İŞİN VAR?! KAPIYI MI KIRDIN?!"

"Kacchan-"

"Ne oluyor Midoriya?!"

Shoto üstünü değiştirmeden hızlı bir şekilde banyodan çıkmıştı. Neler olduğunu kavrayınca hafif gülmüş, fakat gülüşü Mitsuki ile bozulmuştu.

"Ne oluyor- Oh, hoş geldin Izuku!"

"Hoş buldum Mitsuki Teyze!"

Böyle böyle sohbet ederlerken Katsuki Shoto'yu farketti, onun harika görünüşü insanı büyülüyordu. (Kimi büyülemez ki zaten??)

"Bunak, ben evi buldum. Bugün işlemleri halledeceğim. Haberin olsun."

"Ev mi?" diye soran Shoto'ya Izuku cevap verdi.

"Evet Todoroki-kun, ben ve Kacchan uzun zamandır okula yakın bir ev arıyorduk, sende yeni ev arkadaşımızsın!"

"Bu tatlı çocuğu evimde bu kadar kısa süre ağırlamak beni üzdü, Katsuki buraya geldiğinde hep birlikte gelin."

Shoto bu sözleri gülümseyerek karşıladı ve hazırlanmak için tekrar banyoya gitti. O geri geldikten sonra Katsuki'de gidip hazırlandı ve ilk iş olarak Shoto'nun eşyalarını almaya gittiler.

"Üzgünüm, yani benim yüzümden fazladan yol yürüyorsunuz, evinizde size rahatta veremeyeceğim..."

"Todoroki-kun! Böyle deme, hem senin gelmen birilerinin işine çok yarayacak." diyip Katsuki'ye baktı Izuku. Tabii Katsuki'nin sinirli bakışlarıyla karşılaşınca eliyle ağzına fermuar çekti ve yola devam ettiler.

Shoto'nun evine ulaştıklarında Shoto kendi eşyalarını hazırlamaya gitti, o sırada Izuku ve Katsuki'de Fuyumi ile sohbet etmeye başladılar.

"Siz Shoto'nun mesajda bahsettiği çocuk olmalısınız, Bakugou'ydu isminiz yanlış hatırlamıyorsam?"

"Evet, Katsuki Bakugou."

"Size teşekkür etmek istiyorum, bizi bu durumdan kurtardığınız için." dedi Fuyumi yüzüne minik bir gülümseme yerleştirerek.

"Teşekkür edilecek bir şey yaptığımı zannetmiyorum, kim olsa aynısını yapardı, yapmalıydı." dedi Katsuki karşılık olarak. Tam o sırada Shoto geldi, hazırlandığını ve gerekli olan eşyalarını aldığını söyleyerek ablasına veda etti. Abisi Natsuo evde değildi, zaten ara sıra evine geleceği için bunu sıkıntı etmedi ve buldukları yeni eve doğru yola çıktılar.

Bu müthiş üçlü sessiz sessiz yola devam ederken yolda minik yavru bir kedi gördüler. Daha doğrusu bu tatlı minik kediyi ilk gören kişi Izuku'ydu. Shoto'nun kedileri sevdiğini biliyordu. Katsuki de hayvansever bir insandı, bundan dolayı birlikte o kedinin tarafına doğru gidip biraz sevdiler. Üçünün de gönlü bu kediyi dışarıda bırakmaya izin vermeyince, yanlarına almaya karar verdiler. Olay o kadar hızlı gelişmişti ki, bu olaylar sadece beş dakikadan az bir sürede gerçekleşmişti.

Kedilere kendini en çok yakın hisseden ve tabii kedinin canını acıtmadan doğru düzgün tutabilecek tek kişi Shoto'ydu.

"Bu minik kediyi eğer eve yerleşirsek, yarın okuldan döndüğümüzde veterinere götürelim. Gerekli bilgileri alalım ve gerekenleri yapsınlar."

"Biz okuldayken kim kediye bakacak?" Katsuki'nin bu sorusuyla üçlü biraz düşündü. Aslında bu zamana kadar dışarıda kalabilmişti, evde gereken önlemleri alırlarsa kediye zarar gelmezdi. Kumunu, mamasını ve suyunu da ayarlarlarsa, kediye bir şey olmazdı. Ama daha çok küçük değil miydi? Bu doğru bir karar mıydı? Belki doğru değildi, ama bu tatlı kedinin dışarıda kalmasından çok daha fazla güvenliydi, rahat da olduğu söylenebilirdi.

"Kedi küçük, evde yalnız bırakmamız yanlış olabilir belki ama dışarıda, soğukta ve susuz kalmasından iyidir. Gerekli önlemleri de alırsak sıkıntı olmaz bence." diyerek düşüncesini dile getirdi Izuku. Shoto ve Katsuki de buna hak vermişti, tabii Katsuki'nin kabul edişinin üstü kapalıydı.

"Ev zaten eşyalı, tabii geçinmek için okuldan sonra çalışmamız gerek. Bence iki kişi çalışsın, bir kişi evde hem kediye baksın, hem de evde eğer bir olursa onu halletsin. Üçümüz aynı anda çalışırsak hem kedi için hem de bizim için sıkıntı olabilir. Hem evde yemek de yapar, sürekli hazır yemek yiyecek hâlimiz yok ya."

"Kısaca bir ev hanımına ihtiyacımız var diyorsun?" dedi Katsuki Izuku'ya dönerek.

"Yani, bir nevi öyle..." dedi Izuku minik bir gülüşün arasından.

"O zaman kim olacak bu kişi?" diyerek sohbete katıldı Shoto.

"Bilemiyorum... Kim olmalı? Yani aslında ev işlerinden, yemeklerden anlayan birisi lazım bize..." dedi Izuku. Haklıydı. Yemek yapmasını en azından biraz da olsa bilen biri lazımdı.

"Aslında ben yemek yapabilirim,  yani biliyorum..." dedi...

Evet burayı yeni bölüm gelene kadar tahmin etmenizi istiyorum.

Sizce "Ev Hanımı" kim olacak? Yorumlarınızı bekliyorumm!<33

İyi günler/geceler!!

<828 Kelime>

Lunapark-BakuTodoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin