SERZENİŞ

SAVAŞ 5

İnsan malından mülkünden vazgeçebilir ama sevdikleri insanlardan vazgeçemezler peki beni hiç mi sevmemişlerdi .

Affetmek ne kolay bir kelime değil mi hata yapmak bir o kadar kolay affetmek bir o kadar da zor sizce siz olsaydınız ne yapardınız affeder miydiniz.

Şu ne mi oluyor dedem 2 adımda ne çıkıyor elini uzattı bana bak Çetin ve Kadir bey hızlı adımlarla gelip dedemin elini öptüm ve sarıldılar bu kadar kolaydı işte ama biliyordum dedemin affetmeyeceğini ihtiyar aklı sıra Ben ettim sen de et demeye getiriyordu insan sevdiği insana küser kırılırdı peki ben onları seviyor muydum bilmiyorum ama küçük Ben onları çok seviyoru.

Kadir bey ve Çetin Bey'in ardından diğer aile üyelerine dedemin elini öpmek için hareket ettiklerini.

-Burası ne yeri ne zamanı konak'ta giderirsin hasretinizi.

Dip arabaya doğru yürüdüm.

Herkesin arabalara bindiğinden emin olduktan sonra benim arabaya dedem ve halam binmişti tek.

Arabayla büyük konağın yolunu tuttum büyük Konak haddinden fazla büyüktü iki kişi için bizi bırakıp gittikten sonra küçük bir konağa taşındık şimdiye kadar da oradaydık arada büyük konağa geliyor duk ama şimdi kalabalık olduğumuz için sığmayacağımız kesinlikle o yüzden büyük konak daha mantıklıydı

(Yeni gelin dizisindeki konağa düşünebilirsiniz)

-Yolculuk nasıldı kuzum

Diye soran halam la bakışlarımı yoldan çekip dikiz aynasına halama baktım

-Haddinden fazla yorucuydu

-Kuzum kıyamam sana kaç gündür uykusuzsun. Konağa vardığımızda git hemen dinle Ben seni yemeğe kaldırırım.

-Tamam halam Sultanım sen olmazsan beni düşünen yok.

Dedim bakışlarımı dikiz aynasından dedeme çevirerek.

-Ne yorgun Ebru şuna baksana dil pabuç gibi yorgun insan dediğim böyle mi olur he .

Hafif tebessüm ederek yoluma devam ettim.

Aradan geçen yarım saatin ardından konağa varmıştık çok sık gelmezdim bu konu bunaldığında yalnız kalmak istediğimde kaçacağım ikinci yerde şimdi 20 yıl sonra tekrar aynı yerdeydik ne mi değişti dersiniz artık o küçük kız kapının önünde gidişlerinin arkasından bakan kız yoktu artık ben vardım ve beni yıkabilecek nadir şey var.

Konağın kapısı açılınca geri bir nefes alıp arabayı içeri sürdüm arabayı konağın kapısının önünde park edip arabadan indim .

Vay anasını be bu günleri de mi görecekti Bu gözler yine Yeni yeniden.

Hatice teyze ve diğer çalışanlar kapıda sırayla dizilmişler artık Hatice teyzeye dönerek

-Tontonum bir sıkıntı var mıdır.

-Yoktur Hanım ağam her şey tamamdır.

-Elinize sağlık yorduk size de. Benim odama hazırladınız mı?

-Estağfurullah Hanım  ağam bu bizim işimiz hazırladık hazırladık en üst kattaki iki odayı sana hazırladık çalışma odası tam bitmedi ama yatak odası tamam.

-Tamam tontonum eline sağlık sizin de kızlar.

Diyerek dedeme döndüm.

-Müsaade var mıdır ağam

Diye sordum dedem bana bakarak

-Müsaade senindir Hanım ağam

Dedi kafamı sallayarak uğra döndüm bitik durumdaydı.