•Flashback•
•Yazar'dan•
Minho olanlara bir türlü anlam veremiyordu. Anlam veremediği gibi artık bu durum onu üzmeye başlamıştı. Jisung cidden onu ve diğerlerini görmezden geliyordu. Acaba Jisung diğerleri gibi olmadığını düşünürken yanılmış mıydı?
Hayatı zaten yeterince zor değilmiş gibi birde üstüne bu olaylar...
Minho bir çok kez hayatına son vermeyi düşünmüştü. Ama sadece düşünmekle kalmıştı tabi. Çünkü o böyle biri değildi. O pes edecek kadar düşmemişti. Evet kaderine yazılmış berbat bir hayatı vardı orası doğru. Ama bu demek değildi ki kaderini değiştiremeyecekti. Hayatı boyunca böyle düşünürek yaşamıştı.
Şimdi yine aynı düşüncenin eşiğindeydi. Bu sefer yenik mi düşecekti? Sanmıyordu ama artık yaşamaktan sıkılmıştı. Zaten kimseye yarayı yoktu. Onun yaşaması oksijen israfından başka birşey değildi ona göre.
Yine bu düşüncelerle gitarını alıp yollara düşmüştü. Ona birşey olsa da babasının umurunda olmayacaktı o yüzden sorun yoktu.
Her zaman ki yerine oturup gitarını çalmaya başlamıştı. Belki Jisung gelir diye bir umut vardı kalbinde. Ama beklediği gibi olmamış,Jisung gelmemişti. Ne bekliyordu ki? Onun umurunda mıydı ki sanki?
Biraz daha çaldıktan sonra ayağa kalkmış ve dolaşmaya devam etmişti. Şu an akıllıca düşünmediği kesindi.
Sallana sallana yürümeye devam ediyordu. Aklında ki tek şey Jisung du. Acaba şu an ne yapıyordu? Eunji ile mi beraberdi? Yoksa onu mu düşünüyordu? Kendisini düşünmediği kesindi.
Kendi kendine şarkı söylemeye başlamıştı. En sevdiği şarkıyı söylüyordu hatta.
Tabi durmasına neden olan birşey olmuştu.
Çok yüksek bir korna sesi gelmişti kulağına. Yüksek olmasına rağmen bir ninni gibiydi. Ve tam o anda gözleri kararmıştı.....
•Flashback end•
Minho olayı hatırladığı kadarıyla anlatmış ve ardından kendini hastanede bulduğunu söylemişti. Ve tabi Jisoo'ya haber verilmesi ve bu eve gelmesi falan.
Tabi çok ayrıntıya girmemişti. Sonuçta neyi düşündüğünü söyleyemezdi değil mi?
"Peki şimdi nasılsın?" diye sormuştu Felix. Sonuçta araba kazası hafif birşey değildi.
Bunun üzerine Minho yutkunmuştu. Açıkçası kötü hissettmiyordu. Tabi ağrısı vardı haliyle. Ama daha kötü birşey vardı. Doktor bundan sonra yürümede daha çok zorlanacağını söylemişti. Yani en iyi ihtimal buydu aslında. Bide yürüyememe ihtimali vardı tabi.
"İyiyim." demekle yetinmişti şimdilik. Daha fazlasına gerek yoktu şu anlık.
Diğerleri konuşmalarına devam ederken onun gözü Jisung'a takılmıştı. Geleceğini düşünmemişti bile. Ama gelmişti...
Geldiğinden beri başı eğik bir şekilde öylece duruyordu. Onun bu haline üzülmüştü. Çünkü onu üzgün görmek istemiyordu. Kendisi üzülebilirdi ama Jisung üzülmemeliydi.
Onunla konuşmak istiyordu ama cesareti yoktu işte....
"Ve bence birilerinin şu anda yapması gereken birşey var." demişti Jisung'a bakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•You Never Know• (MinSung) ²
FanfictionYou Never Know'un ikinci kitabıdır. Yan Shipler:Hyunlix Başlangıç: 29.12.2022 Bitiş: 28.02.2023 Cover Desing By: sakuranisy